Japonya’nın savunma kitabında birçok kez Çin’i gündeme taşımasının arkasındaki komplo
Japonya hükümeti kısa süre önce 2023 Yılı Savunma Beyaz Kitabı’nı yayımladı. Belgede, Japonya’nın “İkinci Dünya Savaşı sonrasında en ciddi ve karmaşık güvenlik durumu”yla karşı karşıya bulunduğu iddia edilerek, Çin’in “daha önce rastlanmamış en büyük stratejik meydan okuma” olduğu tanımına yer verildi. Küresel askeri durumun analiz edildiği 500 sayfayı aşan belgenin 31 sayfalık kısmı Çin’i konu alıyor. Çin, belgede en çok bahsi geçen ülke konumunda. Bazı Japon medya kuruluşları söz konusu belgenin “Çin tehdidi” iddiasını kışkırtmak açısından geçen yıla göre daha sert bir dil kullandığını savundular.
Japonya’nın 2023 Yılı Savunma Beyaz Kitabı’nda ayrıca “Japonya-ABD ittifakı” ifadesi birçok kez geçiyor. Bir zamanlar, ABD yönetimi Çin’i “en önemli jeopolitik meydan okuma” olarak tanımlamıştı. ABD, bu yanlış tanımlama ile müteffik ülkesi olan Japonya’nın kendisi ile aynı stratejiyi izlemesini istedi ve “bir ekme, iki biçme” sonucunu elde etmeye çalıştı. Kishida hükümeti, Japonya-ABD ittifakının güçlendirilmesini ulusal güvenliğin çekirdeği olarak alarak ve ABD'nin stratejik gereksinimlerine aktif olarak yanıt vererek hemen bu stratejinin peşine takıldı.
Japonya Meiji Üniversitesi Araştırmacısı Atsushi Koketsu basına verdiği demeçte, “Japonya, rotasını militarizm yoluna çevirmeye başlıyor, bu Çin-Japonya ilişkilerinin geleceğini etkileyebilecek ciddi bir sorun olacaktır.” şeklinde uyarıda bulundu. Japonya Hosei Üniversitesi Professörü Hiroshi Shiratori de basına, “İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki küresel düzenle Japonya’nın Barış Anayasası’nın otoritesini korumak, Japonya’nın uzun vadeli gelişmesinin temelidir. ” diye konuştu.
Önümüzdeki günlerde Çin’e nasıl bir yaklaşım göstereceği, iki ülke arasındaki temel ve önemli konularda verdiği taahhütlere sadık kalıp kalmayacağı gibi konularda, Japonya hükümetinin iyice düşünmesi için tam zamanı.