ÇKP: Çin mucizesini anlamanın yolu

2023-06-30 08:59:27

Çin Komünist Partisi (ÇKP), kuruluşunun 102.yıldönümünü kutluyor. ÇKP, geride öyle bir 102 yıl bıraktı ki bu yıllarda İkinci Dünya Savaşı, Japon saldırganlara karşı direniş savaşı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Soğuk Savaş Dönemi, reform ve dışa açılma yılları var. Tarihte “Aşağılanma dönemi” denen sancılı yıllar yaşayan Çin, bu sürede aya istasyon kurma aşamasına geldi. Çin’i izleyen bilim adamı, gazeteci ve siyasetçilerin dediği gibi, “Çin mucizesini anlamanın yolu ÇKP’ yi anlamaktan geçmektedir”.

Aslında halkla kaynaşmak, halka dayanmak ve halkı arkasına almak ÇKP’nin her dönemde başarılarının anahtarı oldu. ÇKP, kökenini Marksizm’den alan ve Çin tarihini ve kültürünü de içine katarak kendine özgü bir sentez çıkarmayı başardı. Çin’e Özgü Sosyalizmin sırrı da burada yatmaktadır. Sosyalizmin yoksulluk olmadığı Çin gerçeği ile kanıtlanmıştır. Çin’in mutlak yoksulluğu bitiren ilk ülke olması da bunun kanıtıdır.

90 milyonu aşkın üyeye sahip ÇKP, güçlü bir seferberlik yeteneğine sahiptir. Örneğin ÇKP, gençlik birlikleri, 50 milyon üyeli kadınlar federasyonları, sağlık çalışanları sendikaları, öğretmen dernekleri, mahalle konseylerinin desteğiyle Covid salgını sırasında evde kapalı olan halka her türlü ihtiyaç malzemesini ulaştırdı.

 

Xİ JİNPİNG’İN MODERN SOSYALİST ÜLKE HEDEFİ

 

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in kısa süre önce  Yeni Zelanda Başbakanı Chris Hipkins’le görüşmesi sırasında söyledikleri önemliydi. Cumhurbaşkanı Xi, Çin’in kendi kendine yetme vurgusunun hiçbir şekilde kapalı kapı politikası benimsemek anlamına gelmediğini, bilakis yurtiçi ve yurtdışı piyasalarla daha iyi bağlantı kurma amacı taşıdığını söyledi.

Xi, şu anda Çin’in en önemli görevinin, ulusun Çin’e özgü modernleşme yoluyla tüm cephelerdeki muazzam yeniden canlanmasını ileri taşımak olduğunu vurguladı. Yüksek kaliteli kalkınmayı gerçekleştirmenin en büyük öncelik olduğunu belirten Xi, tüm Çin halkının ortak refahının temel önemde olduğunu, dünya barışı ve kalkınmasına daha fazla katkıda bulunmanın Çin için önemli bir hedef olduğunu dile getirdi. Xi, Çin’in kalabalık bir nüfusa sahip büyük bir ülke olması nedeniyle, ülkenin ve ulusun kalkınmasının salt kendi gücü üzerine bina edilebileceğinin altını çizdi.

Xi, “Çin, modernleşmeyi ancak dışa açılarak gerçekleştirebilir. Kalkınma, Çin Komünist Partisi’nin ülkeyi yönetme ve yeniden canlandırmadaki en büyük önceliğidir. Yüksek düzeyli dışa açılmayı güçlü şekilde teşvik etmeye ve yabancı yatırımcıların hak ve çıkarlarını hukuka uygun şekilde korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.

2012 yılında ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri olan Xi Jinping, 2017 yılındaki 19. Ulusal Kongre’de Çin’i modern sosyalist bir ülke yapma yönünde 14 maddelik bir liste açıkladı. Xi Jinping düşüncesi ve “Yeni Çağda Çin’e Özgü Sosyalizm” olarak adlandırılan yeni teori ile ÇKP 2020 ile 2035 yılları arasında sosyalist modernizasyonun ilk aşamasını hayata geçirecektir. Bundan sonraki süreçte Çin’in demokratik, kalkınmış “büyük modern sosyalist bir ülke" haline gelmesi hedeflenmektedir.


“DAĞLARI TAŞIYAN BUDALA İHTİYAR”

Çin’in eski lideri Mao Zedong, 11 Haziran 1945 günü ÇKP’nin 7. Ulusal Kongresi’nin kapanış konuşmasında “Dağları Taşıyan Budala İhtiyar” adlı eski bir Çin masalından bahseder. Masalda Çin’in kuzeyinde yaşayan ve Çin’in kuzeyinin budala ihtiyarı olarak bilinen yaşlının oğullarına evinin önündeki iki dağı kazmalarını istemesi anlatılır. Bir başka yaşlı onları görünce “Amma da aptalsınız! Bu iki koca dağı kendi başınıza kazıp bitirmenize imkan yok” demiş.

Budala İhtiyar şöyle cevap vermiş:

“Ben ölünce, oğullarım devam eder; onlar ölünce torunlarım devam eder ve bu durmadan sürüp gider. Dsağlar ne kadar yüksek olursa olsun, daha fazla büyüyemezler. Ama bizim kaldığımız her bir parçayla biraz daha küçülürler. Neden onları yerle bir edemez mişiz?”

Masala göre, Tanrı bundan çok etkilenmiş ve yeryüzüne iki melek gönderip dağları aldırmış. 

Mao Zedong, bu masalı aktardıktan sonra şunları söyler:

“Bugün Çin halkının omuzlarında bütün ağırlığıyla duran iki dağ vardır. Bunlardan biri emperyalizmdir, öteki de feodalizm. Çin Komünist Partisi çoktandır bunların kökünü kazımaya karar vermiştir. Sebat etmeli, bıkmadan usanmadan çalışmalıyız. Böyle yaparsak, Tanrıyı biz de etkileriz. Bizim Tanrımız, Çin halk kitlelerinden başkası değildir. Çin halk kitleleri ayağa kalkıp bizimle birlikte kazarlarsa, bu iki dağı niçin yerle bir etmeyelim?”

O zamandan sonraki gelişmelere bakınca tarihin Budala İhtiyarı haklı çıkardığını söyleyebiliriz. (Kamil Erdoğdu)