Çin'le ayrışma risktir

2023-05-26 20:57:35

Çin’de bulunan çok sayıda yabancı ticaret odası tarafından son günlerde yayımlanan raporlarda, Çin’deki işlerine iyimser baktıkları ve önümüzdeki birkaç yıl içinde Çin’e yönelik yatırımlarını artıracakları belirtildi.

Bu raporlar Çin’de fiilen kullanılan yabancı sermaye miktarının neden arttığına açıklık getirdi. Bu yılın ilk dört ayında Çin’de fiilen kullanılan yabancı sermaye yıllık bazda yüzde 2,2 artarak, 500 milyar yuna yaklaştı. Bunlardan Fransa, İngiltere ve Güney Kore’nin Çin’e yaptıkları yatırımlarda hızlı bir artış kaydedildi.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta ise yabancı sermayeli işletmelerin yalnızca Çin’de mağaza veya fabrika kurmakla kalmayıp, her geçen gün daha çok AR-Ge merkezini Çin’e taşımasıdır. Çin’de üretim yapmanın Çin’le birlikte yaratmaya dönüştürülmesinin nedeni ise pazar beklentileri, kar marjları, inovasyon ortamı ve politika sürekliliği olarak analiz edildi.

Son üç yılda, COVID-19 salgını ve uluslararası jeopolitik durumda yaşanan çalkantılar nedeniyle, küresel ekonomi gerilemeye başladı. Buna karşılık olarak Çin, istikrarlı bir kalkınma ortamına, sürekli büyüyen ekonomiye ve 1 milyar 400 milyondan fazla nüfus ile 400 milyondan fazla orta gelirli gruptan oluşan dev bir pazara sahip olmakla, yabancı yatırımcılar için güçlü bir "manyetik çekim" oluşturdu. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan son raporda, Çin ekonomisinin bu yılki büyümesine yönelik beklenti yüzde 4,8'den yüzde 5,3'e yükseltildi. Uluslararası Para Fonu’nun tahminine göre, bu yıl Çin'in küresel ekonomiye yönelik katkısı yüzde 34,9'a ulaşacak.

Öte yandan, işletmelerin gelişmesi yüksek üretim verimliliği ve düşük maliyete sıkı sıkıya bağlı. Çin, dünyada ölçeği en büyük, kategorileri en fazla ve destekleyici tesisleri en eksiksiz endüstriyel sisteme sahip durumda. Bunlar, işletmelerin kaliteli hammadde ve destekleyici parçaları nispeten daha düşük maliyetle edinmesine yardımcı oluyor. Bunun dışında, Çin’in güçlü altyapı tesisleri de yabancı işletmelerin maliyeti büyük ölçüde düşürmesini sağlıyor. Son beş yılda Çin’deki doğrudan yabancı yatırım getirisi yüzde 9,1’e çıktı. Bu konuda, Çin diğer ülkelerin önünde bulunuyor.

İşletmeler için inovasyona dayalı olarak sürekli yükselme gerçekleştirmek, canlılığın korunmasının anahtarıdır. Son yıllarda Çin’in inovasyon alanındaki üstünlüğü her geçen gün daha fazla öne çıkıyor.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından yayınlanan 2022 Küresel İnovasyon Endeksi’nde, Çin'in sıralaması ardı ardına on senedir istikrarlı yükseliş kaydederek, 11. sıraya çıktı. Geçen yıl Çin'in Ar-Ge harcamaları, yıllık bazda yüzde 10,4 artışla ilk kez 3 trilyon yuanı aştı.

Bununla birlikte, Çin’in uyguladığı dışa açılmayı genişletme politikası ve kurduğu dışa açılan platformlar, yabancı sermayenin Çin piyasasına girmesine ve Çin’in kalkınmasından yararlanmasına yardımcı oluyor. Yabancı yatırımların Çin piyasasına girişi için negatif listesinin sürekli olarak kısaltılması, Yabancı Yatırım Yasası’nın uygulanması ve fikri mülkiyet haklarının korunmasının güçlendirilmesi gibi önlemlerle pazar odaklı, hukuka dayalı ve uluslararasılaşmış bir iş ortamı sürekli olarak iyileştirliyor. Çin Uluslararası Ticareti İlerletme Konseyi tarafından yapılan son anketin sonuçları, ankete katılan yabancı işletmelerin yüzde 97’sinin, geçen yılın dördüncü çeyreğinden bu yana Çin hükümetinin çıkardığı yabancı sermayeyle ilgili politikalardan memnun kaldığını gösterdi. Kısa süre önce düzenlenen 3. Çin-Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri Fuarı sırasında 17 milyar 780 milyon dolarlık yatırım miktarına sahip 62 yabancı sermayeli proje için sözleşme imzalandı.

Günümüzde dünya ekonomisi tek taraflılık, ticari korumacılık gibi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Bazı ülkeler bir yandan ayrışma ararken, diğer yandan da sözde “riskten arındırma” kavramını uydurarak Çin’in kalkınmasını engellemeye çalıştı. Ancak gerçekler, Çin ile ayrışmanın gerçek risk anlamına geldiğini gösteriyor. Avusturyalı bir düşünce kuruluşu tarafından yayınlanan araştırma raporunda, Çin’le ayrışma uygulanırsa Almanya’nın bir yıllık GSYİH’nın yüzde 2 azalacağı, bunun da 60 milyar avroluk bir kayba eşdeğer olduğu tahmin edildi.
Piyasa kuralları, fayda sağlayabilecek yerin işletmenin içgüdüsel seçimi olduğunu göstermektedir. Yabancı yatırımcılar, Çin’in yabancı yatırım için tercih edilen destinasyon olmaya devam edeceğine inanıyor.