Çin ve Orta Asya geleceğe birlikte yürüyor

2023-05-17 15:33:10

Kamil ERDOĞDU

 

Ülkeler arası ilişkiler dendiğinde insanların aklına ilk olarak çatışmalar, anlaşmazlıklar, baskılar, şantajlar geliyor. Bunlar söz konusu olduğunda da genellikle bir tarafta aynı hegemonyacı ülke oluyor. Diğer taraftaki mağdur ülkeler veya bölgeler ise değişiyor.

Şu anda dünya genelinde paylaşılan ortak görüş tek kutupluluğun sona erdiği ve dünyanın çok kutupluluk yönünde hızla ilerlediği şeklinde. Dünyadaki sorunlara, karmaşaya karşı BRICS, Shanghai İş Birliği Örgütü veya bir masada toplanan ülkelerin sesleri çıkıyor ve bu sesler insanlığa barış ve gelişmenin umutlu mesajlarını iletiyor. Bu mesajların iletenlerin arasındaki ortak isim ise Çin oluyor.

 

XİAN’DAN DÜNYAYA BARIŞ VE GELİŞME MESAJLARI

 

18 ve 19 Mayıs günleri Çin’in kuzeybatısındaki Shaanxi eyaletinden dünyaya barış içinde yaşama, birlikte gelişme ve ortak bir gelecek kurma mesajları verilecek.  Xian’daki zirveye Çin'in davetlisi olarak Kazakistan Devlet Başkanı Kassym-Jomart Tokayev, Kırgızistan Devlet Başkanı Sadyr Japarov, Tacikistan Devlet Başkanı Emomali Rahmon, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov ve Özbekistan Devlet Başkanı Shavkat Mirziyoyev katılacak.

Çin, Rusya ve Orta Asya ülkeleri 30 yılı aşkın süre önce aralarındaki sınır sorunlarını çözmek için bir araya geldiler ve Shanghai İş Birliği Örgütü’nün temellerini attılar. Sorunlar müzakereler sonucu çözüldü ve dünyaya örnek bir uluslararası ilişki türü sunuldu.

 

30 YILA SIĞAN BAŞARILAR

 

Çin ile Orta Asya Cumhuriyetleri arasındaki iki yönlü ticaret ve yatırım 100 kattan fazla büyüdü. Çin-Orta Asya doğal gaz boru hattı, Çin-Kazakistan ham petrol boru hattı, Çin-Kırgızistan-Özbekistan otoyolu ve Çin-Tacikistan otoyolu gibi büyük projeler tamamlandı. Orta Asya'dan geçen Çin-Avrupa Demiryolu Ekspresi olağanüstü bir hızla gelişti. Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin güçlenmesi sağlandı ve bundan en çok yararlanan ülkeler Orta Asya ülkeleri oldu.

Çin ile Orta Asya ülkeleri Shanghai İş Birliği Örgütü çatısı aldında “Üç kötü güç” diye nitelenen terörizm, ayrılıkçılık ve aşırılıkla mücadelenin yanı sıra ulusötesi organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede büyük başarılar kazandılar. Batı’nın “renkli devrim” planlarını engellediler. Aralarındaki iş birliğini güvenlikten, ekonomiye, kültüre, tarıma, sağlığa, ekolojiye, bilime ve eğitime kadar birçok alana genişlettiler. Bu başarıda birbirinin iç işlerine karışmama ve egemenliklerine saygı göstermenin yanı sıra iyi komşuluk, dayanışma ve karşılıklı yarar ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmaları etkili oldu.

DEVE KERVANLARININ YERİNİ TRENLER ALDI

Çin, Covid 19 salgını sırasında Orta Asya ülkelerine destek verdi ve taraflar zorlukların aşılması için birlikte çalıştı. Karşılıklı güvenin her geçen gün pekişmesiyle Çin ile Orta Asya ülkeleri arasındaki ilişkiler derinleşti ve içeriği zenginleşti. Bunda hiç şüphesiz Çin Cumhurbaşkanı Xİ Jinping’in 2013 yılında ortaya attığı Kuşak ve Yol İnisiyatifi belirleyici oldu. Bir zamanlar aralarında deve kervanlarının gidip geldiği ülkeler artık uçaklar, demiryolları ve otobanlar ile birbirine bağlanıyor.

Xian’da konuşulacak konular arasında Afganistan’da istikrarın sağlanması ve bu ülkenin gelişme yoluna girmesi ve Ukrayna’da barışçı çözüme ulaşma ve Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolunun açılması olacak. Şu anda planlama aşamasında olan Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolunun 213 kilometresi Çin'de, 260 kilometresi Kırgızistan'da ve 50 kilometresi Özbekistan'da olmak üzere toplam uzunluğu 523 kilometreyi buluyor. Söz konusu demiryolu, inşaatı tamamlandıktan sonra Çin'den Avrupa ve Orta Doğu'ya giden en kısa yük yolu olacak ve yük taşımacılığı mesafesi 1000 kilometre kısalacak.

YOKSULLUKLA MÜCADELE DENEYİMİ

Orta Asya ülkeleri dünyada mutlak yoksulluğu ortadan kaldıran ilk ülke olan Çin ile iş birliği yapmanın avantajlarının farkında. Özbekistan lideri Mirziyoyev kısa süre önce Çin’in bu alandaki deneyimlerinden öğrenmek istediklerini açıkladı. Özbekistan, daha önce yoksullukla mücadele çalışmaları hakkında Çin’e heyetler yollamış ve Çin’den uzmanlar davet etmişti.

Çin-Orta Asya Ülkeleri zirvesi için yapılan açıklama ve yorumlarda en çok “iş birliği” ifadesi geçiyor. Zira bölge ülkeleri için en büyük ihtiyaç kalkınma. Orta Asya ülkeleri siyasi ilişkilerin, coğrafi yakınlığın ve ekonomik tamamlayıcılığın avantajlarını pragmatik iş birliği avantajlarına ve sürdürülebilir büyüme avantajlarına dönüştürerek pragmatik iş birliğini çok yönlü bir şekilde güçlendirdiler. Orta Asya, aynı zamanda Çin'in İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nın ortak inşasına ilişkin ilk Mutabakat Zaptını imzaladığı yerdir. İki taraf kalkınma stratejilerini güçlendirdi ve ultra büyük ölçekli pazar ve zengin kaynaklar kesinlikle daha önemli bir sinerjik etki yaratacaktır.

KARŞILIKLI GÜVEN GÜZEL GELECEK SAĞLIYOR

İş birliğinin sonuçları, yüksek derecede karşılıklı güvenden kaynaklanmaktadır. Çin, çevresindeki ülkelerle ilişkileri her zaman diplomatik çabalarının ilk sıralarına koydu. Çevresinde barışı, istikrarı ve kalkınmayı teşvik etmeyi en önemli görevi olarak benimsedi. Orta Asya da dahil olmak üzere hiçbir bölgede, hiçbir zaman jeopolitik çıkar veya hegemonya peşinde koşmadı.

Ünlü Türkmen şair Mahtumkuri'nin Birlik Şiiri’nde söylediği gibi “Bütün insanlar birleşir, kalpler birbirine bağlanır ve yoğunlaşan güç lav haline gelir”. Çin ve Orta Asya ülkeleri ilişkilerini bu şiirdeki gibi yeni zirvele taşımanın eşiğindeler. Çin ve Orta Asya ülkeleri her zaman birbirlerine güvenen iyi komşular, iyi ortaklar, iyi dostlar, hatta iyi kardeşler oldu. İki taraf ortaklaşa yüksek kaliteli kalkınmayı teşvik edecek, daha yakın bir Çin-Orta Asya kader topluluğu oluşturacak ve Asya'nın barış açığını, kalkınma açığını, güvenlik açığını ve yönetişim açığını kapatmak amacıyla “birlikte geleceğe doğru ilerlemek” için birlikte çalışacaklar. Bu da Asya'ya, hatta dünyaya daha fazla istikrar ve pozitif enerji verecek ve dünya barışına ve kalkınmasına yeni katkılar yapacak.