Çin'in Ukrayna krizini çözme rotası netleşti

2023-04-27 20:38:38

Ukrayna krizi tırmanmaya devam ederken Çin ve Ukrayna liderlerinin telefon görüşmesi, uluslararası toplumda büyük ilgi uyandırdı.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping dün davet üzerine Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski ile telefon görüşmesi yaparak Ukrayna krizi konusunda fikir alışverişinde bulundu.

Zelenski, aynı gün Pavlo Raibikin’i Ukrayna’nın Beijing Büyükelçisi olarak atadı. Zelenski, Xi ile görüştükten sonra Twitter üzerinden “Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile uzun ve verimli bir telefon görüşmesi yaptım. Bu görüşme ve Ukrayna’nın yeni Beijing Büyükelçisi’nin atanmasıyla ikili ilişkilerin geliştirileceğine inanıyorum” ifadesini paylaştı.

Bu telefon görüşmesi, 2022 yılının Şubat ayında Rusya ile Ukrayna arasında çatışmaların patlak vermesinden bu yana Xi ile Zelenski arasındaki ilk telefon görüşmesi oldu. Rusya ve ABD dahil olmak üzere birçok ülkeden en kısa süre içinde olumlu tepkiler geldi.

Çin, barış görüşmelerini teşvik konusunda büyük gayret harcıyor

Xi, Ukrayna’nın daveti üzerine Zelenski ile telefonla görüştü. Daha önce Zelenski defalarca Xi ile telefon görüşmesi talebinde bulunmuştu. Ancak şimdi doğru zaman geldiği için talebine yanıt geldi.

Ukrayna krizinin meydana gelmesinden önce Çin ile Ukrayna, ekonomi ve ticaret alanlarında iyi bir iş birliği sürdürdü. Krizden sonra ikili ilişkiler büyük baskıyla karşı karşıya geldi. Bazı ülkeler, krizi kullanarak Çin-Ukrayna ilişkilerini bozma girişiminde bulundu. Fakat dünkü telefon görüşmesi, ikili ilişkinin sağlam olduğunu ve krizden fazla etkilenmediğini gösterdi.

Bu telefon görüşmesi, Çin tarafının barış görüşmesini ciddiyetle teşvik ettiğini yansıttı. Çin, sadece kendi tutumunu açıklamakla kalmayıp liderinin diplomasisiyle olumlu bir ortam yaratmaya çalışıyor. Çin, ABD’nin uydurduğu gibi bazı ülkelerle daha yakın veya uzak olmaya öncelik vermiş değil. Çin, her zaman Ukrayna krizini adaletli bir tutumla değerlendiriyor.

Ukrayna, şu anda uluslararası toplumun daha fazla ilgi göstermesini ve insani yardım sağlamasını istiyor. Ukrayna tarafı, ABD ve NATO’nun kendisine yardım etmesinin gerçek amacının sadece Ukrayna’yı Rusya’ya yaptırım uygulamak için bir piyon olarak kullanmak olduğunun farkına vardı. Dolayısıyla Ukrayna için krizin çözümüne doğru başvurma yolunu etraflıca ve pragmatik düşünme zamanı geldi.

Kritik zaman geldi: Tarafların rasyonel sesleri artıyor

Günümüzde dünyanın başlıca büyük devletleri az veya çok Rusya ile Ukrayna arasındaki krize dahil oldu. Çin, krizin yaratıcısı veya tarafı olmamasına rağmen seyirci de kalmadı. Çin, krizin siyasi yolla çözülmesi için çaba harcıyor.

Xi, telefon görüşmesinde Çin’in seyirci kalamayacağını, yangına körükle gitmeyeceğini veya kriz vesilesiyle kâr kazanmayacağını vurguladı.

Çin, krizin siyasi yolla çözülmesi için uygun bir konumda bulunuyor.

Birinci olarak, Avrupa, Rusya ve Ukrayna Çin’in bu konudaki çabalarına güveniyor. ABD bile bu konuda Çin’in çabalarını açık açık reddedemiyor. Çin’in çabalarının özel bir amacı yok, bu nedenle Çin her tarafın güvendiği ve dengeli bir konumda bulunuyor.

İkincisi, Çin’in otoritesi de taraflarca benimseniyor. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Çin, bölgesel ve küresel işlerde günden güne daha önemli bir rol oynuyor.

Üçüncüsü ise Ukrayna krizi bir yıldan daha fazladır sürüyor. Gerginliğin tırmanarak kontrolden çıkma tehlikesi var. Dünyadaki sorumlu ülkeler bir çözüm bekliyor.

Xi’nin telefon görüşmesinde söylediği gibi son dönemde ilgili taraflardan bilinçli sesler arttığı için fırsatın yakalanılarak krizin siyasi yola sokulması için elverişli olanakların toplanması gerekiyor.

Çin’in çözüm rotası daha netleşti

Xi, telefonda Çin’in Avrasya İşleri Özel Temsilcisi’nin Ukrayna’yı ziyaret ederek krizin siyasi yolla çözülmesi için taraflarla derinlemesine temaslarda bulunacağını söyledi.

Çin’in, Ukrayna krizini çözme rotası daha netleşti. Çin’in temel tutumu, barış görüşmesini teşvik etmektir. Xi, bu konuda “Dört Gereklilik” (Her devletin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerekiyor; BM Şartı’na uyulması gerekiyor; Her devletin makul güvenlik kaygısına önem verilmesi gerekiyor; Krizin barış yoluyla çözülmesine yararlı olan bütün çabaların desteklenmesi gerekiyor), “Dört Ortak Anlayış” (Uluslararası toplum Ukrayna krizinin çözülmesini amaçlayan çabaları ortaklaşa desteklemeli; İlgili taraflar sakin ve itidalli davranmalı; Nükleer silahların kullanılmasına ortaklaşa karşı çıkılmalı; Küresel üretim ve tedarik zincirleri ortaklaşa korunmalı) ve “Üç Fikir” (Savaşta galip yoktur; Karmaşık sorunların basit çözümü yoktur; Büyük devletler gruplaşmadan kaçınmalı) ortaya koymuştu. Çin tarafı daha sonra “Çin’in Ukrayna krizinin siyasi yolla çözülmesi konusundaki tutumu” belgesini yayınladı.

Çin kendi tutumunu belirlerken uluslararası toplumdan daha fazla destek almak için çaba göstererek tarafların ortak çıkarını bulmaya çalışıyor.

Xi, son günlerde Rusya, Almanya, İspanya, Fransa ve AB liderleriyle ayrı ayrı görüştü. Bu görüşmelerin odak gündemlerinden biri Ukrayna kriziydi.

Çin, barış için gayretlerini sürdürürken ABD halen Ukrayna’yı kullanarak kendi stratejik amacını gerçekleştirmeye çalışıyor. Ama ABD, uluslararası toplumun ortak çıkarı için değil, sadece kendi ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Bu nedenle ABD nasıl çağırsa çağırsın yanına az sayıda ülke toplayabilecek.