"Çin Tarzı Modernleşme ve Medeniyet Çeşitliliği" Forumu başladı
Çin Medya Grubu’na bağlı CGTN kanalı tarafından “Çin Tarzı Modernleşme ve Medeniyet Çeşitliliği” adlı yeni medya forumunun ilk oturumu düzenlendi.
Oturuma katılan Afrika, Latin Amerika, Asya, Avrupa’dan farklı devletlerin siyasi partilerinin liderleri, genç akademisyenler, bilim insanları, Çin tarzı modernleşmenin insan uygarlığının gelişmesine yaptığı önemli katkıları değerlendirdi. Katılımcılar, kendisine uygun olan modernleşme yolunu bulan Çin’in, batılı modernleşmenin dünyada tek örnek olma konumunu değiştiriken insanoğlunun modernleşmesine yeni bir seçenek sunduğu kanısında.
Afrikalı politikacı ve Gana Sosyalist Eylem Çağrısı lideri Kyeretwie Opoku, Çin’e özgü sosyalizm ve Çin tarzı modernleşmenin Afrika ülkelerinde yeni fikirler uyandırdığını söyledi. Çin’in kendisine özgü olan bir sosyalist gelişme yolunu başarıyla bulmasıyla güçlü bir ekonomik devlet haline gelmenin yanı sıra 800 milyon Çin vatandaşının yoksulluktan kurtulmasına yardım ettiğine işaret eden Opoku, Çin’in elde ettiği başarıların günümüzde Afrika ülkelerinin en talep ettikleri hedef olduğunu ve Afrika’nın Çin’in gelişme modelini öğrenmesi gerektiğini dile getirdi.
Brezilyalı siyasi yorumcu Marco Fernandes, Çin’in onlarca yıllardır kaydettiği büyük başarılarla dünyanın güney ülkelerine yeni bir gelişme yolunu gösterdiğini hatırlattı. Batının yönlendirdiği tek kutuplu dünyaya taviz verilmeden iş birliği ve ortak kazanca dayalı yöntemle uyumlu bir çok kutuplu dünyanın inşa edildiğine dikkat çeken Fernandes, Çin tarzı modernleşmenin farklı ülkelerin araştırdıkları bir örnek haline geldiğini belirtti.
Schiller Enstitüsü Batı Asya Bölgesi Koodinatörü olan İsveçli akademisyen Hüseyin Askar, Kuşak ve Yol İnisiyatifi ve Küresel Güvenlik İnisiyatifi’nin küresel gelişim, güvenlik ve yönetişim konseptlerini yeniden tanımladığını kaydetti. İran ile Suudi Arabistan’ın diplomatik ilişkileri yeniden başlatmasının güzel bir örnek olduğunun altını çizen Askar, Çin’in çok taraflılık temelinde tesis ettiği diplomatik kavramlarla uzun yıllardır diplomatik ilişkileri kesilmiş olan iki ülkenin ihtilaflardan vazgeçip tekrar işbirliğini yapmasını sağladığına dikkat çekti. Askar, Çin’in diplomatik modelinin günümüzde dünyanın birçok jeopolitik krizinin çözümünün anahtarı olduğunu söyledi.