Avustralya eski başbakanı: Çin askeri tehdidi çok saçma

2023-03-15 19:55:31

ABD, İngiltere ve Avustralya arasında nükleer denizaltı işbirliği haberi basında çıkar çıkmaz bölge ülkeleri tarafından tepki aldı. Eski Avustralya Başbakanı Paul Keating da tepki gösterenlerden biri oldu.

Paul Keating, ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki “üçlü güvenlik ortaklığı”nı iktidardaki İşçi Partisi’nin I. Dünya Savaşı’ndan bu yana “en kötü” kararı olarak eleştirdi ve sözde Çin askeri tehdidinin çok aptalca olduğunu kaydetti.

ABD Başkanı Joe Biden, 13 Mart’ta Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile bir araya geldi ve sözde üçlü güvenlik ortaklığı konulu görüşmelerde bulundu. Avustralya’yı nükleer denizaltılarla donatma planı duyuruldu.

Görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada, ABD’nin Avustralya’ya üç “Virginia” sınıfı Amerikan nükleer denizaltısı satacağı ve işlemin muhtemelen 2030’lu yılların başında tamamlanmasının beklendiği belirtildi. Daha sonra iki tane daha satılması planlanıyor.

Üç ülke ayrıca, ABD ve İngiltere’nin teknolojisine dayalı yeni bir tür nükleer denizaltı geliştirmeyi de planlıyor. Avustralyalı askeri yetkililer, projenin 2055 yılına kadar tamamlanacağını ve toplam 245 milyar ABD Dolarına mal olacağını ifade etti.

Paul Keating, Çin ile Avustralya arasındaki mesafenin 8 bin kilometreden fazla olduğunu ve Çin’in Avustralya’yı tehdit etmesinin imkansız olduğunu kaydetti.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin dün düzenlenen olağan basın toplantısında, Avustralya’nın ABD’den nükleer deniz altıları satın alacak olmasını değerlendirdi.

Wang Wenbin, Çin’in tutumunu yineledi: “ABD, İngiltere ve Avustralya sözde üçlü güvenlik ortaklığı AUKUS oluşturarak nükleer denizaltıları ve diğer ileri askeri teknolojiler alanlarındaki iş birliğini teşvik ediyorlar. Bu, tipik bir Soğuk Savaş zihniyeti olarak sadece silahlanma yarışını tetiklemekle kalmayıp, uluslararası nükleer silahların yayılmasını önleme çabalarını baltalayacak, bölgesel barış ve istikrara zarar verecek. Buna barış seven ülkeler tepki gösterdi.”