Çin: Suudi Arabistan-İran diyaloğunun yoğunlaşması için yapıcı rol oynamaya hazırız
Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Çin’in Suudi Arabistan ve İran arasındaki diyaloğun yoğunlaştırılması için yapıcı rol oynamaya hazır olduklarını belirtti.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, iki ülkenin Beijing’de düzenlediği diyaloglar hakkında yaptığı değerlendirmede, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in ortaya koyduğu iyi komşuluk ilkesine dayalı inisiyatif doğrultusunda, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid el Aiban ve İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Şemhani’nin 6-10 Mart günleri arasında Beijing’de diyaloglar düzenlediğini, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi’nin diyaloğun açılış ve kapanış törenine başkanlık ettiğini ifade etti.
Çin, Suudi Arabistan ve İran’ın diyaloğun ardından ortak bir bildiri yayımladığını hatırlatan sözcü, “Suudi Arabistan ve İran, BM Şartı temelinde, diplomatik yollarla anlaşmazlıklarını çözecekleri, birbirlerinin egemenliğine saygı göstereceklerini ve iç işlerine müdahale etmeyeceklerini beyan etti. İki ülke, diplomatik ilişkilerin yeniden tesisi ve her alandaki işbirliğinin başlatılması konularında mutabık kaldı. Çin, Suudi Arabistan ve İran, Ortadoğu bölgesindeki ve tüm dünyadaki barış ve güvenliğin korunması için çaba gösterecek. İran ve Suudi Arabistan, diyalogların başarıyla düzenlenmesinde oynadığı aktif rolden dolayı Çin'e teşekkür etti. Çin, iki ülke arasındaki diyalogların yoğunlaştırılması için yapıcı rol oynamaya devam etmeye hazır.” ifadelerini kullandı.
Sözcü, Suudi Arabistan ve İran’ın diyalog yoluyla anlaşmaya varmasının, bölge ülkelerinin iyi komşuluk ilişkileri geliştirmeleri için iyi bir örnek teşkil ettiği gibi, dış güçlerin etkisinden kurtularak kendi kalkınma yollarını takip etmelerine de yararlı olacağını kaydetti.
Ortadoğu’da herhangi bir gizli menfaati bulunmayan Çin’in bölgedeki ülkelerin egemenliğine saygı gösterdiğinin altını çizen sözcü, Ortadoğu bölgesinde bir jeopolitik yarış başlatılmasına karşı çıktıklarını, bölgedeki sözde “güç boşluğu”nu doldurmak veya dışlayıcı çevreler oluşturmak istemediklerini sözlerine ekledi.
