Kuzey Akım soruşturması tarafsız şekilde yürütülmeli

2023-02-24 10:55:24

Xu Yanqing, CRI Haber Merkezi

Rusya’nın talebi üzerine BM Güvenlik Konseyi’nde kısa süre önce Kuzey Akım boru hattındaki patlama hakkında basına açık tartışma düzenlendi. BMGK üyeleri kendi tutumlarını açıkladı.

Çin, Kuzey Akım doğal gaz boru hattındaki patlamayla ilgili tarafsız, adil ve profesyonel bir soruşturmanın yürütülmesi ve gerçeğin bir an önce ortaya çıkarılması çağrısında bulundu.

Rusya’dan Almanya’ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 boru hatlarının İsveç ve Danimarka kara sularındaki bölümlerinde Eylül 2022’de 4 sızıntı noktası bulundu. Bu olayın kasıtlı olarak düzenlendiği yönündeki bulgular son günlerde dikkat çekiyor.

Danimarka, Almanya ve İsveç olay hakkında soruşturmalar başlattı. Aradan beş ay geçti. Olayın sebepleri ve failleri henüz netleşemedi.

Ünlü Amerikalı araştırmacı gazeteci Seymour Hersh tarafından 8 Şubat’ta Kuzey Akım boru hattındaki patlamayla ilgili olarak açıklanan ayrıntılarda, olayın Beyaz Saray’ın talimatıyla CIA tarafından yürütülen gizli bir operasyonla düzenlendiğine işaret ediliyor.

Bu iddia uluslararası topumda büyük yankı uyandırdı. Tarafsız ve adil soruşturmanın yürütülmesini isteyen sesler yükseliyor.

Önemli bir sınır ötesi enerji altyapı tesisi olan Kuzey Akım boru hattının zarar görmesi, küresel enerji piyasası ve ekolojik çevreye ciddi zararlar getirme riski taşıyor. Dünya halklarının olayın gerçeğini öğrenme hakkı var.

Kuzey Akım boru hattındaki patlama, yüz milyonlarca metreküp doğal gazın sızmasına neden oldu. Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yapılan analizde, olay sırasında sızan metan miktarının 75 ile 230 bin ton arasında olduğu belirtiliyor. Metanın küresel ısınmaya etkisi, karbondioksitten 80 kat daha fazladır.

Bunun dışında Kuzey Akım olayı tüm Avrupa’nın güvenliğini ve istikrarını etkileyebilecek siyasi bir meseledir.

Olay hakkında nesnel ve tarafsız soruşturmaların yapılması ve olayı düzenleyenlerin bir an önce bulunması, tarafların daha rasyonel stratejik kararlar almasına yardımcı olacağı gibi, Ukrayna krizinin siyasi yollarla çözülmesinin önündeki engelleri de azaltabilir.

Daha  da önemlisi, gün geçtikçe artan kanıtlar ve şüpheler karşısında objektif ve adil soruşturmanın yapılması, uluslararası adaletin korunmasına katkıda bulunacak.