Çin: Kuzey Akım’ı tahrip edenler sorumlu tutulmalı
Çin’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Zhang Jun, Kuzey Akım boru hattının tahrip edilmesinin nedeni ve sorumlusunun mutlaka soruşturulması ve komplocuların başlarına buyruk hareket etmelerine izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
BM Güvenlik Konseyi dün, Rusya’nın talebi üzerine geçen eylülde Kuzey Akım boru hattında yaşanan patlamalar hakkında bir oturum düzenledi.
Zhang Jun oturumda yaptığı konuşmada, Kuzey Akım doğal gaz boru hattının önemli bir çok uluslu altyapı tesisi ve enerji taşımacılığının ana kanalı olduğunu anımsatarak, geçen eylülde boru hattının tahrip edilmesinin küresel enerji piyasası ve ekolojik ortama ciddi olumsuz etkiler yarattığını belirtti.
Zhang, son zamanlarda çeşitli tarafların boru hattının tahrip edilmesine ilişkin çok sayıda detay ve bilgi edindiğini, ilgili durumların şok edici olduğunu ve buna kesinlikle tepki verilmesi gerektiğini vurguladı.
Zhang konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu kadar ayrıntılı materyaller ve eksiksiz kanıtlar karşısında, ‘tamamen yalan, saf uydurma’ şeklindeki basit cevap, belli ki bütün dünyadan gelen şüphe ve kaygılara yanıt veremiyor. İlgili taraftan inandırıcı bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Bu tamamen adil ve makul bir taleptir.”
BM’nin en yetkili ve temsili bir uluslararası kuruluş olarak, uluslararası soruşturma ve çok uluslu altyapı tesislerinin güvenliğini sağlama gibi konularda olumlu ve yapıcı rol oynayabileceğini dile getiren Zhang, Çin’in Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nde ileri sürdüğü karar taslağını olumlu karşıladığını ve boru hattının tahrip edilmesi hakkında BM’nin yetkilendirmesiyle uluslararası soruşturmalar yapılmasının büyük önem taşıdığı görüşünde olduğunu kaydetti.
Zhang, “Kuzey Akım boru hattının tahrip edilmesinin nedeni ve sorumlusunun ortaya çıkarılamaması halinde, komplocular istedikleri gibi hareket edebileceklerini düşünebilirler. Olay hakkında objektif, adil ve profesyonel soruşturmalar yapılarak, ilgili kişilerin sorumlu tutulması ve sonuçların bir an önce açıklanması, sadece bu olayla ilgili değil, aynı zamanda dünya çapındaki çok uluslu altyapı tesislerinin güvenliğine ve tüm ülkelerin çıkarları ve kaygılarına ilişkin bir meseledir.” dedi.
