Ukrayna krizinde barıştan yana olanlar var, bir de yangına benzin dökenler

2023-02-13 11:42:09

Konuya aşina olanlara göre, ABD hükümetinin sahip olduğu deliller, bazı Çinli işletmelerin Ukrayna krizinde Rusya’ya ölümcül olmayan askeri veya ekonomik yardım sağlamış olduğunu gösterdi. ABD hükümeti ise Çin tarafına söz konusu yardımların olumsuz sonuçlar olabileceği uyarıda bulundu. Ancak bilindiği üzere, ABD, Ukrayna krizinin asıl kışkırtıcısı ve gerginliğin tırmanmasında önemli rol oynayan taraftır.  ABD bir kez daha bu kötü niyetli siyasi şova başladı.

Nitekim, Ukrayna krizinin meydana gelmesinden bu yana geçen süre içinde Çin, hep objektif ve adil bir tutum sergiledi, hep barışın yanında duruyor. Çin krizin siyasi yolla çözülmesi için yapıcı rol oynamakta. Barış ve adaletten yana duran Çin, Ukrayna krizinin barışçı yolla çözülmesine yardımcı olan tüm çabaları destekliyor. Çin, “Ülkelerin egemenliğiyle toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli, BM Şartı’ne sadık kalınmalı, ülkelerin rasyonel güvenlik endişelerine önem verilmeli ve krizin barışçı çözülmesine yardımcı olan her çeşit çabaya destek sağlanmalı” yönünde dört ilkeyi ortaya koyarak, krizin çözülmesine Çin planı sundu. 

Çin, Ukrayna’da insani krizin çözülmesine katkı sağladı. BM Mülteciler Ajansı’nın Almanya’daki şubesi tarafından yapılan açıklamaya göre, Ukrayna’da mülteci sayısı 14 milyonu aştı. Bu sayı, Ukrayna nüfusunun  üçte birini oluşturdu. Çin, Ukrayna’daki insani krizi yakından takip ediyor, krizin çözülmesi için somut öneride bulunuyor ve Ukrayna’ya birçok grup insani yardım sağladı ve Ukraynalı mültecileri kabul eden bazı Avrupa ülkelerine yardım malzemesi sağladı. 

Günümüzde Ukrayna krizi sürüyor, Ukrayna ve çevresindeki ülkeler, insani yardıma ciddi şekilde ihtiyaç duyuyor. Çin, ilgili tüm tarafların uluslararası hukuka sadık kalmalarını ve BM’nin Ukrayna’ya insani yardım sağlamada önemli koordinasyon rolü oynamasını destekliyor. Bütün bunlar, Çin’in kriz karşısında yangına körükle gitmek ve kendi çıkarları elde etmek yerine, gerginliği hafifleştirmeye çalıştığını, dolayısıyla sorumlu büyük bir ülke olduğunu kanıtladı. 

ABD kurulmasından bu yana geçen 240 yıl içinde savaş başlatmadığı veya bir savaşa karışmadığı  dönem 20 yılı bile bulmuyor. Ukrayna krizinde de ABD savaş sever özelliğini gösterdi. ABD sürekli olarak Ukrayna’ya silah sağlıyor, gerginliği durmandan kışkırtıyor. 

ABD Savunma Bakanlığı tarafından verilen bilgilere göre, 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana geçen süre içinde, ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri yardımların toplam değeri 27 milyar 100 milyon ABD Dolarını aştı. 2022 sonu itibariyle ise ABD, müteffik ülkeleriyle birlikte Ukrayna’ya 100 milyon adet hafif silah mühimmatı, 1 milyon adet top mermisi, 100 bin adet tank mühimmatı sağladı.  ABD ayrıca Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemi gibi bazı ileri silah gönderdi.  

ABD’nin devamlı olarak Ukrayna’ya silah sağlaması, ABD’li silah üreticilerinin para kasalarını doldurdu. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen bilgilere göre, 2022 mali yılında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yetkisiyle gerçekleştirilen dış silah satış hacmi, yüzde 49,1 oranında artarak 51 milyar 900 milyon doları buldu. Bu satışların büyük bir bölümü, Ukrayna krizini ilgilendiriyor. Örneğin, Raytheon şirketi, ABD Kara Kuvvetleri’nden 2 milyar dolar değerinde sözleşme aldı. Bu sözleşme, Ukrayna’ya yönelik silah yardımını zenginleştirmeyi amaçlıyor. Öte yandan, Ukrayna krizinin şiddetleşmesiyle birlikte, Avrupa ülkelerinin güvenlik açısından ABD’ye olan bağımlılığı giderek arttı ve bu ülkeler askeri harcamalarını durmadan artırdı. Bu, ABD’li silah üreticilerine büyük bir müjde oldu. 

Ukrayna krizinde Çin, öteden beri, taraflar arasında gerginliğin yumuşatılması için arabuluculuk yaparken, ABD ise gerginliği tırmandırmaya çalışıyor. Ancak ABD, yaptığı yanlış eylemlerden ciddi ders almak yerine Çin’i asılsız şekilde eleştirmeye ve karalamaya çalıştı. ABD, Ukrayna halkının can güvenliğine gerçek anlamda önem veriyorsa, Ukrayna’ya silah sağlamayı durdurmalı, gerginliği hafifleştirecek girişimlerde bulunmalı, ilgili tüm tarafların barışçı görüşmeler yapmalarına elverişli şartlar oluşturmalıdır.