Floyd, Tyre Nichols… ABD'de ırkçı nefret daha kaç cana kıyacak?

2023-01-30 10:52:32

Liang Xinwen, CRI Haber Merkezi

55 yıl önce Afrika kökenli Amerikalı insan hakları savunucusu Martin Luther King’in ABD’nin Tennessee eyaletinin Memphis kentinde bir suikast sonucu hayatını kaybetmesi, tüm dünyayı şok etmişti. 55 yıl sonra aynı kentte 29 yaşındaki Afrika kökenli Amerikalı Tyre Nichols’un 5 polis tarafından dövülerek öldürülmesi, tüm ABD’de öfke uyandırdı. Amerikan medyası, 2020’de George Floyd’un ölümünün ABD genelinde yol açtığı isyanların yeniden meydana gelmesinden endişeleniyor.

İki yıl önce George Floyd’un polis şiddetiyle hayatını kaybetmesi, ABD genelinde protestolara yol açmıştı. Amerikan polisinin, reform uygulayacağını ilan etmesine rağmen, benzer trajediler devam ediyor.

Kökleri derinde olan ırkçı nefret

Amerikan polisinin Afrikalı-Amerikalılara "özel muamelesi", temel olarak Amerikan tipi demokrasinin altında yatan derin ırkçılıktan kaynaklanıyor.

Köle devriyelerinden beyazların üstünlüğünü savunan terör örgütlerine ve sivil haklar hareketi sırasında ortaya çıkan "beyaz korkusuna" kadar, söz konusu olayların sonuçları, ABD’de bugünlerde polisin davranışını etkilemeye devam ediyor ve ABD’nin polis şiddeti kültürünü yaratıyor.

Analistler, kökleri ırkçılığa dayanan bir kurumda reform yapmanın imkânsız olduğu kanısında. Irkçılık uzun süredir Amerikan polis sisteminin genlerine işlemiş durumda.

Bununla birlikte ABD'de partizan kutuplaşma, polis sisteminde reformu daha da zorlaştırdı. Ayrıca ülkede silah kültürü ve polis şiddeti bir ölçüde kısır döngü oluşturmuştur.

ABD Başkanı Joe Biden, kısa süre önce yaptığı konuşmada Martin Luther King'in eşitlik ve adalet hayalinin henüz gerçekleşmediğini kabul etti ve bir kez daha ABD'nin "ruhu" için mücadele çağrısında bulundu. Peki ABD’nin bu sözde "ruhu" nerede? Tyre Nichols’un acı çığlıklarında mı?