İstanbul’da gerçekleşen Rusya-Ukrayna müzakerelerinde en anlamlı ilerleme kaydedilirken, ABD ve İngiltere dahil olan beş ülke, Rusya’ya karşı yaptırımları artıracaklarını bildirdi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki 5. tur müzakereler dün İstanbul Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yapıldı. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, müzakerelerin başlamasından bu yana en anlamlı ilerlemenin kaydedildiğini söyledi.
Reuters’in haberine göre Rus tarafı, müzakerelerde Kiev ve Çernihiv kentlerine yönelik askeri operasyonları büyük ölçüde azaltma sözü verdi. Tarafsız ülke statüsü teklifinde bulunan Ukrayna tarafı ise, askeri ittifaklara katılmayacakları ve ülke sınırları içerisinde yabancı bir askeri üs bulundurmayacaklarını belirtti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müzakereden önce konuşma yaptı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, aynı gün facebook hesabından yaptığı görüntülü konuşmada Ukrayna ile Rusya arasındaki yeni tur müzakerelerin olumlu sinyal verdiğini kaydetti. Rusya ile müzakereleri sürdüreceklerine dikkat çeken Zelenski, müzakerelerden sonuç kazanılmasını beklediğini dile getirdi.
Dünya barış isterken ABD savaşı kışkırtıyor
Tüm dünya barışa yaklaşılmasını dört gözle beklerken ABD ve İngiltere dahil beş ülke, kışkırtma girişiminden bir türlü vazgeçmiyor. Bu ülkeler Rusya’ya karşı yaptırım tedbirlerini artıracaklarını belirtti.
Beyaz Saray’ın internet sitesinde yer alan habere göre ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Mario Draghi ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşmeden sonra yayımlanan ortak bildiride beş ülkenin liderlerinin Ukrayna’ya güvenlik yardımını sağlamaya ve Rusya’ya yönelik yaptırımları artırmaya devam edecekleri belirtildi.
Rusya’ya ABD kuşatması
Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmaların tırmanmasıyla ABD, çatışmalara askeri müdahalede bulunmayacağını yinelerken Ukrayna’ya sürekli askeri yardım sağlayarak Rusya’yı her yönden kuşatmaya çalışıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların patlak vermesinin hemen ardından 26 Şubat’ta Ukrayna’ya 350 milyon ABD Doları değerindeki ekstra savunma destek vereceklerini duyurdu. ABD Başkanı Joe Biden 12 Mart’ta Ukrayna’ya 200 milyon dolarlık ilave silah desteği sağlayacaklarını dile getirdi. Biden daha sonra 15 Mart’ta 13.6 milyar dolarlık ve 16 Mart’ta 800 milyon dolarlık askeri yardım sağlayacaklarını bildirdi. Blinken, 26 Mart’ta Ukrayna’ya 100 milyon dolarlık ekstra yardım sağlayacaklarını dile getirdi. Biden, 28 Mart’ta Kongre’ye 5.79 trilyon dolarlık bütçe teklifini sundu. 813.3 milyar dolarlık savunma bütçesiyle tarihi rekorun kırıldığı teklifte Ukrayna’ya 682 milyon dolarlık mali destek verilmesi önerildi.
ABD’nin gözü Çin’de
Dikkate değer bir husus şu ki, Rusya ile Ukrayna arasında çatışmalara rağmen ABD Savunma Bakanlığı’nın gözü yine Çin’de! Biden’in bütçe teklifinde Çin kelimesi, 12 kere kullanıldı. Çin, yine ABD’nin başlıca tehdidi olarak görülüyor. Pentagon tarafından 28 Mart’ta Kongre’ye sunulan savunma stratejisi raporunda Çin, ABD’nin en büyük stratejik rakibi olarak, Rusya ise ABD’nin tehdidi olarak değerlendirildi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, buna karşı Çin ve Rusya’nın iki büyük devlet olduğunu ve ABD’nin Çin ve Rusya’yı engelleme amacının başarısızlığa uğrayacağını açıkladı. ABD’nin Ukrayna krizinde kendi üstlenmesi gereken sorumluluğu göz önünde bulundurması gerektiğine işaret eden sözcü, ABD’nin hayali düşman yaratarak başka ülkelerin siyasi güvenliğini görmezden gelerek kutuplaştırma girişiminden ders alması ve bu girişimi düzeltmesi gerektiğini vurguladı.