ABD’de kronik polis şiddeti ciddi bir insan hakları krizine işaret ediyor

2022-03-21 20:20:11

ABD’de kronik polis şiddeti ciddi bir insan hakları krizine işaret ediyor_fororder_a044ad345982b2b7ea53bb15179593e774099bd7

ABD’de merkezli sivil toplum örgütü Mapping Police Violence sitesinin kısa süre önce yayınladığı verilere göre, 2021 yılında ABD genelinde en az bin 124 sivil, polisin şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti.

Bu sivillerin çoğu, şiddet dışı suçları işlediği veya hiçbir suç işlemediği halde, polis memurları tarafından öldürüldü.

Bilindiği üzere, polis, halkın can ve mal güvenliğiyle toplumsal asayişi korumakla görevli devlet memurudur, ancak bu ABD için geçerli görünmüyor.

Aslında polisin şiddet kullanarak masum sivilleri öldürmesi, ABD’de hiç de yeni bir gelişme değildir. ABD basınında yer alan haberlere göre, ABD’li polislerin her yıl silahla öldürdüğü sivil sayısı bine yaklaştı. 2015 yılından bu yana geçen süre içinde, ABD polislerinin öldürdüğü kişi sayısı 6 bin 300’ü aştı. Bu bağlamda sadece 91 polis şiddet nedeniyle tutuklandı. ABD’li polisler, sivillere etkili koruma sağlamazken, polis şiddeti sayısız masum sivilin canına mal oldu. İşte bu nedenle ABD’de şiddet suçlarının meydana gelme oranı sürekli yüksek seviyede bulunuyor, ABD’li vatandaşlar, güvensiz bir toplumsal ortamda yaşıyor.

ABD’de polis şiddetinin arkasında günden güne şiddetlenen ırkçılık sorunu yatıyor. Lancet dergisinde yayımlanan bir raporda, 1980-2018 döneminde yaklaşık 30 bin 800 ABD vatandaşının polis şiddetinden öldüğü, bunların arasında Afrika kökenli ABD’li vatandaşların polis şiddetinden ölme oranının beyazlara göre 3.5 kat fazla olduğu belirtildi.

USA Today gazetesinin internet sitesinde 15 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan habere göre, Minnesota eyaletinde 20 yaşında bir Afrika kökenli erkek Daunte Wright, kullandığı aracın plakasının tarihi geçtiği için Minneapolis kenti banliyösünde polisler tarafından zorla durduruldu ve öldürüldü.

North Carolina eyaletinde son 10 yıl içinde yerel polis makamlarının yaptığı 20 milyondan fazla trafik yasa uygulamasına yapılan araştırma sonuçlarına göre, Afrika kökenli ABD’li sürücülerin polislerce zorla durdurulma oranı, beyaz sürücülere göre iki kat fazla durumunda.

USA Today gazetesinde yer alan bir başka habere göre, ABD’li vatandaşların sadece yüzde 22’si, polisin yasa uygulamasının adil olduğunu düşünüyor. ABD’de polis, suç olaylarının asıl doğru-yanlış ayrımından hareket etmek yerine, kişilerin ten renklerine göre tedbirler almayı tercih ediyor, bu, ABD Anayasası’nda yer alan “herkes doğuştan eşittir” ilkesine gölge düşürüyor.  

Öte yandan, ABD’de polis şiddetinin günden güne kötüleşmesi, ülkede adalet sisteminin kamu güveninden ciddi yoksun olmasından da kaynaklanıyor. USA Today gazetesinde yer alan haberlere göre, 2000 yılından bu yana Minnesota eyaletinde polis memurlarının işlediği cinayet sayısı 470’i aştı. Ancak bu olayların sadece bir tanesinde bir polis suçlu bulundu. Bu polis de bir beyaz kadın sivili öldüren azınlık kökenli erkek polisti. Amerikan vatandaşlarının sadece 17’si, ülkelerindeki ceza hukukunun herkese adil muamelede bulunduğuna inanıyor. ABD adalet sistemindeki bu adaletsizlik, polis şiddetine engel olamadığı gibi, ırkçı polis memurlarını daha da cesaretlendiriyor.

Sadece polis şiddetinin ortaya koyduğu trajik tablo bile, ABD’de insan haklarının ayaklar altında göstermeye yetiyor. Ancak ABD halen kendisini “insan haklarının yılmaz savunucusu” olarak adlandırmaktan geri durmuyor ve tüm dünyada insan hakları bekçiliği yaparak diğer ülkelerin iç meselelerine karışma hakkını kendinde buluyor. Bu çelişki artık iyice gün ışığına çıkmış ve ABD insan hakları alanında dünyanın alay konusu olmuştur.

刘文俊