Bir ülkenin demokratik olup olmamasının değerlendirilmesi için en kritik unsur, halkın ülkenin gerçek egemeni olup olmadığının anlaşılmasıdır.
Çin Komünist Partisi’nin ortaya koyduğu "her aşamada halk demokrasisi" kavramı, seçim, istişare, karar verme, yönetim ve denetim dahil olmak üzere ulusal yönetişimin tüm yönlerini kapsamaktadır. Bu, Çin demokrasinin özü ve çekirdeği olan “halk ülkenin enfendisidir” kavramının yansımasıdır.
Seçim açısından, Çin Ulusal Halk Meclisi’nin (ÇUHM) beş seviyedeki temsilcilerinin tümü demokratik seçimlerle seçildi ve en geniş temsilciliğe sahiptir. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı (ÇHSDK) Ulusal Komitesi’nin demokratik prosedürle seçilen üyeleri, tüm demokratik partiler ve parti üyeliği olmayan şahıslar ve tüm başlıca halk örgütlerini, 56 etnik grubu ve 5 büyük dini temsil ediyor.
Aynı zamanda, halk demokrasisinin tüm süreci, yetkinin kullanımının etkin bir şekilde sınırlandırılmasını ve denetlenmesini sağlar.
Sichuan eyaletindeki Tianmashan kasabasında yer alan Siling köyünde, çiftçilere ve insanlara fayda sağlayan sübvansiyonlarla ilgili bir liste köy muhtarlığının kapısına asılır. Köylüler, kendilerinin ve diğerlerinin ne kadar sübvansiyon aldığını açıkça görebilir. Köylüler "Şimdi ister hükümetin tercihli politikaları olsun, ister köydeki para olsun, tüm bunlar cam gibi şeffaftır" diye memnuniyetini ifade ediyor.
Halk, bir ülkenin demokrasisinin iyi olup olmadığı konusunda en çok söz hakkına sahiptir.
Ocak ayında, dünyanın en büyük halkla ilişkiler danışmanlık firması Edelman tarafından yayımlanan küresel güven barometresi raporunda, 2021'de Çin halkının hükümete olan güveninin yüzde 91'e ulaştığı, Çin’in bu yönde dünyada ilk sırada yer aldığı ve son 10 yılda bunun rekor düzeye ulaştığı belirtildi. Bu, Çin demokrasisinin güçlü canlılığının en gerçek yansımasıdır.
Somut eylemler, Çin’e özgü sosyalist demokratisi sisteminin Çin tarihi ve kültürüne dayandığı, Çin'in ulusal koşullarına uygun olduğu ve Çin'in sorunlarını çözdüğü, kapsamlı, özgün ve etkili olduğunu kanıtladı.
Bu sistem, sadece Çin halkının yürekten desteğini kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya ülkelerinin "bir kişi, bir oy" ve parti rekabeti gibi Batı tarzı seçim sisteminin asla tek demokrasi modeli olmadığını anlamasını sağlıyor.
Çin’in demokrasi yolunun daha da genişleyeceği ve insanlığın siyasi medeniyetine katkı sağlayacağı bekleniyor.