Niutanqin, Cao Ying
Beijing Kış Olimpiyat Oyunları devam ediyor. Kış olimpiyat oyunlarının açılış törenine katılmak üzere Çin’e gelen farklı ülkelerin devlet liderleri, bu vesileyile ikili veya çok taraflı görüşmeleri gerçekleştiriyor.
Bu arada Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez’in Beijing ziyareti yoğun geçti. Fernandez, ziyaret sırasında Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile bir araya gelerek ortak bildiri yayımladı.
Ancak Çin ile Arjantin arasındaki Ortak Bildiri, İngiltere’yi kızdırdı. İngiltere, Çin’in “İngiltere’nin egemenliğine saygı göstermesi”ni istedi.
Bu kızgınlık nereden çıktı? Olayın gerçeği nedir?
22 maddelik Çin-Arjantin Ortak Bildirisi’nin dördüncü maddesinde Çin’in Arjantin’ın Malvinas Adaları (İngilizce ile Falkland Adaları) sorununda egemenlik savunma tutumunu desteklediği belirlendi.
Malvinas Adaları sorunu, İngilizlerin sömürge döneminden kalan sorunlardan biridir. Yıllardır İngiltere ile Arjantin bu sorun üzerinde bir türlü fikir birliğine varamadı. Çin, Arjantin’in Malvinas Adaları üzerindeki egemenlik tutumuna desteğini net bir şekilde belirtti. Çoktandır bu desteği ifade eden Çin tarafı, “tutumumuz hep aynıdır” diye aktardı.
Malvinas Adaları, Güney Amerika’nın güney Patagonya kıyılarının yaklaşık 500 kilometre doğusunda yer alıyor. Arjantin’in 480 kilometre uzaklığında olan Malvinas Adaları ile İngiltere arasında 13 bin kilometrelik bir mesafe bulunuyor. İki ana ada ve 700’den fazla küçük adadan oluşan Malvinas Adaları, toplam 12 bin kilometre karelik bir alana sahip. Üzerinde 1300 civarında İngiliz askerinin konuşlandığı adalar, şu an İngiltere’nin kontrolünde.
Malvinas’ın keşfinin ardından adalar çeşitli zamanlarda İngiliz, Fransız ve İspanyollar tarafından sömürgeleştirildi. 1770 yılında İngilizleri yenerek adaların batı kesimini kazanan İspanyollar, daha önce Fransızların elinden doğu kesimini satın aldığı için adaların bütününü kontrol altına almıştı. 1774 yılında İngilizler, adaların egemenliğinden tamamen vazgeçtiğini ilan etmişti.
1816 yılında bağımsızlığa kavuşan Arjantin, İspanya’dan Malvinas Adaları’nın egemenliğini devraldığını bildirdi. Arjantin, adalar üzerinde yönetim bölgelerini belirlerken askerler konuşlandırdı. Ancak İngiltere, 1829 yılında Arjantin’e mesaj göndererek, adaların kendi topraklarına ait olduğunu ifade etti. 1833 yılında İngiltere, İspanya’nın kendi adalarını ele geçirdiği bahanesiyle İngiliz donanmasıyla adalarda bulunan Arjantin güçlerini kovdu. Bundan sonra adalar, İngilizlerin kontrolünde yaklaşık 200 yıl kaldı.
Aslında BM Kıta Sahanlığı Sınırları Komisyonu (CLCS) daha önce Malvinas Adaları’nın Arjantin’e ait olduğunu kararlaştırmıştı. Çünkü adalar, Arjantin’ın sınır kapısının hemen önündeyken İngiltere’ye 13 bin kilometre uzaklıktadır.
1929 yılında küresel ekonomik kriz, Arjantin’in başına da geldi. Tarihte eşi bulunmaz bu ekonomik kriz, Arjantin’i kısır döngüye düşürdü. Tarımsal ürünlerin fiyatları, uluslararası sermayelerin getirdiği enflasyon baskısıyla karşı karşıya kalırken, ihracat sektörü tamamen çöktü. İthalata dayanan endüstriyel ürünlerin fiyatları ise tekel sermayelerin oyuncağı haline gelmişti. Arjantin’in milli sermayeleri ise İngilizlerin elinden bir türlü kurtulmuyordu.
Böylece ekonomik kriz ile toplumsal çelişkiler daha da büyüdü. Arjantin, “kriz-siyasi devrim-diktatörlük-yolsuzluk” şeklindeki “Latin Amerika kısır döngüsü”nden bir türlü çıkamadı.
General Juan Domingo Peron
1946 yılında general Juan Domingo Peron’un iktidara gelmesiyle Arjantin geçici olarak çıkmazdan kurtarıldı. Peron, ulusal sanayiyi geliştirerek, İngilizleri kendi ülkesinden kovmak için çaba gösterdi. Bir dönem bazı başarılar da elde edildi. Ama ekonomik dengesizlik ve yolsuzluk sorunları nedeniyle Peron görevden alındı.
Arjantin’e daha sonra ABD sermayesi girdi. ABD, Latin Amerika’yı kendi arka bahçesi olarak gördüğü için kendi gücünü Arjantin’in çeşitli alanlarına sızdırdı. Arjantin dahil olmak üzere birçok Latin Amerika ülkesi, benzer sıkıntılar yaşıyor.
Bu koşullara bakıldığında 1982 yılında İngiltere ile Arjantin arasında patlayan Malvinas Adaları Savaşı’nı Arjantin’in neden kaybettiğini anlamak da zor değil. Savaşı kazanan İngiltere, adaları kontrol etmeye devam ediyor.
Malvinas Adaları sorunu konusuna değinen Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri’nden biri olan İngiltere’nin BM Tüzüğü ruhu altında BM’nin ilgili kararlarına uymaya öncelik vermesi gerektiğini söyledi.
Herkesin saygısını kazanmak için öncelikle karşı tarafa saygı göstermek gerekir. Centilmenler ülkesi olmakla gurur duyan İngiltere, bunu daha iyi anlıyor olmalıdır.