“ABD, yanlış ve tehlikeli bir yolda ısrar etmemelidir”

2022-12-26 11:31:32

2022 yılı sona ermek üzereyken, ABD bir kez daha “ateşle” oynuyor. ABD Başkanı Joe Biden 23 Aralık’ta 2023 için Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nı (NDAA) imzaladı. Söz konusu yasada Çin’i karalayan birçok içerik yer aldı, özellikle “Taiwan bağımsızlığı”nı hedefleyen bölücülük güçlerine yanlış mesaj verildi.

Sözde 2023 NDAA, ABD’nin bir iç yasasıdır. Ancak uluslararası hukuku geçirsiz kılan bu yasa, gerçekleri hiçe sayarak “Çin tehdidi” teorisine dayanarak Çin'in iç işlerine pervasızca karıştı.

Özellikle Taiwan konusunda sorumsuzca ifadelerin yer aldığı yasada, ABD yönetiminin 5 yıl içinde Çin’in Taiwan bölgesinde 10 milyar ABD dolarlık “askeri yardım” ve 2 milyar dolarlık “askeri kredi” sağlayacağı ve Taiwan’a yönelik silah satışının hızlandırılacağı iddiasında bulunuldu.

Tüm bunlar, şüphesiz ki sözde “Taiwan bağımsızlığını” hedefleyen bölücü güçlere güç katıp Taiwan Boğazı’nın iki yakası arasındaki zıtlaşmayı kışkırtmanın yanı sıra, ABD’nin Taiwan Boğazı’nda barış ve istikrarını zededeyen taraf olduğunu kanıtladı.

Çin ve ABD arasındaki 1972’de imzalanan Shanghai Bildirisi’nden 1978’de iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasıyla ilgili ortak bildiriye ve 1982 yılındaki 17 Ağustos Bildirisi’ne kadar, “dünyada tek bir Çin var, Taiwan Çin’in bir parçasıdır, Çin Halk Cumhuriyeti ülkedeki tek meşru hükümettir”, net bir şekilde belirlenen bir gerçektir.

17 Ağustos Bildirisi’nde ABD, Taiwan’a uzun vadeli bir silah satışı politikası uygulamayacağı, Taiwan’a silah satışını kademeli olarak azatacağı ve belli bir süreden sonra bu sorunu nihai bir şekilde çözeceğine söz vermişti.

Ancak ABD tarafı, o zamandan beri bu taahhüdü yerinde getirmedi, aksine Taiwan’a yönelik müdahaleyi ve silah satışını daha artırıyor.

Biden yönetimi, birkaç gün önce, iktidara gelmesinden bu yana Taiwan’a yönelik yedinci silah satışını duyurdu. 2023 NDAA içinde Taiwan’a askeri yardım gibi içerikler yer aldı.

Bunlar, tek Çin ilkesinin ve Çin-ABD üç ortak bildirisinin hükümlerinin ve ABD'nin Çin'e verdiği siyasi taahhütlerin ciddi ihlalleri olarak ABD’deki bazı güçlerin Taiwan’ı destekleyip Çin’i engelleme ve bu durumdan kazanç arama gibi amaçlarını açıkça ortaya getirdi.

Adadaki kamuoyunda, ABD'nin Taiwan’a silah satışının, Taiwan’ın çıkarlarını korumak için değil, Taiwan'ı uzun vadeli bir bankamatik ve ABD'nin bir piyonu olarak görmeyi amaçladığına ve Taiwan halkını zor bir duruma bırakacağına işaret edildi.

Bununla birlikte, ABD’nin Taiwan meselesindeki eylemleri, “bir taraftan diyalog, diğer taraftan Çin’i engelleme”ye ilişkin iki yüzlü yaklaşımını sergiliyor.

Geçen ay Çin-ABD liderlerinin Bali’deki görüşmesinde, Çin tarafı, Taiwan meselesinin Çin’in çekirdek çıkarlarının özü, Çin-ABD ilişkilerinin siyasi temeli ve Çin-ABD ilişkilerinde ilk aşılmaz kırmızı çizgi olduğunu açıkça ortaya koydu.

ABD Başkanı Biden, görüşmede Çin’le soğuk savaşa girmemek, Çin’in siyasi sistemini değiştirmemek, Çin’e karşı çıkmak için müttefiklerle ilişkileri pekiştirme arayışında bulunmamak, sözde “Taiwan bağımszılığını” destelememek ve Çin’le çatışmaya girmememek politikalarını yineledi. Biden, ayrıca “iki Çin” ve “bir Çin ve bir Taiwan” söylemini desteklemediklerini ve Çin’den kopma ve Çin’in ekonomik kalkınmasını engelleme niyetinde olmadıklarını dile getirdi.  

Ancak, ABD şu an siyasi güveni bir kenar bırakıp verdiği sözlerin tam aksi şekilde hareket ediyor.

ABD için en acil öncelik, iki liderin Bali adasında vardığı konsensüslerin pragmatik politikalar ve somut eylemlere dönüştürülmesi. Bu aynı zamanda gelecek aşamada Çin-ABD ilişkilerinin istikrarı ve gelişiminin ana eksenidir.

Taiwan meselesi Çinlilerin içişidir ve hiçbir dış müdahale kabul edilemez.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu Doğu Harekât Alanı Komutanlığı, ABD yönetimi ve Taiwan makamlarının komplo için iş birliği yaparak provokasyonda bulunma girişimlerine karşı, Taiwan Adası’nın çevresindeki deniz ve hava sahalarında dün müşterek tatbikatlar gerçekleştirdi.

ABD tarafı, ilgili yasada Çin ile ilgili olumsuz maddeleri uygulamamalıdır, yanlış ve tehlikeli yolda daha fazla ısrar etmemelidir, tek Çin ilkesine ve Çin-ABD arasındaki üç ortak bildiriye geri dönmelidir.