Çin'in salgınla mücadele politikası, Batı'nın eleştirilerinden nasıl korunabilir?

Batı’daki basın kuruluşları, Çin’in salgınla mücadele için yaptığı her şeyin yanlış olduğu kanısını taşıyor. Daha önce katı tedbirlerle Çin’i suçlayan Batılı medyalar, şimdi sözde Çin’in gevşek salgın politikasının yol açtığı ciddi sonuçlar hakkında korkutucu haberler yayınlıyor. Son günlerde “Çin’in sıfırlama politikasını kaldırması feci sonuçlara neden oldu.” gibi başlıklar taşıyan haberler, Batılı sosyal medyaların trendlerinde sık sık görülüyor. Örneğin, Bloomberg’in bir haberinde; “Çin’in salgın tedbirlerini tamamen kaldırması, 5 milyon 800 bin kişinin yoğun bakım ünitesine yatmasına yol açabilir.” diye yazıldı.

Ancak bunun gibi çelişkili haberler insanların kafasını karıştırıyor. Çin’in salgınla mücadele politikası, Batılı basın kuruluşlarının eleştirilerinden nasıl korunabilir? Yoksa Çin ne yaparsa yapsın daima  eleştirin hedefi mi olacak?

Çin son günlerde salgınla mücadele çalışmalarını daha optimize etmek için 20 maddelik yeni tedbirler ortaya koydu. Ama bu tedbirler, Çin’in salgınla mücadele politikasını gevşetmek, hatta hiçbir şey yapmamak anlamına gelmiyor. Bu seferki ayarlama, salgınla mücadele çalışmasını daha isabetli ve bilimsel hale getirerek halkın güvenliği ve sağlığını azami bir ölçüde korumayı ve salgının ekonomik ve toplumsal gelişmeye yarattığı etkileri azaltmayı amaçlamaktadır.

Ama bazı Batılı basın kuruluşları, Çin’in virüsle mücadele için gösterdiği çabaları silmekle kalmayıp Çin’in bu konudaki eksikliğini büyütmek hatta bunun için dezenformasyon yaratarak gruplaşmayı ve karışıklığı kışkırtmaya çalışıyor. Herhalde Çin’in gelişme hızının yavaşlaması veya durması, onların en çok görmek istediği bir şey olsa gerek.

Çin’in COVID-19 salgınıyla mücadele politikası hiçbir zaman sabit değildir ve son duruma göre sürekli yenilenir ve düzeltilir. Çin bu konuda hangi politikayı uygularsa uygulasın önemli olan üç temel kriteri değiştirmez. Bu üç kriter; bilim, Çin’in menfaati ve halkın korunmasıdır.