Terör saldırılarının arkasında neden her zaman ABD var?
İstanbul Beyoğlu'nda bulunan İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım günü hain bir bombalı saldırı gerçekleştirildi. Beyoğlu'ndaki saldırının zanlısının, PKK/PYD/YPG terör örgütünün Suriye Kobani'deki merkezinden İstanbul'da eylem talimatı aldığı belirlendi.
Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıya ilişkin, “Biz, bize verilen mesajı biliyoruz. Bize verilen mesajı aldık. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum; ABD Büyükelçiliği’nin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Ve Kobani’yi, terör bölgelerini besleyen ve oradan tüm Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışan bu anlayışa kendi senatolarından para gönderen bir devlet ile müttefikliğimiz elbette ki tartışılmalıdır. Bu kadar açık ve net. Biz, kimsenin düşmanı değiliz, kimsenin topraklarında gözümüz yok. Kimseye kalleşlik yapmıyoruz ama bu kalleşliklere tahammül edecek gücümüzün kalmadığını ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.
Soylu’nun açıklamasına göre, İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısının arkasında ABD var. Herkes bilir ki; ABD, Ortadoğu bölgesini kontrol altına almak istediği için istikrarlı bir Türkiye’yi bölgede istemiyor. Ortadoğu bölgesinin kaosa sürüklenmesi ise, ABD’nin çıkarlarına uygun.
ABD’nin PKK’ya destek verdiği çoktandır biliniyor. Türkiye NATO’ya üye olmasına rağmen, tarafsız bir dış politika uyguladı, özellikle Rusya ve Ukrayna arasında gerginlik yaşanırken dış ilişkilerde ABD’ye bağlanmadı ve iki ülke arasında arabuluculuk yapmaya çalışıyor. Diğer yandan, Türkiye Rusya’dan S-400 hava savunma füze sistemini satın aldığı için ABD ile anlaşmazlıklar yaşadı. ABD, Türkiye’yi kontrol altına almak için PKK’ya silah ve para yardımı sağladı. Son yıllarda Türkiye’de meydana gelen terör saldırılarının çoğunluğu PKK tarafından düzenlendi. Terör saldırıları nedeniyle, Türkiye’deki milli dayanışmaya zarar verildi ve Kürt ayrılıkçılar teşvik edildi.
Türkiye’nin yanı sıra, ABD son yıllarda başka Ortadoğu ülkelerinde terör örgütlerini besledi. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın raporuna göre, başlangıçta Suriye yönetimini devirmek için ABD yönetimi IŞİD’in kurulmasına destek vermişti ve IŞİD’in önemli bir muhalif silahlı güç haline gelmesini istemişti. Ancak şu an IŞİD, Ortadoğu bölgesindeki en büyük terör örgütü haline geldi.
ABD’nin gizli onayıyla, birçok ABD menşeli silah Ortadoğu’nun karaborsalarına girdi ve terör örgütlerinin eline geçti. Suriye’de ABD ordusunun askeri kamplarında eğitim gören bazı muhalif güçler terör örgütleriyle iş birliği yaptılar ve bölgedeki güvenliğin daha kötüleşmesine neden oldular.
ABD’nin terör örgütlerine destek vermesi nedeniyle, bölgedeki halk büyük zarar gördü. Üstelik ABD ordusu, Suriye ve Irak dahil birçok ülkenin petrol ve buğday kaynaklarını yağmaladı. Bölge basınına göre, Suriye krizinin ardından ülkedeki petrol sektörü 100 milyar 500 milyon dolarlık kayba uğradı.
Terörle mücadele sloganı atan ABD, gizlice terör örgütlerine destek verdi. ABD için, kaosa sürüklenen ve az gelişmiş bir Ortadoğu daha kolay kontrol edilebilir. ABD yine uzun bir süre daha Ortadoğu’daki hegemonyasını sürdürmekte kararlı görünüyor.
