Xi: Geniş dünyamız Çin ve ABD'nin birlikte gelişmesi için yeterince büyük

2022-11-15 11:15:19

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve ABD Başkanı Joe Biden dün Endonezya’nın Bali kentinde bir araya geldi. Liderler görüşmede ikili ilişkiler ve küresel meselelere dair görüş alışverişinde bulundu.

Xi Jinping, Çin ve ABD ilişkilerinden mevcut durumun, iki ülkenin temel çıkarlarına ve uluslararası toplumun beklentilerine uymadığını dile getirdi.

“İlişkiler doğru yolda ilerlemelidir”

Xi Jinping, Çin ve ABD’nin tarihe, dünyaya ve halka karşı sorumluluk duygusuna sahip olması, yeni dönemde birbirleriyle geçinmek için doğru yolu bulması ve ilişkileri doğru raya yeniden oturtması gerektiğini ifade etti.

Xi Jinping, Çin-ABD ilişkilerinin “bir tarafın kaybettiği ve öbür tarafın kazandığı”, “bir tarafın yükseldiği ve öbür tarafın düştüğü” sıfır toplamlı bir oyun olmaması gerektiğini, Çin ve ABD’nin başarılarının birbirleri için bir meydan okumadan ziyade fırsat olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.

Xi Jinping, geniş yerkürenin Çin ve ABD’nin kendilerini geliştirmesi ve ortak refahı için yeterince büyük olduğunun altını çizdi.

Xi Jinping, iki tarafın birbirlerinin iç ve dış politikalarını ve stratejik niyetlerini doğru bir şekilde algılaması ve Çin-ABD etkileşimlerinin çatışma ve sıfır toplamlı rekabet yerine diyalog ve kazan-kazan işbirliği ile tanımlanması gerektiğini belirtti.

Joe Biden’in “beş hayır” ifadesini ciddiye aldığını dile getiren Xi Jinping, mevcut uluslararası düzeni değiştirmeye veya ABD’nin iç işlerine karışmaya çalışmadıklarını ve ABD’ye meydan okumak veya onu yerinden etmek gibi bir niyete sahip olmadıklarını ifade etti.

Xi Jinping, ikili ilişkilerin sapmadan, hız kaybetmeden ve çarpışmadan doğru yolda ilerlemesinin sağlanması gerektiğine işaret etti.

Xi Jinping, uluslararası ilişkilerin temel normlarına ve üç Çin-ABD ortak bildirisine uymanın, her iki taraf için de çatışmaları ve farklılıkları yönetme ve çatışmaları önlemenin anahtarı olduğunu ve aynı zamanda Çin-ABD ilişkileri için en önemli koruma ve güvenlik ağı olduğunu kaydetti.

“Çin’in politikaları açık ve şeffaftır”

Xi Jinping, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi’ni ve kilit sonuçlarını açıklayarak, ÇKP ve Çin hükümetinin iç ve dış politikalarının açık ve şeffaf, stratejik niyetinin net, sürekli ve istikrarlı olduğunu hatırlattı.

Xi Jinping, Çin tarzı modernleşme yoluyla şaşmaz bir şekilde reform ve dışa açılmayı takip ederek açık bir küresel ekonominin inşasını teşvik etmeye devam edeceklerini vurguladı.

“Taiwan meselesi, ilişkilerin siyasi temelidir”

Xi Jinping ayrıca Taiwan sorununun kökeni ve Çin’in ilkeli duruşu hakkında açıklama yaptı. Xi, Taiwan sorununun Çin’in temel çıkarlarının tam merkezinde yer aldığına, Çin-ABD ilişkilerinin siyasi temelini oluşturduğuna ve ikili ilişkilerde geçilmemesi gereken ilk kırmızı çizgi olduğuna dikkat çekti.

Xi Jinping, Taiwan’ı Çin’den ayırmaya çalışan herkesin Çin ulusunun temel çıkarlarını ihlal edeceğini ve Çin halkının buna kesinlikle izin vermeyeceğini belirtti.

Xi Jinping, Çin’in Taiwan Boğazı’nda barış ve istikrarı görmeyi umduğunu, ancak adada bağımsızlık hevesinin asla gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunu dile getirerek, ABD’yi daha önceki taahhütlerine bağlı kalmaya çağırdı.

Xi Jinping, Başkan Biden’in birçok kez ABD’nin “Taiwan bağımsızlığı”nı desteklemediğini ve Taiwan’ı Çin ile rekabette bir koz olarak veya Çin’i kontrol altına almak için bir araç olarak kullanma niyetinde olmadığını söylediğini hatırlattı. Xi, Çin tarafının ABD’nin söz konusu güvenceleri yerine getirmesini beklediğine dikkat çekti.

“Sözde demokrasi ve otoriter rejim anlatısı, günümüz dünyasının özelliğini yansıtmıyor”

Xi Jinping, özgürlük, demokrasi ve insan haklarının insanlığın ortak arayışı ve aynı zamanda ÇKP’nin sarsılmaz gayesi olduğunu kaydetti.

Xi Jinping, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD’nin Amerikan tarzı demokrasisi olduğu gibi, Çin’in de Çin tarzı demokrasisi vardır. Her ikisi de kendi ulusal koşullarına uygundur. Çin’de tüm süreçte halk demokrasisi, Çin’in ulusal koşullarına, tarihine ve kültürüne dayanmaktadır ve halkın iradesini yansıtmaktadır. Aynı derecede gururluyuz. Hiçbir ülkenin demokratik sistemi mükemmel olamaz ve süreli gelişmeye ve iyileştirmeye ihtiyaç duyar. İki taraf arasında belirli farklılıklar, eşit ve temel iletişimle tartışılabilir. Sözde ‘otokrasiye karşı demokrasi’ söylemi günümüz dünyasının bir özelliği olmadığı gibi, çağın ana akımına da uygun değildir.”

Xi Jinping, ABD’nin kapitalizm, Çin’in ise sosyalizmi uyguladığını ve bu farkın sadece bugün çıkmadığını ve gelecekte de devam edeceğini vurguladı. Xi Jinping, Çin ve ABD arasındaki ilişiklerde birbirlerinin sistemini değiştirmeye hatta yıkmaya çalışmak yerine bu farklılığı tanımak ve buna saygı duymak için çalışılması gerektiğini belirtti.

Başkan Joe Biden, ABD ve Çin’in yapıcı bir ilişkiyi sürdürme sorumluluğa sahip olduğunu ifade etti.

Biden, iki tarafın iklim değişikliği ve gıda güvenliği gibi önemli küresel zorluklarla başa çıkmak için kilit rol oynaması gerektiğini dile getirdi.

Biden, istikrarlı ve müreffeh bir Çin’in ABD ve dünya için faydalı olduğunu ve ABD’nin Çin’in sistemine saygı gösterdiğini ve onu değiştirmeye çalışmadığını yineledi.

ABD’nin yeni bir Soğuk Savaş aramadığını ve Çin’e karşı ittifakları canlandırmaya çalışmadıklarını dile getiren Biden, “Taiwan bağımsızlığı”, “iki Çin” veya “bir Çin, bir Taiwan” gibi yaklaşımları desteklemediklerini vurguladı. Biden, Çin’den “ayrılma”, Çin’in ekonomik gelişimini durdurmak veya Çin’i kontrol altına almak gibi bir niyete sahip olmadıklarını sözlerine ekledi.

Biden, ABD ve Çin’in dünyaya farklılıklarını yönetebileceklerini ve yanlış anlamaları ve algılamaları önleyebileceklerini gösterme konusunda ortak bir sorumluluk paylaştığını ifade etti.

Ukrayna konusunu görüştüler

Ukrayna krizine de değinen Xi Jinping, Ukrayna’daki mevcut durumdan oldukça endişe duyduklarını ifade ederek ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ukrayna’daki gibi küresel, karma bir krizle karşı karşıya kalırken, üç nokta üzerinde ciddi şekilde düşünülmelidir. Birincisi, çatışmalar ve savaşlar bir kazanan doğurmaz. İkincisi, karmaşık bir sorunun basit bir çözümü yoktur. Üçüncüsü, büyük ülkeler arasında çatışmadan kaçınılmalıdır.”

Xi, Çin’in başında bu yana barıştan yana olduğunu ve barış görüşmelerini teşvik etmeye devam edeceklerini, Rusya ile Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasını desteklediklerini ve dört gözle beklediklerini ve ABD, NATO ve Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya ile kapsamlı diyaloglar yürütmelerini umduklarını ifade etti.

İki devlet lideri ayrıca, kendi diplomatik ekiplerinin stratejik iletişimi sürdürmesi ve düzenli istişare yürütmesi konusunda anlaştı.

Maliye grupları makroekonomik politikalar, ekonomik bağlar ve ticaret konularında diyalog ve koordinasyonu sürdürecek. İki ülke Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçevesi Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı’nın başarısı için ortaklaşa çalışacak.