Halkın mutluluğu, en büyük insan hakkıdır

2022-10-31 16:19:30

İnsan hakları, insanlığın medeniyetinin ilerlemesinin sembolü. İnsan haklarına duyulan saygı ve bu hakların korunması, çağdaş medeniyetinin temel ruhudur. Bu ruh, Çin’in iktidar partisi Çin Komünist Partisi’nin yüreğinde hiç değişmeyen gayedir. 

ÇKP 20. Ulusal Kongresi 22 Ekim’de başarıyla sona erdi. Xi Jinping kongrede sunduğu raporda, halka mutluluk getirmenin ÇKP’nin temel gayesi olduğuna işaret ederek, kalkınmayı hızlandırmada halkın yaşam şartlarının düzeltilmesinde ısrarcı olunması, halkın güzel bir yaşam arzusunun etkin şekilde gerçeğe dönüştürülmesi gerektiğini açıkladı. 

ÇKP’nin kurulmasından bu yana geçen 101 yıl içinde insan haklarına büyük önem veriliyor. ÇKP, Marksizm ile Çin’in somut şartları ve Çin milletinin seçkin kültürüyle birleştirip, insanlığın seçkin medeniyetlerinden faydalanarak, çağın ana eğilimine ve Çin’in şartlarına uyan insan haklarını geliştirme yolunu buldu. Özellikle ÇKP 18. Ulusal Kongresi’nin düzenlenmesinden bu yana geçen 10 yıl içinde, özünde Xi Jinping olan ÇKP Merkez Komitesi, insan hakları çalışmalarını yönetişimin önceliklerinden biri olarak görüp, insan hakları alanında tarihi başarılar kaydetti: 

Birincisi, ÇKP liderliğinde Çin halkı, orta halli refah toplumunu kapsamlı şekilde oluşturdu, yoksulluk sorununu kökünden çözdü, ülkede insan hakları çalışmalarının yürütülmesi için güçlü maddi zemin hazırlandı. 

Çin’de yaklaşık 832 gelişmemiş ilçe ve 100 milyon köylü yoksulluktan kurtuldu, çetin doğa şartları altında yaşayan 9 milyon 600 bin yoksul insan, yaşam şartları iyi olan yerlere yerleştirildi. Çin öngörülen tarihten 10 yıl önce, BM 2030 Sürdürülebilir Gelişme Gündemi’nde yer alan yoksullukla mücadele hedefine kavuştu. 

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ekim 2021’de yaptığı açıklamada, Çin’in yoksullukla mücadelede kaydettiği başarıları yüksek takdirle değerlendirdiklerini, bu başarıların tüm dünya için büyük önem taşıdığını kaydetti. 

İkincisi, ÇKP, tüm süreçte halk demokrasisini etkin şekilde geliştirdi, insan haklarına hukuki güvenceyi sürekli artırdı, sosyal adalet korundu. ÇKP, etnik çalışmasına ve dini inanç çalışmasına öteden beri önem veriyor, tüm etnik grupların eşitliğine ve din özgürlüğüne saygı gösteriyor. Etnik gruplara mensup tüm kişilerin yasal hakları etkin şekilde korunuyor. 

ABD’de önde gelen Çin araştırmacısı Robert Lawrence Kuhn basına verdiği demeçte, Çin’de demokrasinin sadece siyasetçilerin ağzında kalan boş bir slogan veya kağıtlarda duran boş bir taahhüt olmadığına işaret ederek, bu demokrasinin etkili bir güvenceye sahip olduğunu, Çin Ulusal Halk Meclisi’nin çeşitli kademelerdeki birimlerinin somut prosedürleriyle bu demokrasiyi yerine getirdiğini savundu. 

Üçüncüsü, COVID-19 salgınına karşı ÇKP halkın yaşamını hep en önde tuttu, yeni doğan bebekten 100 yaşındaki ihtiyara kadar salgına yakalananların her birine etkili tedavi sağlandı. Singapur’da gerçekleştirilen bir anketin sonucu, birçok ülke arasında Çin halkının Çin hükümetinin salgınla mücadele tedbirlerine olan memnuniyet oranının en yüksek olduğunu gösterdi. Bu sonuç, ÇKP’nin halk merkezli yönetişim düşüncesinin Çin halkından yoğun destek aldığının bir göstergesi.

Dördüncüsü, ÇKP,  her şey halk için düşüncesini etkin şekilde yerine getirerek, Çin halkının yaşam şartlarını her bakımdan yükseltti. Çin vatandaşlarının kişi başına ortalama ömür süresi 74,8 yaştan 78,2’ye yükseldi. Vatandaşların kişi başına harcanabilir geliri 16 bin 500 yuandan 35 bin 100 yuana ulaştı. Ülke genelinde her yıl ortalama 13 milyon kişi yeni istihdam edildi. Çin’de dünyanın en büyük eğitim sistemi, sosyal güvenlik sistemi, sağlık sistemi kuruldu. 

Çin halkının refahı, mutluluğu ve güvenliği her geçen gün artıyor. Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir anketin sonucuna göre, Çin halkının parti ve hükümete güven oranı son 10 yıldır yüzde 90’ın üstünde seyretti. 

Beşincisi, Çin, küresel insan hakları yönetişimine aktif şekilde katılıyor ve küresel insan hakları gelişmesine önemli katkıda bulunuyor. Çin’in ortaya koyduğu kalkınma ve işbirliği yoluyla insan haklarını geliştirme düşüncesi, uluslararası toplumda yüksek takdirle değerlendirildi. 

Çin, taraftar olduğu 26 uluslararası anlaşmasının sorumluluklarını etkin şekilde yerine getirdi, 20 ülke veya uluslararası örgütle insan hakları diyalogu kurdu. Çin, dünyada arka arkaya dört dönemdir ulusal insan hakları eylem planını belirleyen ve uygulayan tek ülke konumunda.

 Çin ayrıca, BM’nin insan hakları işlerine aktif şekilde katıldı, BM İnsan Hakları Konseyi’nin üyeliğine beş kez seçildi. Çin, bazı Batılı ülkelerin insan hakları kisvesi altında gelişmekte olan ülkelerin içişlerine karışmasına kararlılıkla karşı çıktı. BM İnsan Hakları Konseyi’nin ilgili oturumunda 120 ülke, Çin’in insan hakları konusunda kaydettiği başarıları ve küresel insan haklarına sağladığı katkıları yüksek takdirle değerlendirdiklerini açıkladı.

 “Çin Komünist Partisi olmasa, yeni Çin kurulamaz, Çin Komünist Partisi, Çin milletinin çıkarları için canla başla hizmet eder, Çin Komünist Partisi, Çin halkının kurtuluşuna yön verir ve Çin milletinin parlak geleceğe ilerlemesini önderlik eder... ” 

Çin’de yediden yetmişe herkesin seslendirebileceği şarkı, ÇKP’nin halka hizmet etme ve halk merkezli yönetişim düşüncesini gösterdiği gibi, ÇKP’nin insan haklarına verdiği önemin işaretidir. Çin’in modern bir sosyalist ülkeyi kapsamlı şekilde inşa etme yolculuğunu başlattığı, ikinci yüzyıl hedefine kavuşma yoluna ilerlediği kritik bir anda, Çin’in dünya ülkeleriyle birlikte küresel insan hakları çalışmalarının ilerletilmesine daha çok katkı sağlayacağına kesin gözüyle bakılıyor.