Çin’in dış ticareti dünya ekonomisinin motoru durumunda
“Yıl başından bu yana, abonelerin şirketimizin ürettiği mallara olan talebi hayli yoğun. Şirketin Avrupa ülkeleri ve ABD’ye yönelik siparişi sürekli artıyor. Ekim ayı için bile sipariş aldık.”
Çin’in doğusunda yer alan Zhejiang eyaletindeki otomotiv yedek parça üreticisi şirketin sorumlusu şirketinin mevcut durumunu basına girişteki sözlerle anlattı. Bu, Çin’in dış ticaretinin son gelişme durumunun somut bir yansıması.
Çin Devlet Gümrük Genel İdaresi tarafından dün açıklanan verilere göre, bu yılın ilk 8 ayında Çin’in gerçekleştirdiği ithalat-ihracat hacmi, yüzde 10,1 genişleyerek 27,3 trilyon yuanı buldu. Bu bağlamda ihracat yüzde 14,2, ithalat ise yüzde 5,2 oranında arttı. Küresel ekonominin canlanmasının yavaşladığı, yurt dışı talebin azaldığı bir dönemde, Çin’in dış ticaretinin istikrarlı şekilde artış göstermesi, Çin ekonomisinin dinamizmini ve dayanıklılığını yansıtıyor.
Çin’in dış ticaretinin dinamizmi, piyasa dağılımının çeşitliliğinden de kaynaklanıyor. Bu yılın ilk 8 ayında Çin’in başlıca ticari ortaklarından Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ile gerçekleştirdiği ithalat-ihracat hacmi yüzde 14, AB ile yüzde 9,5 ve ABD ile de yüzde 10,1 oranında arttı.
Çin’in aynı dönemde “Kuşak ve Yol” güzergahında yer alan ülkelerle yaptığı ithalat-ihracat hacmi ise yüzde 20,2 oranında artış gösterdi. Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın (RCEP) diğer 14 üye ülkesiyle yaptığı ithalat-ihracat hacmi ise yüzde 7,5 oranında arttı. RCEP’nin ekonomik potansiyeli her geçen gün daha fazla dikkat çekiyor.
Öte yandan, 22. Çin Uluslararası Yatırım ve Ticaret Fuarı bugün Çin’in güney sahil bölgesi Fujian eyaletinde açıldı. Fuara 70 ülkeden şirketlerin çevrim içi ve çevrim dışı katılması bekleniyor.
Çin, bu fuarla küresel yatırımı ve ticareti hızlandıran etkili bir platform sundu. Tüm bunlar, hem dinamik, hem de dayanıklı olan Çin ekonomisinin, her zaman dünya ekonomisinin itici gücü olduğunu bir kez daha kanıtladı.
