Çin’e yatırım yapmak, geleceğe yatırım yapmaktır!

2022-08-16 11:16:27

Son verilere göre, yılın ilk yarısında Çin’in Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 arttı. Ekonomi ilk çeyrekte yüzde 4,8 ve ikinci çeyrekte yüzde 0,4 büyüdü.

Özellikle ikinci çeyrekte ekonomik büyüme kolay elde edilmedi. Temmuz ayında, daha karmaşık bir uluslararası ortam, dünyanın ekonomik toparlanmasında yavaşlama, ülke içinde salgının yayılması ve yüksek sıcaklık ve sürekli yağmur gibi olumsuz faktörler altında Çin ekonomisi sabit bir tempoda ilerlemeye devam ediyor.

Çin Uluslararası Ticareti Teşvik Konseyi (CCPIT) tarafından kısa süre önce yayımlanan yabancı yatırımlı iş ortamı anketinin son versiyonuna göre, ikinci çeyrekte Çin’de işlerini sürdüren ve genişleten yabancı şirketler toplamın yüzde 91’ini oluşturdu. Yabancı şirketlerin Çin’deki sermayelerini artırmasının iki ana nedeni olarak “pazar genişlemesine” ve “Çin’in işletmelerin stratejik odak noktası” olmasına işaret ediliyor.

Temmuz ayının ekonomik verilerine göre, Çin ekonomisinin ana üretim ve talep göstergeleri toparlanma eğilimini sürdürdü. Belirlenen büyüklüğün üzerinde sanayi katma değeri, hizmet sektörü üretim endeksi, ithalat ve ihracat, tüketim mallarının toplam perakende satışları ve sabit kıymet yatırımları gibi veriler yıllık bazda büyümeye devam etti.

Çin ekonomisi için istihdam ve fiyatlar önemli göstergelerdir. Temmuz ayında ulusal işsizlik oranının yüzde 5,4 olduğu ve bu sayının bir önceki aya göre yüzde 0,1 düştüğü kaydedildi.

Enflasyon dünyada uçarken Çin’de kontrol altında

Temmuz ayında Çin’in Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,7 arttığına ve bu sayının yıllık yüzde 3’lük hedefin altında kaldığına dikkat çekildi.

Özellikle küresel yüksek enflasyon baskısı altında Çin’in istikrarlı fiyatları, Avrupa ve ABD’de yüzde 8’in üzerinde seyreden enflasyon artışıyla keskin bir tezat oluşturuyor.

Bu yılın Mayıs ayında Çin hükümeti, maliye politikası, para ve finans politikası, yatırımların istikrara kavuşturulması, tüketimin teşvik edilmesi, gıda ve enerji güvenliğinin sağlanması, sanayi ve tedarik zincirlerinin korunması ve insanların geçimlerinin güvence altına alınması gibi 6 alanda 33 politika önlemini hayata geçirdi. Çeşitli tedbirler, vergilendirme, özel tahviller, devlet alımları ve harcamalar gibi maliye politikalarının uygulanmasıyla birlikte Çin ekonomisi istikrarlı bir şekilde toparlanıyor.

Fransız Schiller Enstitüsü’nden uluslararası ilişkiler uzmanı Sebastian Perimoni, Ukrayna krizi gibi faktörler nedeniyle dünya ekonomisindeki toparlanmanın çok büyük bir baskı ile karşı karşıya bulunduğuna ve bazı ülkelerde yüksek enflasyon ve düşük büyüme gibi unsurların reel ekonomiyi, istihdamı ve tüketimi olumsuz etkilediğine işaret etti. Sebastian Perimoni, bu bağlamda Çin ekonomisinin istikrarının ve dünyaya getirdiği belirgin görünümün büyük değer taşıdığını belirtti.

Çin’deki Amerikan Ticaret Odası ve Alman Ticaret Odası tarafından yayınlanan raporlara göre, ABD tarafından finanse edilen şirketlerin yüzde 60’ından fazlası ve Almanya tarafından finanse edilen işletmelerin yüzde 70’inden fazlası Çin’de yatırımlarını artırmayı planlıyor.

Bu yılın başından bu yana, BMW, Volkswagen, Hyundai ve SCANIA gibi yabancı şirketler Çin’deki yatırımlarını artırdı. Kısa süre önce Hainan adasında düzenlenen 2. Çin Uluslararası Tüketici Ürünleri Fuarı’nda uluslararası sergi alanı, 61 ülkeden bin 600’den fazla markayı çekerek sergi alanının yüzde 80’ini oluşturdu.

Son günlerde Fortune 500 şirketinden Alman teknoloji şirketi Heraeus Group, Büyük Çin Bölgesi (Greater China) Merkezi’ni resmi olarak Shanghai kentine taşıdı. Bu şirket ayrıca 5. ve 6. Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na katılacağını duyurdu.

Çin’e yatırım geleceğe yatırım demektir. Zaman bunu kanıtlayacak.