Japonya kendi işgal tarihiyle yüzleşmeli
Tarihin doğru bir bakış açısıyla değerlendirilmesi ve tarihten ders alınması, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’nın uluslararası topluma geri dönüşünün önkoşuludur. Japonya bu konuda çağın eğilimine ters gitmeye devam ederse kendi bindiği dalı kesmiş olacak.
Japonya 15 Ağustos 1945’te şartsız teslim olduğunu ilan etti. Dünya faşizme karşı zafer kazandı. Japon militaristlerin işlediği suçlar, Asya halklarına büyük felaketler getirdi.
77 yıl sonra günümüzde Japonya’nın kendi işgal tarihinden ders alarak somut adımlarla tarihi doğru değerlendirdiğini dünyaya göstermesi gerekirken, Tokyo aksine askeri harcamalarını giderek artırmanın yanı sıra bölge dışı güçlerin yardımıyla gerilim yaratmaya çalışıyor.
Japonya’nın tarihi hataları tekrarlaması, Asya-Pasifik bölgesinin barış ve istikrarına zarar verdiği için hem bölge ülkeleri hem de uluslararası toplumun ilgilerini uyandırdı.
Japonya siyasetinde son yıllarda ortaya çıkan değişimler, Tokyo’nun militarist işgal tarihini temize çekmeye çalıştığını gösteriyor. Japon siyasetçiler, savaş suçlularının bulundukları Yasukuni Tapınağı'nı sıkça ziyaret ederken, işgal ettikleri ülkelerdeki kadınları “cinsel köleliğe” zorladıkları gerçeğini reddediyorlar. Tokyo’da bazı siyasetçiler, Kahire Deklarasyonu, Potsdam Deklarasyonu ve Tokyo Davası’nda belirlenen maddelere açıkça karşı çıkmayı bile göze alıyor.
Diaoyu Adası gibi sorunlarda sürekli kışkırtıcı girişimlerde bulunan Japonya, işgal tarihini çarpıtarak dünyanın faşizme karşı zaferi kazanmasından sonra oluşan uluslararası düzene ciddi tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Taiwan’da 50 yıl süren Japon işgali
Japonya’nın Taiwan sorunu konusunda sürekli şov yapması, kendi kötü amacını da ortaya çıkardı. Japonya tarihte yasadışı yolla Taiwan’ı 50 yıl boyunca işgal etti ve bu süreçte 600 bin Taiwanlıyı öldürdü.
Bazı Japon siyasetçiler Taiwan meselesinin Japonya’nın işi olduğunu iddia etti. Japonya hükümeti kısa süre önce savunma beyaz kitabını yayımladı. Beyaz kitapta Çin’in ana kesiminin Taiwan’a askeri tehdit oluşturduğu ve Taiwan’ın mevcudiyetinin Japonya’nın güvenliği için önemli olduğu ifade edildi...
Bu gibi ifadeler, Japonya’nın Taiwan konusunda Çin’e yaptığı taahhütlere aykırı olarak iki ülke arasındaki ilişkinin siyasi temeline büyük zarar verdi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Taiwan ziyareti uluslararası toplum tarafından eleştirilirken Japonya, ABD’nin Çin’in egemenliğini ihlal etmesini destekleyerek Çin’in meşru tepkisine itiraz ediyor.
Tarihi eğilimleri tersine döndürmeye çalışanlar sonunda başarısızlığa uğrar. Japonya bir an önce kendi tarihiyle yüzleşmeli ve komşularının güvenlik kaygılarına saygı göstererek barışın korunmasına katkı sağlamalıdır.