Pelosi’nin “demokrasi” masalına artık Amerikan halkı da inanmıyor

2022-08-08 20:04:00

Sheng Yuhong ve Zhao Quanmin, CRI Haber Merkezi

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Çin’in Taiwan bölgesine kısa süre önce gerçekleştirdiği ziyaretin, “demokrasi”ye destek amacıyla yapıldığı iddia edildi.

Ancak Taiwan halkı buna katılmıyor. Taiwan’da Pelosi’nin ziyaretini protesto edenler, Pelosi’nin kendi çıkarları, mensup olduğu partinin çıkarları ve ABD’nin çıkarları için Taiwan’a gittiği görüşünde.

Pelosi’nin Taiwan ziyaretinin amacı, kesinlikle demokrasiyi savunmak değil, bölücülüğü kışkırtarak demokrasiyi ayaklar altına almaktır.

Orta Asya’dan Kuzey Afrika’ya, Doğu Avrupa’dan Latin Amerika’ya kadar, ABD’nin demokrasi bahanesiyle diğer ülkelerin içişlerine müdahale etmesi hakkında sayısız emsal sıralanabilir.

Ne var ki, Pelosi gibi Amerikalı politikacılar, diğer ülkelere sözde demokrasi satmaya çalışırken, kendi içlerindeki durumu acaba görüyorlar mı?

Sık sık yaşanan silahlı saldırılar, yayılmaya devam eden COVID-19 salgını, her geçen gün daha da kötüleşen ırkçılık... Bütün bunlar, ABD tipi demokrasinin iki yüzlülüğünü ve acımasızlığını yansıtıyor.

 "Amerikan tipi demokrasi" bayrağı artık delik deşik oldu ve ABD tarafından özenle ambalajlanmış "demokrasi" hapının, zehirli bir hap olduğu da ortaya çıktı.

Demokrasi kısvesiyle kendi özel çıkarlarının peşinde koşan bir siyaset tarzı, uluslararası toplumdan ve Amerikan halkından destek alamayacaktır.

Buna mukabil, ABD’nin kışkırtıcı eylemlerine karşı Çin’in aldığı tedbirler, uluslararası toplumdan destek görmeye devam ediyor. Çin’in, kışkırtıcı girişimlere karşın kararlılıkla egemenlik haklarını ve toprak bütünlüğünü savunması, ABD karşısında aynı sorunlardan muzdarip ülkelerin sempatisini kazanıyor.

170’ten fazla ülke ve uluslararası örgüt Pelosi’nin Taiwan ziyaretini kınadı. Bu ülkeler, Tek Çin ilkesini ve Çin’in toprak bütünlüğünü korumasını desteklediklerini belirttiler.

Bu, hegemonya hırsı ile hegemonya karşı çıkanlar, başkalarının iç işlerine karışmayı alışkınlık edinmiş olanlar ile bunun uluslararası ilişkilerin temel ilkelerine aykırı olduğunu savunanlar arasındaki bir mücadeledir. Bu mücadelede hiçbir ülke, Pelosi’nin zehirli hapını yutmaya hevesli değil.