Biden Ortadoğu’da istediği sonuçları elde edemedi

2022-07-20 10:17:06

ABD Başkanı Joe Biden 4 gün süren Ortadoğu ziyaretini tamamlayıp 16 Temmuz’da Washington'a döndü. Biden ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin petrol üretimini arttırması, Rusya karşıtı bir ittifak kurması ve Çin’den uzaklaştırılması için Ortadoğu’ya gideceğini belirtti.

 Ancak, Biden Ortadoğu’da istediği sonuçları elde edemedi.

 NBC’nin haberine göre, Biden Suudi Arabistan'dan petrol üretimini artırmak için özel bir taahhüt alamadı ve İsrail-Filistin ihtilafını hafifletme konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Yani, Biden Washington’a eli boş döndü.

 ABD’de ara seçimleri kazanmak için, Biden ülkedeki enerji fiyatlarının hızlı yükselmesi ve enflasyonun ciddileşmesini engellemeye çalışıyor. Bu yüzden, Biden’ın Ortadoğu ziyaretinin en önemli amacı, Suudi Arabistan dahil Körfez ülkelerinin petrol üretimini arttırmasıdır. Ancak, Suudi Arabistan Biden’a olumlu bir karşılık vermedi. Suudi Arabistan’daki Arap Televizyonu tarafından yayınlanan habere göre, Biden 15 Temmuz’da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’la insan haklarını konuşmak istedi. Ancak, Biden’ın sözlerini dinlemeyen Bin Selman, Irak’ın Abu Ghraib Hapishanesi’ndeki esirlerin Amerikan askerlerinden işkence görmesi ve El Cezire’nin kadın muhabiri Şirin Abu Akleh’in İsrailli askerler tarafından öldürülmesi gibi konularla Biden’a karşılık verdi.

 Bin Selman Biden’la görüşmede, 12 milyon varillik günlük petrol üretim miktarını 13 milyona yükseltebileceğini belirtti. Söz konusu sembolik üretim arttırma, ABD’de petrol fiyatlarının indirilmesine etki etmeyecek.

 Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenen “Güvenlik ve Gelişme” zirvesinde, ABD Körfez ülkelerinin Rusya ve İran karşıtı cepheye katılmaları için elinden geleni yaptı. Ancak, Körfez liderleri Biden’a açık bir cevap vermedi. Japan Times gazetesi tarafından yayımlanan haberde, Körfez ülkelerinin Ukrayna krizinde Batılı ülkelerin yanında olmak istemediği ifade edildi.

 Ortadoğu bir ABD “eyaleti” mi?

 Diğer yandan, Biden Ortadoğu ziyareti sırasında iki defa “ABD, Rusya ve Çin’in Ortadoğu’da boşluk doldurmasına asla izin vermeyecek” dedi.

 Görünen o ki, ABD’ye göre Ortadoğu ABD’ye bağlı bir yerdir, başka ülkeler Ortadoğu’ya giremez.

 Günümüzde küreselleşmenin bu kadar geliştiği bir dönemde, bir Amerikan başkanının bu kadar "modası geçmiş" sözler söyleyebilmesi, Soğuk Savaş zihniyetinin Amerikalı politikacılara ne kadar yerleştiğini gösteriyor.

 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adel bin Ahmed Al-Jubeir 16 Temmuz’da CNBC’ye verdiği demeçte, “Suudi Arabistan’ın ABD ve Çin’le ilişkileri birbirini dışlamaz. İki ülkeyle ilişkileri geliştirmeye devam edeceğiz. Çin, Suudi Arabistan’ın en büyük ticaret ortağı, önemli enerji piyasası ve yatırımcısıdır. ABD ise, güvenlik ve siyaset alanlarında Suudi Arabistan’ın önemli bir ortağıdır” ifadelerini kullandı.

 Irak, Afganistan ve Suriye'den alınan derslerle Ortadoğu ülkeleri giderek şunu daha net anlamaya başladı: ABD'nin bölgede sürekli olarak çatışma ve bölünmeyi teşvik eden politikalarından dolayı, Körfez Arap ülkeleri dış politikada ve enerji politikasında daha fazla stratejik özerklik aramalı.

 Uluslararası toplum, Biden'ın Ortadoğu gezisinin sembolik bir gezi olmaktan öteye geçemediğini görmüş oldu.