ABD, Çin ile diplomatik ilişkilerin temelini dikkate almalı

2022-07-10 16:02:01

Joe Biden yönetimi, göreve başlamasından bu yana geçen süre içinde, Çin ile ikili ilişkilerde “bariyerler” getirmek istediğini defalarca açıkladı. Ancak Washington, bu bariyerin ne olduğunu bir türlü açıklığa kavuşturmadı.

Endonezya’nın Bali Adası’nda dün Çin ve ABD dışişleri bakanları arasında gerçekleşen görüşme, uluslararası toplumun “bariyerin” çoktan beri var olduğunun net şekilde görülmesini sağladı. Daha da önemlisi, uluslararası toplum, ABD’nin “bariyerleri” güçlendirme sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği görüşünde.

G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından yapılan görüşme, bir ay içinde Çin ve ABD arasındaki beşinci üst düzeyli etkileşim olmasıyla da dikkat çekti.

Çin ve ABD dışişleri bakanları, yaklaşık 5 saat süren görüşme esnasında ikili ilişkilerin yanı sıra, her iki tarafı ilgilendiren küresel ve bölgesel konular hakkında kapsamlı, derinliğine ve samimi şekilde görüş alışverişinde bulundu.

Çin’in görüşmede Çin ve ABD arasındaki üç ortak bildirinin iki ülke için en güvenilir “bariyer” olduğunu açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Peki, ABD niçin Çin ile ilişkilerine “bariyer” getireceğini açıkladı? Bunun arkasındaki neden olarak ise Washington’un, Çin ile ABD arasındaki anlaşmazlıkları kontrol altına almanın önem ve aciliyetini kavrayarak, Beijing ile ilişkilerinin zeminini istikrara kavuşturmak istemesi gösterilebilir.  

Gelgelelim ABD, ikili ilişkilerin içinde bulunduğu durumun nedenini rasyonel bir tavırla ele almak ve bundan ders çıkarmak istemiyor, hatta bu konuda sorumluluğu Çin’e yüklemeye çalışıyor.

ABD, Çin ile ilişkilerini sağlıklı şekilde geliştirmek için sözleri ve eylemleri arasında tutarlılık ortaya koymalı. Uluslararası ilişkilerin temel normlarının izlenmesi durumunda ikili ilişkilerde gerçek anlamda bir “bariyer” oluşturabileceği uzun zaman önce kanıtlandı.