Dışişleri Bakanlığı’ndan makale: “ABD’nin Çin’e Bakışında Yanılgılar ve Gerçekler”
Zhao Quanmin, CRI Haber Merkezi
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken kısa bir süre önce, Asia Society'de Çin politikası üzerine bir konuşma yaptı. Konuşmasında “Çin tehdidi” teorisini abartılı ifadelerle yineledi, Çin'in içişlerine müdahale etti ve Çin'in bazı politikaları hakkında karalayıcı ifadeler kullandı.
ABD ne kadar gizlemeye çalışsa da Çin'i çok yönlü bir şekilde dizginleme ve bastırma konusundaki asıl niyetini gizleyemez.
Buna karşın Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından önceki gün yayınlanan “ABD’nin Çin’e Bakışında Yanılgılar ve Gerçekler” adlı uzun makale, olgulara ve verilere dayanarak, ABD’nin Çin politikasının aldatıcılığını, ikiyüzlülüğünü ve zararlarını açıklıyor.
Uluslararası düzeni kim bozuyor?
Kim "zorlayıcı diplomasi" bağımlısı?
Kim her yerde insan haklarını ihlal ediyor?
Kim dünyayı uzun süredir gizlice izliyor?
Yaklaşık 40 bin kelimelik uzun makale, ABD'nin Çin politikasındaki 21 yanlışlığı sıralıyor ve tüm dünyaya uluslararası düzendeki en büyük kaosun kaynağı, "zorlayıcı diplomasiyi" yaratan ve uygulayan, dünyada insan haklarını en ciddi şekilde ihlal eden, dünyanın en büyük "Matrix"inin ABD olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
Bunların arasında, ABD tarafından uydurulan "Çin, uluslararası düzene uzun vadeli en ciddi meydan okumadır" sözü en kötü yalanlardan biridir. ABD’nin sözde “uluslararası hukuku, anlaşmaları, ilkeleri ve kuruluşları savunması” da tamamen gerçekleri çarpıtan bir ifadedir.
Bununla birlikte ABD, sahte “çok taraflılığı" ile elini Asya-Pasifik bölgesine de uzattı. ABD’nin sözde "Hint-Pasifik ekonomik çerçevesini" oluşturmanın gerçek amacı, kendisi önderliğindeki ticaret kurallarını kurmak ve bölge ülkelerini Çin ile ayrışmaya ve bağlantılarını kesmeye zorlamak. ABD'nin kendi çıkarlarına dayalı bu çerçeve, dünya ekonomisinin salgın sonrası toparlanmasına engel koydu.
ABD bir yandan uluslararası düzen, güvenlik ve kalkınmayı koruma sözü verirken diğer yandan tam aksi yönde eylemlerde bulunuyor.
ABD’nin sıkça reklamını yaptığı "kurallara dayalı uluslararası düzen" aslında genel kabul görmüş uluslararası hukuku kendi "çete hukuku" ile değiştiren bir güç siyasetidir.
ABD’nin açıklaması, ABD tarzı hegemonya amacını saklayamaz, Çin’in kalkınmasını da asla engelleyemez.