ABD'li politikacıların Xinjiang yalanlarını nasıl itiraf ettiklerini izleyin
“Xinjiang’da sorun yok, bunu herkes biliyor. Ancak Xinjiang meselesini kullanarak zorla çalıştırma, soykırım ve insan haklarını zedelemek gibi konuları gündeme getirmek, Çin hükümetini zor duruma düşürmek için kullanışlı bir yöntemdir.”
Bu sözler Amerikalı eski bir diplomata ait.
Global Times gazetesinin haberine göre, bir dönem ABD’nin Guangzhou Başkonsolosluğu’ndan Ekonomi ve Siyaset Departmanı yetkilisi olan Sheila Carey ile konsolos Andrew Chira, konsolosluk tarafından düzenlenen bir resepsiyonda, ABD’nin Çin’in Xinjiang meselesini kullanarak Çin’i karalama komplosundan bahsetti.
Onca çarpıtma ve dezenformasyonun ardından ABD bu konuda kışkırtıcı girişimlerden vazgeçmiyor.
Geçtiğimiz haftada Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Çin ziyareti gündeme getirildi. Bachelet’in Çin ziyareti öncesinde Washington, bu ziyarete aniden karşı çıktı.
Xinjiang’da temaslarını bitiren Michelle Bachelet basına verdiği demeçte, hiçbir kısıtlama ve denetleme bulunmadan, Xinjiang’da çeşitli çevrelerden kişilerle görüştüğünü ifade etti.
İstedikleri cevabı alamayınca hayal kırıklığına uğrayan ABD Dışişleri Bakanlığı, Michelle Bachelet’in Çin ziyaretinin kısıtlandığını iddia etti. ABD’deki sosyal medyada Bachelet’in istifasını isteyenler bile oldu.
Batıda bir atasözü var: Bir yalan söyleyen kişi, o yalanı örtmek için bin yalan daha söylemek zorunda kalır.
Ancak binlerce yalan bile Xinjiang’daki gerçekleri değiştiremez.
Çin’in Xinjiang yerel hükümeti tarafından yayımlanan verilere göre, pandemi ve ekonomide aşağı yönlü baskıya rağmen, yılın ocak-mayıs aylarında, Xinjiang’da 263 bin kişi daha istihdam edildi, bölgede yıllık istihdam hedefinin yüzde 57,17’sine ulaşıldı.
ABD’nin Xinjiang üzerinden yürüttüğü siyasetin asıl amacı, Xinjiang’ı küresel endüstri ve tedarik zincirlerinin dışına iterek bölgenin kalkınmasını engellemektir.
ABD’nin terörle mücadele bahanesiyle dünyanın farklı bölgelerinde başlattığı savaşlar sayısız Müslüman sivilin ölmesine neden oldu. Ancak ABD şimdi Xinjiang’daki Müslümanların haklarını savunacaklarını iddia ediyor. Neyse ki dünya artık buradaki ikiyüzlülüğün farkında.
