Çin ekonomisinin istikrarının arkasındaki nedenler
Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma ve Çin’de COVID-19 salgınındaki durumun ciddileşmesi, Çin ekonomisinin önündeki istikrarsızlık ve belirsizlik unsurlarını da artırdı. Ancak, buna rağmen, 2022 yılının ilk çeyreğinde Çin ekonomisi istikrarlı gelişmesini koruyarak, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,8 büyüdü. Çin ekonomisinin, dış kaynaklı risklere ve salgının etkilerine rağmen istikrarını koruması dünyanın ilgi odağı oldu.
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu’nun kısa süre önceki toplantısında, daha önce belirlenen ekonomik ve toplumsal gelişme hedeflerine ulaşılması için yapılacak bazı önemli düzenlemeler ele alındı. Toplantıda, salgınla mücadele ve ekonominin istikrarlı gelişmesi başta olmak üzere farklı konulara odaklanıldı.
“Dinamik sıfırlama” politikası ekonomik gelişmeyi de getirecek
Çin hükümeti, halkın can güvenliğini korumak için dinamik sıfırlama politikasını uyguluyor. Aynı zamanda, salgının ekonomiye verdiği zararı asgariye indirmek için salgınla mücadele ve ekonomik gelişme arasındaki denge korunuyor.
Ekonominin karşılaştığı risk ve sınamaların üstesinden gelinmesi için şirketlere yönelik vergi indirimine gidilirken, para politikalarında ayarlamalar yapıldı. Bunun yanı sıra, iç tüketim piyasasının büyütülmesi, yatırımların artırılması ve altyapı inşasının yoğunlaştırılması için çaba gösteriliyor.
Halkın yaşamını yakından ilgilendiren konular ele alındı
Çin’de 150 milyondan fazla kayıtlı işletme bulunuyor. Piyasadaki bu aktörlerin faaliyetlerinin sürmesi, istihdam ve halkın yaşam standardı açılarından büyük önem taşıyor. Bunun yanında, Çin hükümeti, salgından ciddi şekilde etkilenen küçük ve orta ölçekli işletmelere ve esnafa yardım sağlayacak.
Çin hükümeti, bu çabalara ilave olarak, enerji fiyatlarını istikrara kavuşturmak ve tahıl güvenliğini korumak için de önlemler alacak. Tahıl dâhil olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki yükseliş ve küresel ölçekteki enflasyon baskısının artışı, Çin hükümetinin aldığı tedbirlerin önemini açıkça ortaya koyuyor.
Dışa açılma boyutu genişleyecek
Çin hükümeti, gelişmiş endüstri ve tedarik zincirleri ile iç piyasanın taşıdığı dev potansiyele dayanarak yatırım ortamını iyileştirecek, daha fazla yabancı sermaye çekmek için çaba gösterecek. Çin piyasasının genişlemesi, yabancı şirketlere daha çok gelişme fırsatı sağlayacak.
Sistematik riskler önlenecek
Çin hükümeti, emlak ve e-ticaret sektörleri ile sermaye piyasasındaki sistematik riskleri gidermek için de ciddi önlemler alacak.
Dış kaynaklı risk ve belirsizlikler artarken, reform ve dışa açılma politikalarından taviz verilmeyecek, arz yönlü yapısal reformlar derinleştirilecek. Çin hükümeti, bilim ve teknolojinin gelişmesine yatırımları artırırken, güçlü ve dayanıklı bir ekonomik sistem kurmaya çalışacak.
Çin, salgınla mücadele ve ekonomik büyüme arasındaki dengeyi koruyarak büyüme hedeflerine de ulaşmayı planlıyor. Çin, küresel ekonominin canlandırılmasına katkıda bulunmaya devam edecek.