Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı (COP15) bugün Çin’in güneyinde yer alan Yunnan eyaletinin merkezi Kunming kentinde başlıyor.
BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Genel Sekreteri Elizabeth Maruma Mrema, Çin’in biyolojik çeşitliliği korumada kaydettiği başarıları takdirle değerlendirdi. Mrema, son konferansın en iyi şekilde düzenlenmesi için harcadığı yoğun çabalardan dolayı da Çin’e teşekkür etti.
Nitekim, Çin hükümeti öteden beri biyolojik çeşitliliğin korunmasına büyük önem veriyor. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 30 Eylül 2020 tarihinde BM Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, insan-doğa ortaklığının oluşturulmasının önemine vurgu yaptı.
Xi Jinping, “Biz, insanlık medeniyetine karşı sorumlu davranmalıyız, doğanın kurallarına uymalıyız ve doğayı etkin şekilde korumalıyız. Özellikle insan ve doğanın uyumunu nasıl devam ettirebileceğimiz konusundaki arayışlarımızı yoğunlaştırmalı, ekonomik gelişme ve ekolojik korumayı eş güdümlü şekilde ilerletmeliyiz. Böylece müreffeh, temiz ve güzel bir dünya teşkil etmemiz mümkün olacaktır.” diye konuştu.
Çin’de biyolojik çeşitliliği koruma çalışmalarında son yıllarda verimli sonuçlar elde edildi. Temmuz ayı itibariyle yabani ortamda yaşayan panda sayısı bin 800’ü buldu. Pandaların nesillerinin tükenme tehlikesi hayli azaldı. Sibirya Kaplanı, Sibirya Leoparı, Asya Fili ve Tepeli İbis gibi yabani hayvanların sayılarında da kayda değer artış oldu. 2019 itibariyle çeşitli düzeydeki doğa koruma alanlarının Çin topraklarındaki payı yüzde 18’i buldu, böylece Çin BM’nin 2020 için belirlediği yüzde 17’lik hedefe en erken ulaşan ülke oldu.
BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Genel Sekreteri Elizabeth Maruma Mrema, COP15 ile ilgili basın toplantısında, Çin’in BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne en erken taraf olan ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak, Çin’de biyolojik çeşitliliği koruma çalışmalarının verimli şekilde hayata geçirildiğini kaydetti.
Mrema, “Bu noktada birkaç örnek vermek istiyorum. Çin’de çeşitli düzeylerdeki doğa koruma alanlarının sayısı 11 bin 800’ü buluyor. Bu alanların toplam yüzölçümü ise 170 milyon hektar. Doğa koruma alanları Çin topraklarının yüzde 18’ini oluşturuyor. Yani Çin BM’nin belirlediği hedefe en erken ulaşan ülke oldu. Çin’in biyolojik çeşitliliği koruma yönündeki yoğun çabaları sayesinde, bazı canlıların nesillerinin tükenme tehlikesi zayıfladı. Ayrıca Çin su organizmalarını korumak için de etkin çaba harcıyor. Örneğin bu hedef doğrultusunda Yangtze Nehri’nde avlanma yasağı uygulanıyor.”diye konuştu.
COP15 Konferansı COVID-19 salgını nedeniyle iki kez ertelenmişti ve nihai olarak konferansın iki aşamada düzenlenmesi, birincisinin 11-15 Ekim günlerinde, ikincisinin ise gelecek yıl gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.
Mrema, çevrim içi ve çevrim dışı olarak düzenlenecek konferas için harcadığı çabalardan dolayı Çin’e teşekkür etti. Mrema ayrıca konferansa evsahipliği yapan Yunnan eyaletindeki biyolojik çeşitliliği ve etnik kültürü koruma çalışmalarından da övgüyle söz etti.
Mrema “Bildiğim kadarıyla Yunnan eyaleti, Çin topraklarının sadece yüzde 4,1’ini oluşturuyor. Bununla birlikte Çin’deki 30 bin bitki çeşidinin 19 binlik kısmını Yunnan’da bulmak mümkün. Öte yandan Yunnan’ın biyolojik, etnik ve kültürel çeşitlilik çalışmalarında son derece başarılı olduğunu görüyoruz. İşte bu nedenle BM COP15’in düzenleneceği mekan olarak Yunnan’ı seçti. Burası, birçok konuda bize örnek teşkil ediyor.” ifadelerini kullandı.