“Savaş bağımlısı ABD savaşları başlattığına ilişkin araştırmaları kabul etmeli”

2021-09-13 21:34:51

“Savaş bağımlısı ABD savaşları başlattığına ilişkin araştırmaları kabul etmeli”_fororder_微信图片_20210913211214

CRI Haber Merkezi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi konusunda bugün ve yarın Kongre’de ifade verecek. ABD basınında bu konuda çıkan haberlerde, Blinken'in ABD birliklerinin Afganistan'dan çekilmesinin fiyaskoyla sonuçlanmasının sorumluluğundan kaçamayacağı ve Kongre’deki ifadesinde en zor sorularla karşı karşıya kalacağı ifade edildi.

Aslında söz konusu oturum, dünyanın ABD’nin savaş başlatma nedenlerini anlaması ve Amerikan hegemonyası ile “demokrasi nakli” planının başarısızlığına tanıklık etmesi için bir fırsat olacak.

240 yıllık geçmişe sahip bir ülke olan ABD tarafından başlatılan ya da ABD’nin sonradan katıldığı savaşların sayısı 200’ü aşmış durumda. İkinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945 yılından 2001 yılına kadar, dünyanın 153 bölgesinde meydana gelen 248 silahlı çatışmadan 201’i ABD tarafından başlatıldı. Kuşkusuz ki, ABD dünyanın en çok savaş sevdalısı ülkesi. Bazı ABD’li siyasetçiler, Amerikan hegemonyasını savunmak için durup dururken askeri yollarla diğer ülkelerin içişlerine müdahale eder, Amerikan değer yargısını pazarlar, hatta diğer ülkelerin iktidarlarını devirir.

Diğer taraftan, ABD’nin savaş bağımlısı olmasının arkasında ekonomik faktörler de yatıyor. Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte 2019 yılında yaptığı bir konuşmada, ABD’nin savaşların sonsuza kadar sürmesini istediğini, çünkü bu durumda diğer ülkelerin ABD’den uçak, askeri gemi ve mühimmat satın alacağını, savaşın bitmesi halinde de ABD’deki çok sayıda kişinin işsiz kalacağını söyledi.

Rusya Stratejik Kültür Vakfı’nın sitesinde geçen ay yayımlanan bir makalede ise, ABD’nin beş askeri devinin son 20 sene boyunca Afganistan Savaşı’ndan 2,02 trilyon dolar kazandığı bildirildi.

Makalede ayrıca, “Afganistan Savaşı’nın getirdiği yüklü gelirler, ABD’li askeri işletmelerin 20 sene boyunca elde ettikleri kârların küçük bir parçası. Brown Üniversitesi’nin araştırmasına göre, 11 Eylül olayından sonra uygulanan bütün askeri operasyonlar, ABD’li vergi mükelleflerinin 6,4 trilyon dolar harcamasına yol açtı ve bu paralar, başını Lockheed Martin’in çektiği beş Amerikan askeri işletmenin bütçesine dahil edildi.” ifadeleri yer aldı.

Bundan anlaşılıyor ki, silah zoru sevdalısı ABD’nin savaşlardan büyük kâr kazandıktan sonra, bu paraları dünyanın dört bir yanındaki askeri operasyonlarda kullanması, bu ülkenin savunma bütçesinin şaşırtıcı şekilde yüksek olmasına neden oluyor. Verilere göre, geçen yıl ABD’nin savunma bütçesi 778 milyar dolara çıktı ve bu sayı küresel savunma bütçesinin yüzde 39’unu oluşturdu. Dev savunma bütçesi de, ABD’nin dünya genelinde sürekli savaş ve kaos yaratmasına destek veriyor.

Bununla birlikte ABD, kendi amacı doğrultusunda başka ülkeleri yeniden yapılandırmaya ve “demokrasi nakli” dayatmaya çalışıyor. Bu girişimlerin hepsi başarısızlığa uğradı ve o ülkelerin halklarına büyük zararlar verdi.

Brown Üniversitesi’nin araştırmalarına göre, ABD’nin son 20 yılda 85 ülkede başlattığı savaşlar ve askeri operasyonlar, 929 bin kişinin hayatını kaybetmesine ve en az 38 milyon kişinin evsiz kalmasına yol açtı. Peki, ABD’nin bu ülkelere söz verdiği demokrasi ve insan hakları nerede? Aksine, çalkantı, yoksulluk ve halkların geçim sıkıntısı, ABD tarzı demokrasinin birer örneği.

Savaş bağımlısı ABD’nin müttefikleri de, ABD’nin bu eylemlerinden yararlanamadı. Fransız Le Figaro’nun web sitesinde Ağustos sonunda yayınlanan bir yazıda, ABD’nin birliklerini Afganistan’dan çekmesinin tek taraflı bir karar olduğu ve bu kararın hiçbir müttefikin düşünülmeden verildiği kaydedildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres kısa süre önce yaptığı bir konuşmada, “Dünyanın birçok yerinde terörizmin yayıldığını görüyor ve bundan kaygı duyuyorum” diye konuştu. Bu açıklama aslında ABD’nin son 20 yılda başlattığı sözde terörle mücadele faaliyetlerinin başarısızlığını da ortaya koydu. ABD, bu savaşlar yüzünden dünyaya ne kadar zarar verdi; Mr. Blinken’ın bu soruyu nasıl cevaplayacağını merakla bekliyoruz.

 

 

 

尹婷婷