Mahmooda Taqwa Milad, 1988 yılında Afganistan’da dünyaya geldi. Aynı yıl, Afganistan’da 9 yıldır konuşlu bulunan Sovyetler Birliği askerleri geri çekilirken, ülke çatışmaların içine düştü. Taqwa’nın ailesi, canlarını kurtarmak için memleketlerine, Vardak vilayetindeki Do Av adlı vadiye sığındı. 10 çocuklu ailenin en küçüğü olan Taqwa, yaşadıkları köyde ilkokul bulunmadığından her gün tek başına uzun bir yolculuk yaparak komşu köydeki okula gidiyordu.
Yaşadığı köyde okula giden başka kız olmadığı için Taqwa’ya “okullu kız” ismi takıldı. Ancak bu olumlu bir anlam taşımıyordu. Köylüler, kızlarının Taqwa ile oynamasına izin vermiyordu.
Taqwa, iki sene sonra okulunu bırakmak zorunda kaldı. Çin Medya Grubu muhabirine çocukluk günlerini anlatan Afgan kadın, gözyaşları içinde “Köyde 9 yıl yaşadım, ama 5 yıl sadece çobanlık yaptım.” dedi.
2001 yılının ekim ayında Taqwa, başkent Kabil’e dönerek eğitimine devam etmeye başladı. Yaşından dolayı doğrudan 7. sınıfa alınan Taqwa, yazı ve dilbilgisi konusunda neredeyse tamamen yetersiz olduğundan derslerde not bile alamıyordu. Bir keresinde bunun için hocasından dayak yemiş, ağlayarak eve koşmuştu. Babası, ona “Köye dönebilirsin. Annene eşlik et, ev işlerini yap, iyi olmaz mı?” diye sordu. Taqwa, büyük bir hiddetle “hayır” cevabını verdi.
Ders çalışmak için elinden geleni yapan Taqwa, sonunda üniversiteyi kazandı. Üniversite yıllarını da sürekli aldığı birinciliklerle süsleyen Taqwa, mezun olduğunda akademisyen olmaya karar verdi. Ancak başvuruları kadın olduğu için reddediliyordu. Taqwa, sayısız denemenin ardından nihayet bir üniversite tarafından kabul edildi.
Şu an lisansüstü diplomasına sahip olan Taqwa, Kabil Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. Taqwa, her gün her birinde en az 50 öğrenci bulunan üç sınıfa Peştu Dil ve Edebiyatı dersini veriyor.
Sıra dışı bir hoca olarak tanınan Taqwa, öğrencilerinin sosyal medya üzerinden sordukları tüm soruları yanıtlıyor. Öğrencileri dostu olarak gören genç eğitimci, özellikle kız öğrencilere yardımcı olmak için elinden geleni yapıyor.
Taqwa, CMG mikrofonuna konuşurken şu ifadeleri kullandı: “Bir doktor, bir öğretmene hizmet eder. Bir öğretmen de bir ayakkabıcıya hizmet eder. Bu ayakkabıcı da belki başka bir öğretmene hizmet eder. Yani insan hayatı, her halkanın birbirine muhtaç ve bağlı olduğu bir zincir gibi. Bir öğrenciye yeni bilgiler öğretiyorum. Bu bilgiler, bu öğrenci tarafından başkalarına aktarılabilir. Bunun dışında öğrenciler bana güç veriyor.”
33 yaşındaki Taqwa, şu ana dek iki kitap yazdı. Taqwa evli, ancak henüz çocuk sahibi değil.
Taqwa, kız çocuklarının toplum içindeki durumuyla ilgili şunları söyledi: “Birçok Afgan kız, her gün durmadan ev işleriyle uğraşmasına rağmen, sınıflarında birincilik kazanabiliyor. Hatta, üniversite sınavında dahi birinciliği elde edebiliyor. Bunun nedeni ne? Çünkü hem aile içinde hem de toplumsal ve kültürel açılardan tamamen özgür konumdaki erkek çocukları, sahip oldukları avantajların farkında değil. Kızlar ise bir elleriyle yemek pişirirken, diğer ellerinde kitap tutarak okumaya çalışıyor. Bu fırsatı kaçırmaktan korkuyorlar. Bir gün eşinin, babasının veya erkek kardeşinin ‘okula gitme’ demesi, okuma hakkının elinden alınması için yeterli.”
Yüzündeki peçeyi kaldırıp yabancı basın mensuplarının karşısında samimi ve sakin tutumunu koruyan bu Afgan kadın öğretmen, kadınların iradelerini ortaya koymaları ve meşru haklarından vazgeçmemeleri, hayatları boyunca kendi hakları için mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı.
UNICEF tarafından 2018 yılında yayımlanan bir rapora göre, Afganistan’da okul çağındaki 3 milyon 700 bin çocuk okula gidemiyor ve bunun yüzde 60’ını kız çocukları oluşturuyor. Bu durumu doğuran unsurlar arasında yoksulluk ve çatışmaların yanı sıra, öğretmen yetersizliği de bulunuyor. Ülkede özellikle kadın öğretmen sayısı çok az.
Afganistan’da kız çocukları sadece kadın öğretmenlerden ders alabiliyor. Dolayısıyla kadın öğretmenlerin yetersizliği, kız çocuklarının okuma hakkını kaybetmesine yol açıyor. Bu kısır döngünün nasıl kırılacağı, Afganistan’ın yeni yönetiminin karşı karşıya bulunduğu en büyük zorluklardan biri…