31 Ağustos 2021’de, ABD Ordusu Afganistan’dan çekildikten sonra Taliban üyeleri, Kabil Uluslararası Havaalanı’na gelip Amerikalı askerlerden kalan donanımları kontrol ediyor. (Kaynak: ICphoto)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Kenneth McKenzie, 30 Ağustos itibarıyla Afganistan’dan tamamen çekildiklerini açıkladı. Aynı gün ABD Başkanı Joe Biden de ABD’li askerlerin Afganistan’da 20 yıl süren konuşlanmasının sona erdiğini bildirdi.
Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin’in paylaşımı
Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Afganistan saatiyle gece saat 00.00 itibarıyla son Amerikan askeri de Afganistan’dan ayrıldı. Ülkemiz tamamen bağımsız oldu. Herkesi tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Uzun zamandır ABD’nin baskısı ve askerî müdahalesi altında yaşayan Afgan halkı, barış içinde yeniden inşa ve kalkınma sürecinin başlamasını sabırsızlıkla bekliyor.
Afganistan Araştırma ve Danışmanlık Merkezi araştırmacılarından Ghulam Jilani Zwak, Çin Medya Grubu’na yaptığı açıklamada, Afganistan’ın onlarca yıldır dış güçlerin işgali altında bulunduğunu, ABD ordusunun ülkede bulunduğu 20 yıllık süreçte Afgan halkının artık savaşın acılarına tahammül edemez duruma geldiğini belirtti.
Zwak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Afganistan, dış müdahaleden dolayı bölgesel savaşın merkezine dönüştü. Büyük ülkeler, bizi kullanmaktan vazgeçmeli. Çin’in ortaya koyduğu Afganistan’ın iç işlerine müdahale etmeme ilkesi ülkemizin de bölgemizin de çıkarlarına uygun.”
Afganistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı gösteren Çin, uzun zamandır Afganistan sorununun siyasi yollardan çözülmesinde yapıcı rol oynuyor.
Afgan internet kullanıcısı Abdul Halil Hamidi, Çin’in Afganistan’ın dostu ve komşusu olduğunu, uzun yıllardır Afganistan’a yardım sağladığını, ancak hiçbir zaman ülkeye müdahale etmediğini belirtti.
Afganistan’ın barış yönündeki talebi üzerine Çin, ülkedeki farklı gruplarla istişarede bulunarak dışa açık ve hoşgörülü bir siyasi yapı kurulması önerisinde bulundu.
Çin, aynı zamanda Afganistan’da ılımlı iç ve dış politikalar uygulanması, farklı terör örgütleriyle olan ilişkilerin tamamen kesilmesi, diğer ülkelerle ve özellikle komşu ülkelerle barış içinde bir arada yaşama yönünde çaba harcanması gerektiğini açıkladı.
Afgan siyaset bilimci Matiullah Kharoti, Çin’in ortaya koyduğu Afganistan’ı barışa kavuşturma amaçlı önerilerin, Afgan halkının insan haklarına saygı gösterilmesini içerdiği gibi, ülkenin somut koşullarına ve halkın çıkarına da uyduğunu vurguladı.
Coğrafi konumu itibarıyla “Asya’nın kalbi” olarak tanımlanan Afganistan, büyük devletler için stratejik önem taşıyor. Dolayısıyla, tarihte Afganistan içinde farklı gruplar oluşturulurken, Afgan halkının çıkarları ve barış talepleri iç ve dış sebeplerle uzun zamandır ihmal edildi.
Matiullah Kharoti, “Afgan halkının ılımlı ve hoşgörülü bir hükümete ihtiyacı var. Etnik gruplar ve cinsiyetler arasındaki farklara bakmadan tüm Afganların çıkarları garanti altına alınmalı. Ilımlı ve sağlam bir iç politika, yeni yönetim için gerçekçi bir öneri. Yeni hükümetin, ılımlı ve sağlam bir iç politika izleyerek halkın yönetişim sürecine katılımının genişletilmesini sağlaması, en kısa süre içinde yeniden inşa sürecini başlatmasını istiyoruz.” diye konuştu.
Afganistan için barışçıl ve istikrarlı bir ortamın yanı sıra, uluslararası destek de hayati önem taşıyor.
Afgan araştırmacı Ghulam Jilani Zwak
Afgan araştırmacı Ghulam Jilani Zwak, “Yeni hükümet, uluslararası tecritten kurtulmak istiyorsa El-Kaide ve Doğu Türkistan İslami Hareketi gibi bölgedeki terör örgütleriyle ilişkilerini tamamen kesmeli. Bunun dışında Afgan yönetimi, ekonomiyi hızla geliştirmek istiyorsa Çin’le siyasi ve ekonomik temaslarını artırmalı. Afganistan yönetimi, ülkenin yeniden inşası sürecine katılan Afganlar ve yabancılar için güvenli ve istikrarlı bir ortam sağlamalı.” dedi.