Tibet Özerk Bölgesi’nde feodal kölelik sisteminin ortadan kaldırılmasını konu alan “Buda’nın Yaşamı” (Çince: Bu De Zhi Lu, İngilizce: Life of Buda) Eylül'de Çin’deki sinemalarda gösterime girecek.
Tüm önemli karakterlerin Tibetli aktörler tarafından canlandırıldığı bu film, 1932 yılı doğumlu Buda adlı bir kölenin gerçek hikayesine odaklanarak Tibet'teki demokratik reform süreci ve gelişimini yansıttı.
Yoksul bir çoban olan Buda, 1951'de Tibet'in barışçıl kurtuluşundan sonra köle sıfatından kurtulup daha iyi bir yaşama kavuşturuldu ve daha sonra yerel bir çiftlikte çalıştı.
Filmin hikayesine göre, 1959'daki silahlı isyan sırasında, çiftlik 300'den fazla üyeden oluşan gerici bir birlik tarafından kuşatılır. Buda dahil birkaç kişi kılık değiştirerek gizli mektup Halk Kurtuluş Ordusu'na gönderiken isyancılar tarafından tutuklandı. Buda, vahşice işkence görmesi ve gözleri oyulmasına rağmen elindeki mektubu yutarak vermeyi reddeder. Buda isyanın bastırılmasının ardından Halk Kurtuluş Ordusu tarafından kurtarılır.
1960 yılında Buda, o zamanki Çin Başbakanı Zhou Enlai tarafından bir törende karşılanarak "plato kahramanı" unvanını kazandı. Bu unvan, onu Tibet halkının ülke sevgisini ve bölücülüğe karşı çıkmasını temsil eden bir isim yaptı.
Filmi yöneten Lu Jian, 1993 yılında Beijing Film Akademisi edebiyat bölümünden mezun olduktan sonra Çin film endüstrisinde çalışmaya başladı ve uzun zamandır Tibet hakkında bir film çekme hayali kuruyordu.
Lu, izleyicilerin filmde Tibet'te feodal köleliğin sona ermesi ve bölgenin yeni bir sosyalizm çağına girmesini görebileceklerini söyledi.
Lu, filme hazırlanmak için, ÇKP'nin Çinli olmayan bir üyesi olan Polonya doğumlu gazeteci Israel Epstein'ın “Tibet Transformed” adlı kitabını okudu, ayrıca Tibet'in en büyük ve en iyi korunmuş soylu ailelerinin konutlarını ziyaret etti.
Lu ve ekibi ayrıca Buda'nın eşi ve beş çocuğu da dahil olmak üzere birçok kişiyle röportaj yaptı.
1990'lı yıllarda Tibet'e yaptığı gezide gördüğü Tibet’le kıyasla, Lu şu an bölgede gördüğü değişiklikleri şaşkınlıkla izlediğini dile getirdi.
Bölgedeki değişiklikleri yansıtmak amacıyla film, dünyanın en yüksek rakımlı demiryolu olan Qinghai-Tibet Demiryolu'nun tamamlanma törenini içeren bir sahneyle başlıyor.
İzleyiciler, bu filmde daha önce beyaz perdede neredeyse hiç yer almayan kuzey Tibet'teki muhteşem manzarayı görme şansı da bulacak.