“Yetki Oyunu" ABD'de insani bir felakete yol açtı
Bloomberg'in ABD'yi “küresel salgınla mücadelede en başarılı ülke” olarak derecelendirmesine karşılık olarak, Çin'deki üç tanınmış düşünce kuruluşu ortaklaşa “Amerika 1 Numara?! Amerika Birleşik Devletleri'nin COVID-19 Salgınıyla Mücadelesinin Perde Arkası” başlıklı bir rapor yayımladı.
Raporda titiz araştırmalar, somut veriler ve nesnel bir bakış açısıyla, ABD'nin salgına karşı mücadelesinin perde arkası gösteriliyor. Rapor yalnızca ABD'nin "salgınla mücadelede bir numara" olduğu yalanının açıkça görülmesini sağlamıyor, aynı zamanda dünyanın, masum Amerikan halkının "Yetki Oyunu"na nasıl kurban gittiğini de gözler önüne seriyor.
Şu ana kadar ABD’de vaka sayısı 35 milyonu aştı, salgın nedeniyle 610 bin kişi hayatını kaybetti. ABD, vaka ve ölüm sayısı bakımından dünyada ilk sırada bulunuyor. ABD Ulusal Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) eski başkanı William Foege, konuyla ilgili açıklamasında ülkede adeta bir katliamın yaşandığını belirtti.
ABD için salgın doğal bir felaket, ancak ülkedeki siyasi partiler arasındaki yoğun çatışma ve salgının siyasileştirilmesi gibi nedenlerle çok sayıda ABD’li vatandaş salgından dolayı gereksiz şekilde hayatını kaybetti.
COVID-19 salgınının ABD’de görüldüğü ilk günlerde dönemin Trump yönetimi salgına ilişkin uyarıları defalarca göz ardı etti, kamuoyu önünde salgın risklerinin ciddiyetini azımsamaya kalkıştı, “COVID-19’un nezleden pek büyük farkının olmadığını” iddia ederek halkı kandırmaya çalıştı. Ekonomi ve istihdamı halkın sağlığının önüne koydu, bu şekilde Cumhuriyetçi Parti’nin iktidarda kalma zeminini sağlamlaştırmayı hedefledi.
Öte yandan Demokrat Parti de gerçek adımlarla salgınla mücadele etmek yerine siyasi rakibiyle söz dalaşı yapmaya odaklandı. Nükleik asit testinden, maske takmaya, aşılanmadan acil yardım paketine kadar pek çok konuda Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Parti arasında çıkar çatışması yaşandı.
ABD’deki insanlık faciası devam ediyor. Ülkede yeni tespit edilen vaka sayısı son 3 gündür günlük 100 bini aştı. Bu rakam geçen haftaya kıyasla yüzde 35’lik bir yükselmeye işaret ediyor. Ancak ABD’deki siyasi partiler arası çelişkiler durmuyor. Sessiz adalet, parçalanmakta olan yasama organı ve güçsüz bir hükümetin oluşturduğu bu tablo, ABD’de kuvvetler ayrılığının kuvvetler etkisizliğine dönüştüğünü gösteriyor. En nihayetinde Joe Biden’in “birlik” çağrısı sadece sözde kaldı.
Bugünlerde halkının temel insan haklarını göz ardı eden Washington, siyasi manipülasyonu sürdürmeye de devam ediyor. Ne olursa olsun ABD, “salgınla mücadelede en başarılı ülke” unvanına kesinlikle layık değil. ABD’ye aslında “salgınla en kötü mücadele eden ülke” ya da “en ağır siyasi kırılma yaşayan ülke” gibi uvanlar yakışıyor.
