Ren Jie,CRI Haber Merkezi
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, kısa süre önce DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ile yaptığı görüşmede, DSÖ’nün Çin’de COVID-19’un kaynağına ilişkin daha çok araştırma yapmasını desteklediklerini belirtti. Blinken, uluslararası toplumun da bu meselede dayanışma içinde olması gerektiğini kaydetti.
Kendi ülkesinde salgınla ilgili gerçek durumu gizleyen, salgın konusunda siyasi manipülasyon yapan ve salgınla mücadelede uluslararası işbirliğini engellemeye çalışan bu sözde “süper gücün”, şimdi de uluslararası topluma dayanışma çağrısı yapmasının ardındaki asıl niyeti herkes biliyor. Blinken’in DSÖ’ye sözde desteği, örgütten yararlanarak Çin’i karalamak anlamına geliyor. Bu da ABD’nin DSÖ’yü kendi “kuklası” hâline getirme amacını kanıtlıyor.
COVID-19 salgınının ortaya çıkmasından bu yana ABD’nin salgınla mücadele konusundaki uluslararası işbirliği karşısında gösterdiği kayıtsızlığı DSÖ’ye yönelik tavrından da açıkça görmek mümkün. Eski ABD yönetimi, geçen yılın mayıs ayında, yani tam da salgının yayılma riskinin arttığı kritik bir dönemde DSÖ’den çekildiklerini açıkladı. Mevcut yönetim, göreve geldikten sonra DSÖ’ye geri döndüklerini açıklasa da tüm dünya buna şüpheyle bakıyor, “ABD, acaba bu kez DSÖ’ye ve küresel salgınla mücadele çalışmalarına somut katkıda bulunacak mı?” diye soruyor.
COVID-19 aşılarını stoklamaktan, “virüsün laboratuvardan sızdığı” iddialarıyla Çin’e saldırmaya kadar, ABD yönetiminin girişimleri, insanların şu gerçeği görmesini sağladı: ABD, çok taraflılık kisvesi altında yüzünü DSÖ’ye döndüğünde, aslında yalnızca bu platformdan istifade ederek siyasi manipülasyonlarını sürdürmeyi ve Çin’e yaptığı baskılara DSÖ’yü de alet etmeyi amaçlıyor.
Tıpkı bazı analizlerde işaret edildiği gibi, ABD, DSÖ üzerindeki etkisini yeniden güçlendirmek için çaba harcıyor. Bu yüzden de “virüsün laboratuvardan sızdığı” iddiasıyla Çin’i şaibe altında bırakmaya çalışıyor. ABD, DSÖ’nün virüsün kaynağını araştırmak için oluşturduğu ekibin temsil açısından eksikliğini eleştirerek, kendi seçeceği yeni bir ekibin Çin hakkında “suçluluk karinesi” doğrultusunda araştırmalar yürütmesini hedefliyor.
ABD’nin siyasi amaçları, küresel bilim çevrelerinde de olumsuz tepki uyandırdı. İsviçre’den biyolog Wilson Edwards, DSÖ'nün yeni patojenlerin kaynağı konusunda daimi bir danışma grubu kurma önerisinin ABD’den gelen baskılar sonucunda ortaya koyulduğunu kaydederek, "Bilimsel konular siyasallaştırılmaya devam edilirse, bu danışma grubunun siyasi bir araca dönüşeceğine hiç şüphem yok." ifadesini kullandı.
Dahası, bazı ABD’li siyasetçilerin, DSÖ’ye Çin’de tekrar araştırmalar başlatmak için baskı yapmak amacıyla sözde “kurallardan” veya “şeffaflıktan” bahsetmesi de büyük bir ironi. ABD, gerçekten “kuralları” önemsiyorsa, evvela DSÖ uzmanlarını Fort Detrick laboratuvarını ve ülke dışındaki 200’den fazla biyoloji laboratuvarını incelemeye davet etmeli.
ABD, gerçekten “şeffaflığa” önem veriyorsa, ülkede salgının ilk ortaya çıktığı döneme dair verileri açıklamalı. Özellikle, Florida’da geçen yılın ocak ve şubat aylarında COVID-19 semptomları gösteren ve test sonuçları pozitif çıkan 171 hastanın verilerinin mayıs ayında niçin silindiğini, bu konudaki şüphelerini açıklayan yöneticinin de neden görevden alındığını yanıtlamalı.
Eski ABD yönetimi, geçen yıl DSÖ’den ayrılmaya karar vermişti. Yeni yönetimin kararıyla ABD bu yıl DSÖ’ye geri döndü ve DSÖ’ye destek vereceğini açıkladı. İki yönetimin eylemleri farklı olsa da bu eylemlerin arkasındaki niyet aynı. Washington, kendi amaçlarına ulaşmak için DSÖ’yü bir siyasi araç hâline getirmeye çalışıyor. Salgınla mücadele konusundaki uluslararası işbirliğine ve insanlığın mutluluğuna zarar veren bu girişim, merkezinde BM’nin yer aldığı uluslararası sistem üzerinde de ciddi baskı yaratıyor.
ABD’nin kuralları uluslararası kurallar, ABD’nin standartları da DSÖ’nün standartları demek değil... Salgının etkisi tüm dünyada sürerken, salgınla mücadele konusunda profesyonel açıdan liderlik gücüne sahip DSÖ, bilim ruhunu güçlendirerek siyasi baskılara boyun eğmemeli. Uluslararası toplumun da ABD’nin DSÖ’yü kullanarak siyasi manipülasyonlar yapma girişimini başarısızlığa uğratması, küresel salgınla mücadeleyi doğru istikamete yönlendirmesi ve virüsün kaynağına dair gerçekleri su üstüne çıkarmak için ortak çaba harcaması gerekiyor.