Çin ekonomisinin toparlanmasına güç katan üç faktör

Liu Dong, CRI Haber Merkezi

Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından yılın ilk yarısına ilişkin ekonomik veriler açıklandı.

Verilere göre, Çin ekonomisi yılın ilk yarısında yüzde 12,7 büyüdü. Genel olarak bakıldığında tüketim, yatırım ve dış ticaretten oluşan “üçlü”, Çin ekonomisinin sağlam adımlarla büyümesine güç katmaya devam ediyor.

Ekonomik büyümeye olan katkılardan bahsetmişken tüketimin “yıldızların yıldızı” olduğunu söylemek hiç de abartılı olmaz. Tüketimin ülkenin ekonomik büyümesine katkı oranı yılın ilk yarısında yüzde 61,7’ye ulaştı. Açıklanan son verilere göre, Haziran ayında Çin'de tüketim mallarının toplam perakende satışları yüzde 12,1 artarak, Reuters tarafından daha önce yapılan yüzde 11’lik tahminin üzerine çıktı. Bazı yabancı basın kuruluşları da, tüketim giderindeki artışın, Çin ekonomisindeki “V” şeklinde toparlanmanın devamlı olarak istikrarlı ve daha dengeli ilerlediğini gösterdiği değerlendirmesini yaptı. 

Öte yandan, dış ticaretin ekonomiye yönelik itici gücü de hafife alınmamalı. Çin’in dış ticaretinde Ocak-Haziran arasında hızlı artış kaydedildi. Yılın ilk yarısında mal dış ticareti yıllık bazda yüzde 27,1 arttı ve 2019 yılının aynı dönemine göre de yüzde 22,8 büyüdü. Bu durum, esas olarak yurtiçindeki talebin toparlanmasından ve önemli ekonomilerin üretim ve tüketim taleplerinin canlanmasından kaynaklanıyor. Çin Ticaret Bakanlığı tarafından kısa süre önce yapılan bir ankete göre, Çin’de dış ticaret işletmelerinden yaklaşık yüzde 40’ının son dönemde kabul ettiği siparişlerde yükseliş mevcut.

Bunun dışında, yatırımlar da devamlı olarak toparlanarak, Çin ekonomisinin büyümesine büyük güç katıyor. Yılın ilk yarısında Çin’de sabit varlıklara yatırım, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,6 arttı. Yatırım yapısının iyileşmesi, Çin ekonomisinin daha nitelikli ve sürdürülebilir şekilde gelişmesine daha fazla potansiyel getirecek.

Bunun dışında, yabancı sermayeler de Çin piyasasına iyimser bakmaya devam ediyor. Çin Ticaret Bakanlığı tarafından dün açıklanan verilere göre, yılın ilk altı ayında Çin’de fiilen kullanılan finans dışı yabancı sermaye, yıllık bazda yüzde 28,7 artarak, 607 milyar 840 milyon yuana ulaştı. Bu sayı, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 27,1 yükseldi. Bu gelişme de, Çin’in yabancı yatırımcılar için giderek daha çekici hale geldiğini gösteriyor.

Son dönemde Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu, Çin ekonomisinin bu yılki büyümesine ilişkin beklentilerini art arda yükseltti. Bu durumun başlıca nedeni de aşağıda sıralanan piyasa eğilimlerinin dikkate alınması:

1. Çin ekonomisinin iç dinamizmi artıyor. Yılın ilk yarısında iç talebin ekonomik büyümeye katkı oranı, yılın ilk çeyreğine göre 4,9 puan yükselerek yüzde 80,9’a ulaştı.

2. Piyasa güveni sürekli artıyor. Satın alma yöneticileri endeksi (PMI), son 15 aydır sürdürdüğü hızlı artışı Haziran’da da muhafaza etti.

3. Küresel ekonominin toparlanması, dış taleplerin artmasına zemin hazırladı. Dünya Ticaret Örgütü tarafından yapılan son tahmine göre bu yıl küresel mal ticareti hacminin yüzde 8 oranında artması bekleniyor.

Bunun dışında Çin’in makro politikasının reel ekonomiye destek gücü de korunacak. Bu da piyasaya sürekli canlılık katacak.

İstikrarsızlık ve belirsizlikler yılın ikinci yarısında da sürecek, fakat genel olarak bakıldığında fırsatlar zorluklardan fazla. Bu nedenle de Çin ekonomisinin istikrarlı büyüme eğilimini sürdüreceğine iyimser bakılıyor.