ABD Çin’in çağrısına yanıt vermeli!
CRI Haber Merkezi
ABD’de Çin karşıtı bazı siyasetçiler, gittikçe artan kanıtlara rağmen, COVID-19 virüsünün çıkış noktasına dair araştırmalar hakkında hâlâ yalanlar ortaya atıyor.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan kısa süre önce basına verdiği demeçte, Çin’in COVID-19 virüsünün çıkış noktasına dair yeni araştırmalar yürütmemesi durumunda, “uluslararası arenada tecritle” karşılaşacağını belirtti. Beyaz Saray Basın Sekreteri Jen Psaki de, ABD ile müttefiklerinin, “Çin’e gereken baskının yapılması” için ortaklaşa çaba harcayacaklarını söyledi.
ABD’li siyasetçilerin, virüsün çıkış noktasına dair araştırmalar konusunda ne Çin’i tehdit etme, ne de uluslararası toplum adına Çin’e baskı yapma hakkı var. Çin ABD’ye, ülkede salgının çıkış noktası, salgınla mücadelenin başarısızlığının nedeni ile bu başarısızlıktan sorumlu olanlar ve Fort Detrick üssü ile ABD’nin yurt dışındaki 200’den fazla biyoloji laboratuvarı hakkında kapsamlı şekilde soruşturma yürütme çağrısı yaptı. Çin’in bu çağrısı, uluslararası toplumun genel talebini yansıtıyor.
Araştırmaların sayısı arttıkça, virüsün yayılmasına dair zaman çizelgesi de sürekli daha önceye gidiyor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün geçen yılın ilk üç ayında toplanan 240 bin kan örneğiyle ilgili yaptığı araştırmanın sonucuna göre, COVID-19 virüsü Aralık 2019’da ABD’de görülmüş; yani ABD yönetimi tarafından ilk vakanın açıklanmasından birkaç hafta önce... Fransız bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar da, COVID-19 virüsünün Kasım 2019’da Avrupa’da da görüldüğünü ortaya koydu.
Aslında, virüsün çıkış noktasına dair araştırmalar, küresel işbirliği düşüncesiyle ve dünyanın farklı yerlerinde yapılmalı. Çin, Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) uzmanları iki defa ülkeye davet ederken, ABD şu ana kadar DSÖ’ye kapısını hiç açmadı ve dünyanın “Çin’i tecrit edeceği” tehdidinde bulundu. Bu ne saçma bir şey!
Şu an, açıklık ve şeffaflıktan uzak olan taraf, ABD; bilim insanlarına engeller çıkararak, virüsün çıkış noktasıyla ilgili araştırmaları engelleyen, ABD; küresel salgınla işbirliğine zarar veren ve kendi sorumluluğunu Çin’e atmaya çalışan, yine ABD...
Sonuç olarak, ABD, mutlaka Çin’in çağrısına yanıt vermeli, yoksa “uluslararası arenanın tecridiyle” yüzleşmek zorunda kalacak.
