Xinjiang bölgesinin Tanrı Dağları’nın güneyinde yer alan tarihi Batı Bölgeleri’ni hatırlatan kesimi gizemli özelliklere sahiptir. Burada bulunan Kaşgar, bir zamanlar İpek Yolu’ndaki önemli ticaret merkezlerinden biriydi.
Kaşgar sokaklarında yürürken, sayısız antik sokakların kentin her köşesine kadar boylu boyunca uzandığına tanık olursunuz. Egzotik binalar çeşitli renklerin harmanlanmasıyla etnik kültürün çeşitliliğini ve kaynaşmasını gözler önüne seriyor.
Fırınlar, müzik aleti dükkanları, altın ve gümüş tezgâhları bu toprakların binlerce yıllık tarihini yansıtıyor. Çocukların oyun oynarken cıvıl cıvıl sesleri ve yemeklerden etrafa yayılan mis gibi kokular buraya gelen turistlerin ilgisini çekiyor.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nin güneyindeki Pamir Yaylası’nda yer alan Kaşgar, Hotan, Kızılsu Kırgız Özerk İli ve Aksu bölgesi antik çağlardan beri güneşin bol ışığından yararlanmaktadır. Bölgeler, bir zamanlar tarihi İpek Yolu üzerindeki ticaret merkezi olmasına rağmen, kötü doğa koşulları ve geri kalmış altyapı tesisleri gibi nedenlerden dolayı, bir zamanlar ülkenin ciddi yoksul bölgeleri listesinde yer alıyordu.
Ancak Xinjiang dışında diğer bölgelerden nesilden nesile sağlanan yardımlar ve destekler sayesinde Kaşgar ve Kızılsu Kırgız Özerk İli gibi bölgeler çoktan yoksulluktan kurtularak, zenginleşme yolunda sürekli ilerliyor. Bütün bu başarılar büyük alın teri dökme ve kararlılıkla ilerleme ruhu sayesinde elde edilmiştir.
Vakvak elektrikli oldu
Xi Kewei 23 Mart 2019 sabah dar gelirli köylülerin yoksulluktan kurtarılmasına yardım etmek için köye gönderilen çalışma ekibiyle Kaşgar bölgesine giden uçağa bindi. Yolculuk boyunca He Jingzhi’nin yazdığı “Batıya Giden Trenin Penceresi” adlı şiiri mırıldayan Xi, batıdaki çalışmalarına tam güven besliyordu.
Xi, Kaşgar bölgesinin Vakvak köyüne gelişinin ilk gecesi koridordaki konuşma sesiyle uyandı. Xi ışığı açmak için tuşa bastı ama ışık yanmadı, meğer elektrik kesilmişti. Koridora çıkan Xi, burada köylülerin bu tür durumla sık sık karşılaştığı bilgisini edindi.
Xi evine geri döndükten sonra mum yaktı ve durum hakkında detaylı bilgi edinmek için köy şube sekreterini çağırdı. Köy şube sekreteri şunları anlattı: “Köyün günlük ofis masrafları yetersiz olduğu için sık sık elektrik ve su kesintisi yaşanıyor, her seferinde muhasebeci elektrik için sadece 50 yuan ödeme yapabiliyor.”
İlk bir ay evini mumla aydınlatan Xi, üç ay boyunca köy komitesi için kendi cebinden üç aylık elektrik faturasını ödedi.
Elektrik endüstrisi alanında bilgi sahibi olan Xi, Vakvak köyünün bol güneş ışığı avantajına sahip olduğunu fark edince, hemen fotovoltaik elektrik üretim projesinin uygulanması için ilgili kuruma dilekçe sundu. Elektrik şirketlerinden CHD’nin yardımıyla köy komitesinin çatısında 196 adet fotovoltaik panel kurulurken, Ağustos 2019 yılında kullanıma başladı. Bir yıldan kısa bir sürede söz konusu fotovoltaik paneller köy sakinlerinin elektrik ihtiyaçlarını karşılamakla kalmadı, aynı zamanda artan elektrik bölgenin elektrik ağına yüklenmesiyle köy kolektifine ilk gelir sağlandı.
İki yılı aşkın süredir, otomatik soğuk preslenmiş tuğla üretim hattında Vakvak köyünün ilk çevre dostu tuğlası üretildi ve toprağı toplayıp ateş yakmak gibi geri kalmış üretim yöntemi tamamen ortadan kaldırıldı. Çorak arazinin ortasındaki 20 hektarlık tuğla fırını ekolojik restorasyonun ardından günümüzde yemyeşil meyve ağaçlarıyla dolu güzel bir bahçeye dönüştü.
Bölgesel koşullar nedeniyle, Vakvak köyünün tuzlu su arazisinde bulunması nedeniyle musluk suyunun florür ve sertlik derecesi standartların çok üzerindeydi. Köy yönetimi elektrik santralinin su arıtım konusundaki teknik avantajlarından yararlanarak, ilkokul ve anaokul için doğrudan içme suyu ünitesi kurdu ve suyun içindeki çeşitli bakteri, mikroorganizma ve diğer zararlı maddeler etkili şekilde arıtılarak çocukların güvenli temiz su içmeleri sağlandı. Böylece “köyün doğal kaynakları köydeki vatandaşlaır geçindiremediği” durumu artık tarihte karıştı.
Gerçekler kelime gerektirmez
Yoksulluğun ortadan kaldırılması eski çağlardan beri insanoğlunun ortak arzusudur. Tarihi kayıtlarda insan toplumunun gelişiminin öteden beri yoksulluk, açlık, hastalık ve sosyal çatışma gibi bir dizi zorluklardan engellendiği belirtiliyor.
En büyük gelişmekte olan ülke olarak Çin, yoksullukla mücadele alanında boyut bakımından eşi benzeri görülmemiş, güç bakımından en büyük, halka yarar sağlama açısından en çok çaba sarfederek insanlığın yoksulluktan kurtulması tarihinde büyük bir mucize yarattı.
Çin’de yoksullukla mücadeleden kırsal kesimlerin kalkındırılmasına kadar halkın yaşamında bir kez daha yeni bir başlangıca imza atıldı.
Söz konusu köyde meydana gelen değişiklikler işte bu yüce tarihin canlı göstergesi. Xinjiang’ın güneyindeki bölgelerde sayısız benzer öyküler var.