Zamanı kıpırdatmak’ ve Çin’de kahve devrimi

2021-04-26 11:31:45

Son günlerde Türkiye’de kahve konusunda dikkat çeken bir çalışma, Okan Bayülgen’in yazıp yönettiği “Göz Açıp Kapayıncaya Kadar” adlı kahve belgeseli. Belgeseli YouTube üzerinde yaklaşık 2 milyon kişi izledi. Türkler kendilerine özgü kahve kültürleriyle, geleneksel kahve tadını makineler aracılığıyla korumaya ve geniş kitlelere yaymaya çalışıyor.

Belgeselin başında Bayülgen “zamanı kıpırdatmak”tan bahsediyor. Çinliler için zamanı kıpırdatma aracı geleneksel olarak çaydır, ancak ülkede “bir fincan kahve içmeden güne başlayamıyorum” diyenlerin sayısı artıyor. Çin’in birinci ve ikinci kademe kentlerinde kahve, çayın tahtını sallıyor.

   Çin, çay içmede inatçı bir ülke mi?

Zamanı kıpırdatmak’ ve Çin’de kahve devrimi_fororder_VCG111320970281

Kahve, dünyanın en meşhur 3 içeceğinden biridir, ancak çok sayıda Çinlinin kalbinde kahve uzun yıllar pek önemli bir yer tutmamıştı. Bugün Çin’in ana kesiminde vatandaşlar yılda ortalama olarak sadece 9 bardak kahve içiyor. Ancak büyük ve ortak büyüklükteki kentlerde çalışanlar artık kahvesiz yapamıyor. Kahve içme alışkanlığı olanlar yılda ortalama 300 bardak kahve içiyor.

Ortalama kahve içme miktarı büyük kentlerde 326 bardağı, orta büyüklükteki kentlerde ise 261 bardağı buluyor.

Öte yandan, “Çin’de Taze Çekilmiş Kahve Sektörüne Dair Beyaz Kitap”a göre, yıllık ortalama kahve içme miktarı Japonya’da 280, ABD’de 329 ve Güney Kore’de 367’yi buluyor.

   Shanghai’da kafe sayısı New York’un 3 katı!

2020 yılının sonu itibariyle, Çin’deki kafe sayısı 108 bine ulaştı, bunun yüzde 75’i orta büyüklükte veya büyük kentlerde bulunuyor.

Bir araştırmanın sonucuna göre, Shanghai, Guangzhou ve Shenzhen’de kayıtlı kafe işletmelerinin sayısı diğer kentleri geride bıraktı. Özellikle Shanghai’da 15 yıldan fazla geçmişi olan kahve işletmelerinin sayısı 2 bin 170’e ulaştı. Bu rakam, Çin’de ilk sırada yer alıyor.

Shanghai’daki kafe sayısının New York’u bile aşması herkesi şaşırtıyor. Shanghai’in ev sahipliği yaptığı kafe sayısı New York’un 3 katına denk geliyor ve dünyada bile ilk sırada yer alıyor.

   Neden Shanghai’da bu kadar fazla kafe var?

Bunun cevabı çok basit: Gelenek.

Shanghai kentinin kapısını dünyaya açmasından sonra Batılılar kafe içme alışkanlığını Shanghai’ya götürdü. Kentteki ilk kafenin ne zaman kurulduğu bilinmiyor, ancak en eski kafelerden biri olarak, 1853 yılında Laodeji Batı Restoranı’nda kahve servisi vardı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’da kurulmasından sonra Desheng Kahve Şirketi, Shanghai Kahve Fabrikası adını aldı. Fabrika, ÇHC tarihinde kahve üretimine odaklanan en eski üreticidir. 1958 yılında c.p.c markası Shanghai adını aldı ve ilk teneke kutulu kahve üretildi.

Shanghai sakinlerinin kahve tutkusu sinemaya da yansımıştır. 1922 ile 1937 yılları arasında 58 yerli yapım filmden 33’ünün arka planı Shanghai idi ve bunların 13’ünde kahve içilen sahneler vardı.

Beyaz yakalılar kahveye düşkün

Çin’deki kafelere destek en çok yüksek gelirli beyaz yakalılardan geliyor. Bu kişiler 20-40 yaş grubundan, büyük kentlerde yaş 50’ye kadar yükselebilir.

Bu kişilerin eğitim seviyesi nispeten yüksek, en az lisans veya lisans üstü mezunu. Çoğu büyük kentlerde yaşayan bu kişilerin ortalama aylık geliri 18 bin yuan (2760 ABD doları).

Meslek bakımından, kahve tüketicilerinin yüzde 24’ü işletmelerdeki sıradan görevliler; yüzde 20’si işletmelerdeki orta düzeyli yöneticiler, yüzde 16’sı öğretmen, doktor ve avukatlar gibi profesyonel şahıslar; yüzde 13’ü serbest çalışanlar; yüzde 12’si özel girişimciler, yüzde 6’sı devlet memurları, yüzde 5’i öğrenciler, yüzde 2’si ev hanımları ve geride kalan yüzde 2’si ise diğer mesleklerden.

Çin’in Taze Çekilmiş Kahve Sektörüne Dair Beyaz Kitap”ta yer alan araştırma sonucuna göre, maaşı yükseldikçe tüketicinin kahve içme sıklığı artıyor. Maaşı 50 bin yuanı geçen kişiler arasındaki kahve tüketimi yüzde 85’e ulaşırken, maaşı 5 binin altında kalanlar arasında bu oran yüzde 42’ye geriliyor.

Bunun yanı sıra, maaşı 50 bin yuanın üstüne çıkanların yüzde 25’i her gün birkaç fincan, yüzde 38’i günde bir, yüzde 19’u haftada 3 ila 5, yüzde 18’i ise haftada 1 veya 2 fincan kahve içiyor. Yılın toplamı ise 377’yi buluyor.

Beyaz yakalılar kahve içerken şekersiz ve sütsüz kahveleri tercih ediyor. Ofis binalarında en çok Americano ve buzlu kahve tercih ediliyor. Adı geçen rapora göre, kahvenin otantik tadını çıkarmak ve sağlıklı yaşam tarzını korumak için beyaz yakalılar arasında sade kahve seçenlerin sayısı çoğalıyor. Ama yine de sert bir Espresso pek çok Çinliye ağır geliyor. İnsanların damak tadı kahveye alıştıkça, beğeniler sütlü tercihlerden uzun çekim yoğun kahvelere doğru gelişiyor.

吴丹