Xinjiang geleneksel kültürünü koruyarak modernleşiyor

2021-04-26 11:07:42

Yazar: Eşref Muhammed Mesut (Mısır'daki Nil Uluslararası Televizyonu Fransız Bölümü Eski Direktörü)

图片默认标题_fororder_VCG111279791714

Son zamanlarda Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki politikaları, bazı Batılı medya organları ve politikacıların saldırdığı bir hedef haline geldi. Belçika'nın Fransızca konuşan bölge Parlamentosu, 21 Nisan'da, Xinjiang ile ilgili bir kararı onaylayarak Çin'in Xinjiang bölgesini sözde "zorla çalıştırma" ve "yeniden eğitim kampları" ile suçladı. İngiliz parlamentosunun alt kanadı, 22 Nisan'da, Xinjiang’daki Uygurlar ve diğer etnik azınlıkların sözde "soykırım"dan muzdarip olduğunu savunan Xinjiang’la ilgili bir önergeye onay verdi.

Aslında Xinjiang meselesini eleştiren politikacıların çoğu, Xinjiang’a hiç ayak basmadı, ancak oradaki durumu sanki gözleriyle görmüş gibi tarif ediyorlar. Bu gerçek mi yoksa uydurma mı? Gazeteciler, Xinjiang’ı daha iyi tanıyan insanların neler söylediklerini dinlemek, Xinjiang’i bizzat ziyaret eden tanık ve şahitleri dinlemek ve onların bölgedeki deneyimlerini öğrenmek için ofislerinden çıkmalılar.

Bu ziyaretçilerin bakış açısıyla, Xinjiang Batı medyasında tasvir edilenden tamamen farklı bir çehreye sahip. Birbirine taban tabana zıt iki Xinjiang versiyonu karşımıza çıkabilir: Bunlardan biri yerinde incelemelerde bulunulmadan ortaya çıkarılan dedikodulardan, diğeri ise bizzat ziyaretlerden edinilen gerçek bilgiler ve deneyimlerden oluşur.

Mısır'ın eski dışişleri bakan yardımcısı Ali El-Hefni, 2001-2005 yılları arasında Mısır'ın Beijing büyükelçisiydi. Pek çok kez Xinjiang'a davet edilen Hefni, Mısırlı işletmeler ve kurumlara Xinjiang’da gelişme fırsatı bulmak için çalışmalar yürüttü. Xinjiang'ın Çin'in batıya açılan kapısı olduğuna inanan Hefni, Çin’in ortaya koyduğu Kuşak ve Yol inisiyatifinden beri, Xinjiang’ın İpek Yolu Ekonomik Kuşağı'ndaki coğrafi avantajlarının daha belirgin hale geldiğini savundu.

Hefni, “Ziyaretim sırasında, ister özerk bölgenin merkezi Urumçi’de, ister sınır şehirlerinde olsun, bölgedeki gelişmeler gerçekten görülebilir. Özellikle Xinjiang’daki altyapı tesisleri inşasının şaşırtıcı bir hızla geliştirilmesi bizde derin izlenim bıraktı. Birçok büyük ölçekli ulaşım ve konut inşaatı projesi aktif bir şekilde yürütülmektedir.”  dedi.

Hefni, Çin'in Xinjiang’da uyguladığı modelin birçok gelişmekte olan ülke için örnek oluşturduğu ve Mısır'ın da bundan faydalandığı görüşünde.

Bazı Batı medya organları ve politikacıların Çin’in Xinjiang politikasına yönelik saldırıları hakkında konuşan Hefni, "Bu yeni değil. Bu numaralar uzun süre tekrarlanacak. Xinjiang'a saldırmıyorlarsa, o zaman Hong Kong, Tibet veya Taiwan hedef tahtasına koyulur. Batı medyasının Xinjiang hakkındaki bilgi kaynakları ikna edici değil. Bölgede kasıtlı olarak kaos yaratmaya çalışıyor, uluslararası toplumun Çin’i yanlış anlamasına neden oluyorlar, kasıtlı olarak Çin'in birleşmesine müdahale etmeye çalışığ, Xinjiang ve diğer bölgelerdeki sakinlere Çin hükümetinin politikalarıyla ilgili şüphe ve endişeler yayıyorlar.” ifadesini kullandı.

Xinjiang’i üç kez ziyaret etmiş olan Mısır’ın en eski ve en büyük tirajlı gazetesi Piramit’in baş editör yardımcısı Tarık El-Senouti, Batı medyasında yer alan Xinjiang’la ilgili çoğu tanımın gerçeklerden saptığına ve boşluklarla dolu olduğuna inanmaktadır. Özellikle Uygurların tacize uğramasına ilişkin iddiaların çok saçma olduğuna dikkat çeken Senouti, ister Uygur ister diğer etnik azınlıklar olsun, Xinjiang’da yaşayan farklı etnik grupların son derece uyumlu bir şekilde yaşamakta olduğunu kaydetti.

Senouti şunları söyledi:

"Xinjiang’da tüm etnik gruplardan insanlara eşit davranılıyor ve orada farklı dini inançlara saygı duyuluyor. Camiler, kiliseler ve tapınaklar uyumlu bir şekilde bir arada var oluyor. Sık sık Çin hükümetini siyasi nedenlerle Uygurları taciz etmekle suçlayan Batı medyası, siyasi amaçlarla gerçekleri göz ardı ederek Çin'in Xinjiang politikalarına mantıksızca saldırıyor. 30'dan fazla ülkeden heyetlerle Xinjiang’i üç kez ziyaret ettim. İslam Kültür Merkezi ve Büyük Pazar gibi yerleri ziyaret ettik ve Batı meydasının iddia ettiği sözde baskı eylemlerini hiç görmedik.”

Mısır'ın eski Çin büyükelçisi Hefni ve Piramit’in baş editör yardımcısı Senouti, güvenilir tanıklar arasındadır. Xinjiang gezilerindeki deneyimleri bir sonuca işaret ediyor: Xinjiang’daki insanlar sakin ve uyumlu bir şekilde yaşamaktadır, farklı kültürlerin kaynaştığı ve entegre edildiği bölgede dini inanç özgürlüğü tamamen garanti altındadır.

Xinjiang, zengin geleneksel kültürünü korurken modernleşme yolunda büyük adımlar atıyor. Xinjiang’ı keşfetmenin en iyi yolu, manipülasyon peşinde koşmak değil, kapıları herkese açık olan bu eşsiz güzellikteki bölgeyi ziyaret etmektir.

吴丹