ABD Başkanı Biden dün Beyaz Saray’da Japonya Başbakanı Yoshihide Suga’yla bir araya geldi. Görüşmenin ardından ortak bildiri yayınlandı.
Ortak bildiride Taiwan meselesine yer verildi. Böylece 1969 yılından sonra ilk kez iki ülke liderlerinin ortak bildirisinde Taiwan’a referans yer aldı. Ayrıca Hong Kong ve Xinjiang meselelerine de değnildi.
Böylece, Japonya’nın dış politikası tamamen ABD’ye dönüyor ve ABD’yi takip ederek Çin’le zıtlmaşma riskini artırıyor.
Japon medyası, hükümetin girişiminin Çin’in tepkisine yol açacağını savunuyor. Japonya, ABD’yi takip etmeye hazır mı?
Ortak bildiri 1969 zihniyetine döndü
Ortak bildiride genel giriş kısmından sonra “İttifak: Serbest ve açık Hint-Pasifik Okyanusu yaratacak” ilk bölüm olarak yer aldı. Japonya, savunma gücünü artırıp ittifakı ve bölgenin güvenliğini sağlamlaştırmaya çalışacağını iddia ederken, ABD ise Japonya’nın savunmasına “kararlı destek sağlayacağını” yineledi ve Japonya-ABD Güvenlik Anlaşması’nın 5. maddesinin Çin’in Diaoyu Adaları için de geçerli olduğunu yineledi.
Ortak bildiriye göre, Biden ve Suga, Çin’in Asya-Pasifik’teki ve dünyadaki etkisini ele aldı ve Çin’in “kurallar temelindeki uluslararası düzene uymayan” davranışlarınden endişe duyduklarını belirtti.
Ortak bildiride doğrudan Taiwan meselesine değinildi. İki liderin Taiwan Boğazı’nda barış ve huzurun korunmasının önemini vurguladığı ve boğazın 2 yakası arasındaki sorunların barışçı şekilde çözülmesini desteklediği bildirildi.
1969 yılında zamanın Japonya Başbakanı Washington’u ziyaret etmişti ve ortak bildiride Taiwan’dan bahsedilmişti. ABD Başkanı Nixon 1972 yılının Şubat ayında Çin’i ziyaret ettikten sonra küresel siyasette büyük değişiklik oldu. Aynı yılın Eylül ayında Çin ve Japonya ortak bildiri yayınlayarak, diplomatik ilişkileri normalleştirdi. Bunu izleyen 52 yılda ABD ve Japonya liderlerinin ortak bildirilerinde Taiwan sorununa değinilmedi.
Dünkü ortak bildiride ayrıca, Hong Kong ve Xinjiang’daki sözde insan hakları durumundan ciddi endişe duyulduğu belirtildi.
Kirletilmiş nükleer atık su ve ABD’deki insan hakları olayları konuşulmadı
Biden ve Suga’nın ortak basın toplantısında Japonya’nın Fukuşima nükleer santralinden kirletilmiş nükleer atık suyun okyanusa boşaltılması kararından hiç bahsedilmedi, bununla ilgili herhangi bir soru da sorulmadı.
ABD’de geçen yıldan beri ayrımcılık ve insan hakları krizi tırmanıyor. Bu konu da Biden-Suga görüşmesinin radarına giremedi. Suga, Biden’in ayrımcılık ve şiddete tölerans göstermeme ve karşı çıkma açıklamasından çok etkilendiğini ve Amerikan tarzı demokrasiye olan güveninin arttığını söyledi.
Biden ve Suga’nın görüşmesinden önce, ABD’nin ortak bildiriye Taiwan ve insan hakları meselelerini dahil etmek için Japonya’ya baskı yaptığı haberleri çıkmıştı.
Çok sayıda Japon analist, güvenliği ABD’ye ve ekonomisi Çin’e bağlı olan Japonya’nın Çin’den ciddi tepkiyle karşı karşıya geleceğini, Çin’in çekirdek çıkarlarını ilgilendiren konularda Çin’e meydan okumakla ikili ilişkilerin zedeleneceğini savunuyor.
Çin’in tutumu açık
Ziyaretten önce Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian yaptığı değerlendirmede, ziyaretten çıkacak mesajları beklediklerini ve iki ülke arasındaki ilişkilerin bölgedeki barış ve istikrara yardımcı olması gerektiğini vurguladı.
Çin’in Washington Büyükelçiliği Biden ve Suga’nın ortak bildirisinin yayınlanmasından sonra açıklama yaparak, ortak bildiride yer alan Çin’le ilgili içerikleri eleştirdi.
Açıklamada, Taiwan, Hong Kong ve Xinjiang meselelerinin Çin’in içişleri olduğu, Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizi’nin Çin’in toprak egemenliği ve deniz çıkarlarını ilgilendirdiği, bu meselelere müdahaleye izin verilmeyeceği vurgulandı.
ABD ve Japonya’nın açıklamalarının normal ikili ilişkilerin kapsamını aştığı, Asya-Pasifik’te bölünme yaratmayı amaçlayan girişimlerin bölgedeki ülkeler arasındaki karşılıklı anlayış ve güveni zedeleyeceğine dikkat çekildi.