Çin büyüme hedefine ulaşabilecek mi?

2021-03-11 16:10:47

Çin büyüme hedefine ulaşabilecek mi?_fororder_VCG21gic19887367

Çin’in yıllık meclis toplantıları geçen hafta başladı. Çin Başbakanı Li Keqiang toplantının açılışında sunduğu hükümetin çalışma raporunda, bu yıl için gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyüme hedefinin yüzde 6'nın üzerinde olduğunu açıkladı. Çin'in ekonomik büyüme hedefi gelecek yıl politikaların nasıl oluşturulup uygulanacağına dair açık bir işaret olarak görülmeli.

Çin hükümeti geçen yıl COVID-19 salgını nedeniyle büyüme hedefi belirlememişti. Dolayısıyla, bu yıl için belirlenen büyüme hedefi dikkat çekiyor.

Beklentiler yüzde 6’den daha yüksek

Pek çok analist, koronavirüs salgınının etkisinden kurtuldukça Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 8'den fazla büyüyeceğini öngörüyor.

Morgan Stanley’den Baş Ekonomist Xing Ziqiang’a göre, Çin hükümeti tarafından belirlenen en az yüzde 6 büyüme hedefi sadece kaba bir tahmin. Xing, Morgan Stanley’in Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 9 büyüyeceğini öngördüğünü belirtiyor.

Dünya Bankası Çin Direktörü Martin Raiser ise, Dünya Bankası’nın Çin ekonomisine yönelik beklentisinin yüzde 7,9 olduğunu kaydetti. Raiser, küresel ekonomik ortamın getirdiği büyük belirsizliklerden dolayı Çin’in olası riskleri göğüslemek amacıyla kendine alan bırakması gerektiğine, bu nedenle yüksek büyüme hedefi belirlemesine gerek olmadığına vurgu yaptı.

Çin medyasında çıkan bazı değerlendirmelerde, uzmanların Çin hükümeti tarafından ileri sürülen yüzde 6’lık büyüme hedefinin makul ve kolay olduğunu düşündüğü ifade ediliyor.

Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Başkanı He Lifeng, bu yılın ilk iki ayına ait ekonomik verilerin, Çin işletmelerinin değişikliklere adapte olma yeteneğinin güçlü olduğunu ve Çin ekonomisinin dayanıklılığını gösterdiğini belirtti. He, Çin’in bu yılki büyüme hedefine ulaşacak özgüven ve yeteneğe sahip olduğuna işaret etti.

Bu yıl Çin ekonomisini neler bekliyor?

Bu yıl Çin ekonomisinde üç kilit kavram öne çıkıyor. Birincisi tüketim.

Tüketim, Çin ekonomisinin en büyük itici gücü konumunda. 2007 itibarıyla tüketimin Çin ekonomisindeki payı her sene ortalama yüzde 1 oranında yükseliyor. Bugün, tüketimin Çin ekonomisine katkısı yüzde 54’ü geçti. Fakat, tüketimin gelimiş ekonomilerdeki payı yüzde 80’e ulaşmış durumda. Çin’de de tüketimde, yani tekstil, gıda, eğitim, turizm, sağlık, spor ve eğlence gibi alanlarda büyük potansiyel mevcut. Çin’in devasa iç tüketim piyasası, dış talebin daralması halinde bile ekonomiye istikrar sağlayan en önemli faktör olma özelliğini koruyabilir.

İkinci kavram ise bilim ve teknoloji. ABD’nin Çin’e çip satışını durdurmasının ardından Çin’de bilim ve teknoloji kabiliyeti daha da önem kazandı. Bilim ve teknoloji, önemli bir üretici güç. Li Keqiang’ın sunduğu hükümet çalışma raporunda, Çin’in kendi imkanlarıyla kritik teknolojiler üretebilmesinin ülkenin geleceği için büyük önem taşıdığı vurgulandı. Bu süreçte, Ar-Ge, yapay zeka, bulut hesaplama, VR ve dijital teknolojinin güçlü ölçüde geliştirilmesi bekleniyor.

Üçüncü kavram da düşük karbon. Çin hükümetinin çevre koruma hakkında verdiği taahhütler çerçevesinde bu konu büyük önem arz ediyor. Hükümetin çalışma raporunda, 2030 itibarıyla karbondioksit salımının zirveye ulaşması ve 2060 itibarıyla karbonnötr gerçekleşmesi hedeflerine dair daha fazla detay verildi.

Uzmanlara göre, Çin’in söz konusu taahhütlerinin güneş, rüzgar, hidroelektrik ve nükleer enerjiler ile yeni enerjili araçlar gibi alanlarda büyük yatırım fırsatları yaratması bekleniyor.

尹婷婷