Salgın döneminde Çin-Türkiye işbirliği yoğunlaşıyor, stratejik ortaklık derinleşiyor

2021-02-04 19:32:24

Salgın döneminde Çin-Türkiye işbirliği yoğunlaşıyor, stratejik ortaklık derinleşiyor_fororder_微信图片_20210204190828

Türkiye’den Çin'e bor madeni taşıyan tren, kısa süre önce Ankara’dan yola çıktı. 42 konteynerde taşınan 1000 tondan fazla miktarda bor madeninin yaklaşık 12 günde Xi’an kentine ulaşması bekleniyor. 

Dost kara günde belli olur. Bu atasözü, Çin ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin COVID-19 salgını dönemindeki durumunu tasvir etmek için son derece uygun.

2020 yılının başından bu yana, Çin ve Türkiye, başta salgınla mücadele olmak üzere, siyaset, ekonomi ve kültür gibi alanlardaki işbirliğini yoğunlaştırdı. Bu durum, ikili ilişkilerin yüksek dirence ve sağlam temellere sahip olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 50’inci yıldönümünün kutlandığı 2021 yılında, her iki taraf da çifte kazanca dayalı ikili işbirliğinin geleceğine umutla bakıyor.

2020, tüm dünya için sıra dışı bir yıl oldu. Aniden patlak veren COVID-19 salgını karşısında tüm dünya aynı kaderi paylaşarak ortak adımlar attı ve insanlık için ortak kader topluluğunun oluşturulmasında destan yazdı.

2020 yılının nisan ayında Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir telefon görüşmesi yaptı. İki lider, salgınla mücadelede işbirliğinin ve ikili ilişkilerin derinleştirilmesi konularında uzlaşıya vardı. Salgına karşı mümkün olduğunca erken tarihte zafer kazanılması için uluslararası toplumun dayanışma ve işbirliği yapması çağrısında bulunan liderler, böylece iki ülkenin salgını birlikte göğüsleme iradesini de ortaya koydu.

Çin’in salgınla mücadelesinin ilk dönemlerinde Türkiye, Çin’e ilk anda yardım elini uzattı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi’ye teselli ve desteklerini iletti. Türkiye’deki farklı çevreler, Çin’e tıbbi malzemeler bağışladı.

Türk halkının salgınla mücadelesinin zor dönemlerinde de bu kez Çin Türkiye’ye güçlü ve kararlı şekilde destek verdi. Çinli uzmanlar, birçok kez Türk meslektaşlarıyla video konferans yöntemiyle toplantılar düzenledi, salgınla mücadele konusundaki deneyimlerini paylaştı.

Türk hükümeti, Çinli Sinovac şirketinden 50 milyon doz aşı sipariş edeceklerini açıkladı. Çin menşeli test reaktifi, ilaçları da Türkiye’de kullanıma sunuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da 14 Ocak’ta başkent Ankara’da Çin menşeli aşıyı yaptırdı. Erdoğan, böylece dünyada Çin aşısını yaptıran ikinci yabancı devlet başkanı oldu.

Bunun yanında, Çin ve Türkiye’den internet kullanıcıları birbirlerine moral veren kısa videolar yayınladı.

Geçen yılın başından bu yana geçen sürede, Çin insanlık için ortak kader topluluğu oluşturulması anlayışıyla hareket ederek, bir yandan salgınla mücadeledeki küresel işbirliğine öncülük ederken, diğer yandan Kuşak ve Yol’un inşasını ilerletti.

Çin’in küresel ekonominin gelişmesinin motoru ve ekonomik istikrarın koruyucusu olma rolü giderek güçleniyor. Salgının dünya çapında hızla yayıldığı dönemde, Çin ve Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkeler arasında yapılan ticaret, düşmek yerine artış gösterdi. Bu kapsamda, Çin ile Türkiye arasındaki somut işbirliğinde de gözle görülür ilerlemeler kaydedildi. Kasım 2020 itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi yüzde 14 artarak 21 milyar 500 milyon ABD Doları’nı buldu. Geçen yılın ilk 9 ayında iki ülke arasında müteahhitlik alanında varılan sözleşmelerin toplam tutarı da yüzde 416,2 artarak 2 milyar 798 milyon doları buldu.

Diğer yandan, Türkiye menşeli süt ürünleri ile yaş sebze ve meyvelerin Çin'e ihracatı gerçekleşti. İki ülke arasında düzenli kargo treni seferleri başlatıldı.

Türkiye’den Çin’e ilk ihracat treni Aralık 2020’de Xi’an kentine ulaştı. İstanbul Havalimanı'nda WeChat Pay ile ödeme yapılmaya başlandı. Çin menşeli bir şirket, İstanbul Havalimanı metrosu araç alım ihalesini kazandı. Kalyon AŞ’nin Ankara’da Çin’in en büyük devlet şirketlerinden biri olan CTEC ile birlikte kurduğu entegre güneş paneli fabrikası düzenlenen törenle açıldı. Bunun yanında, Çinli Anhui Birinci Elektrik Santrali İnşaat şirketi tarafından inşası yürütülen EMBA Hunutlu Termik Santrali’nin her yıl Türkiye'ye 9 milyar kilovat saat elektrik sağlaması bekleniyor. Tüm bunlar, Çin ve Türkiye’nin dostane işbirliğini ve ortak bir gelecek yaratma yönündeki arzusunu yansıttı.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 1 Nisan 2020’de Zhejiang eyaletinde yaptığı incelemeler esnasında, risk ve fırsatların daima birlikte bulunduğuna dikkat çekerek, risklerin üstesinden gelinmesi hâlinde daha fazla fırsat doğacağını kaydetti. Xi Jinping’in bu vurgusu, COVID-19 salgınının dünya genelinde hızla yayıldığı dönemde ayrı bir önem taşıyor. Risklerin üstesinden gelinmesinde fırsat aramak ve işbirliği yapmak suretiyle çifte kazanca ulaşmak, Çin ve Türkiye’nin dostane işbirliğini geliştirmek için sadık kalması gereken ilkeler.

Çin, salgınla mücadelede dev ilerlemeler kaydetti, 2020 yılında Çin’in gayrisafi yurt içi hasılası 100 trilyon yuan seviyesini aştı. Çin, dünyada salgın döneminde pozitif büyüme kaydeden tek başlıca ekonomi oldu. Türk hükümeti de salgına karşı zafer kazanmak için tüm olanaklarını kullandı, yeniden işbaşı yapma sürecini hızlandırdı. Türkiye, geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 6,7 büyüdü.

Çin 14. Beş Yıllık Plan ile 2035 Vizyonu’nu belirledi. Türkiye de 2023 Vizyonu’na ulaşmak için istikrarlı adımlar atıyor. Çin ve Türkiye, mevcut zorluklar ile ortak meydan okumaların üstesinden siyaset, salgınla mücadele, ekonomi ve kültür alanlarındaki işbirliğini yoğunlaştırarak gelecek.

Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği bir bölgede yer alıyor. Güçlü bir imalat sektörüne ve kaliteli tarım ürünlerine sahip Türkiye’de enerji, altyapı, savunma teknolojisi ve telekomünikasyon sektörleri büyük potansiyel taşıyor.

Çin de dünyada en büyük iç piyasaya sahip ülke. Çin’in elinde yüklü bir sermaye ve ileri teknoloji bulunuyor. Dolayısıyla Çin ve Türkiye, işbirliği ve ortak kalkınma açılarından birbirini tamamlayıcı nitelikte ülkeler. Yeni yükselen piyasalara sahip iki ülke, aynı zamanda G20 üyesi ve Kuşak ve Yol’un inşası sürecinde doğal işbirliği ortağı.

Son yıllarda Çin ve Türkiye arasındaki stratejik işbirliğinde önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu yıl, Çin ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 50’inci yıldönümü. Salgının getirdiği zorlukları tamamen aşacak Çin ve Türkiye’nin ikili ilişkilerinin sonraki 50 yılının geleceğinin daha da parlak olacağına hiç şüphe yok.

  

  

吴丹