Ghebreyesus’un kaygıları Çin sayesinde azalıyor

2021-01-23 15:24:59

Ghebreyesus’un kaygıları Çin sayesinde azalıyor_fororder_11111

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, kısa süre önce yaptığı açıklamada, yüksek gelir seviyesindeki 49 ülkede 39 milyondan fazla doz aşı yapıldığını, ancak en düşük gelirli ülkelerden birinde toplam 25 doz aşı uygulandığını belirtti.

Basında yer alan haberlerde, Gine’de Cumhurbaşkanı Alpha Conde dâhil sadece 25 kişiye aşı yapıldığı bildirildi.

Ghebreyesus, açıklamasında “25 milyon değil, 25 bin değil; sadece 25… Dünya, feci bir ahlaki çöküşün eşiğinde.” ifadesini kullandı.

Ghebreyesus’un kaygılarını tüm dünya paylaşıyor olmalı…

DSÖ’nün öncülüğünde başlatılan küresel COVID-19 aşıları erişim programı COVAX, aşı dağıtımının daha adil hâle getirilmesini, tüm ülkelerde aşıya en çok ihtiyaç duyan kişilere öncelik verilmesini ve düşük gelirli ülkelerin halklarına bir an önce aşı ulaştırılmasını hedefliyor. Ancak maalesef, bazı Batılı ülkelerin büyük ölçekte aşı satın aldığı ve stokladığı herkesin malumu… Dünyanın içinde bulunduğu bu dönemde kâr peşinde koşan bazı Batılı aşı üreticileri de COVAX’ı atlayarak öncelikle yüksek gelirli ülkelere aşı sağladı ve bu şekilde fiyat yükseltti. Bu gibi adımlar, piyasada kaosa yol açtığı gibi, DSÖ’nün aşı satın alma sürecinin önüne de engel koymuş oldu.

Dünyanın bu hassas dönemde böylesine bencilce, dar görüşlü ve tehlikeli girişimlere şahit olması çok üzücü. İnsanlığın, tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgınıyla başa çıkabilmek için ülke sınırlarını aşarak dayanışma içinde olması ve işbirliği yapması gerekiyor. Çin, başından beri bu yönde adımlar atıyor.

COVID-19 aşılarının küresel bir kamu ürünü olacağı taahhüdünü veren Çin, COVAX programına katılma konusunda hiç tereddüt etmedi. Ayrıca, 10’dan fazla ülkedeki işbirliği ortaklarıyla birlikte aşı geliştirme çalışmaları yürüten Çin, insanlık için sağlık ortaklığının oluşturulması yönünde harcadığı çabalarla büyük bir ülke olmanın getirdiği sorumlulukları üstlendiğini de açıkça yansıtıyor.

Çinli şirketler tarafından geliştirilen COVID-19 aşıları, şu ana dek Çin ve Türkiye’nin yanı sıra, Brezilya, Şili, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır, Ürdün ve Endonezya’da yaygın kullanım ya da acil durum kullanım onayı aldı. 40’tan fazla ülke, Çin aşılarını ithal etme yönünde talep beyan ederken, birçok ülkenin liderine de Çin menşeli aşılar yapıldı.

Peki, Çin aşıları dünyada neden bu kadar geniş kabul görüyor? İlk sebep, aşıların güvenilir ve etkili olması. Veriler, Çinli şirketlerin geliştirdiği aşıların DSÖ tarafından belirlenen piyasaya giriş standartlarını karşıladığını gösteriyor. Aynı zamanda, Çin aşıları, 2-8 santigrat derecelik ortamlarda depolanıp taşınabiliyor. Bu da gelişmekte olan ülkeler için maliyeti büyük ölçüde azaltıyor.

Çin'in çabalarının, aşıların gelişmekte olan ülkelere ulaştırılmasına ve bu ülkeler tarafından satın alınmasına sağladığı büyük katkıları görebilmek zor değil. Çin’in attığı adımlar sayesinde, aşıların dünya geneline eşit şekilde dağıtılması teminat altına alınıyor.

"Aşı konusunda bencillik" gösterilerek virüsle başa çıkılamaz. Tüm ülkelerin el ele vermesi, Çin’in attığı adımlara benzer girişimlerde bulunması, Ghebreyesus’un kaygılarını giderebilecek yegâne yol...

 

陈彦