Çıkar grupları, Amerikan siyasetinin gerilemesi için bir katalizör haline geliyor

2021-01-17 19:59:35

Çıkar grupları, Amerikan siyasetinin gerilemesi için bir katalizör haline geliyor_fororder_ruiping-768

Dört yıl önce, o sırada Cumhuriyetçi bir aday olan ABD Başkanı Donald Trump, "Washington bataklığını kurutacağı” taahhüdünde bulunmuştu. Ancak, dört yıl sonra, Washington'un siyaseti daha da kirli hale geldi. Bunlar arasında, çıkar grupları ve siyasi grupların derin bağları, lobiler ve para siyasetinin neden olduğu “makul” yolsuzluk, Amerikan siyasetinin gerilemesi için bir katalizör haline geldi.

ABD’de çıkar grupları ve bireylerin lobicilik yoluyla hükümet kararlarını etkilemesi ve hatta kamuoyunu yönetmesi açık bir olgudur. Sermayenin ve lobiciliğin seçimler ve kamu politikası üzerindeki etkileriyle ilgili veritabanı toplayan OpenSecrets'in verilerine göre, lobicilik harcamaları 2000'de 1,56 milyar ABD Doları’ndan 2019'da 3,51 milyar ABD Doları’na yükseldi. Lobicilik siyaseti, birkaç güçlü grubun çıkarlarının, dezavantajlı çoğunluğun çıkarlarının önüne geçmesine neden oluyor.

Çıkar grupları, Amerikan sermaye siyasetine katkıda bulunuyor. Başkanlık seçimlerinde, süper politik eylem komitesinin varlığı nedeniyle, Amerikan çıkar grupları daha vicdansız bir şekilde fon toplayıp dağıtabilir ve seçim sonuçlarını her düzeyde etkileyebilir.

OpenSecrets verilerine göre, 2020'de ABD’deki toplam 2 bin 276 "süper siyasi eylem komitesi" yaklaşık 3,16 milyar ABD doları topladı.

Çıkar gruplarından “kan” nakledilen Amerikalı siyasetçiler, iktidarı ele geçirdikten sonra doğal olarak fon verenlere hizmet edecekler. Örneğin, Cumhuriyetçi başkanların çoğu enerji şirketlerinden büyük miktarda fon alıyor, işte bu nedenle George W. Bush "Kyoto Protokolü"nü uygulamayı reddetti. Bilgi teknolojisi endüstrisinden fon aldıktan sonra Demokrat Parti'den gelen Bill Clinton ve Barack Obama ise bilişim otoban planını ve siber güvenliğin inşasını aktif olarak desteklediler.

Siyasi kararları sermaye sahipleri nasıl etkiliyor?

Mevcut ABD yönetiminde, Hazine Bakanı Steven Mnuchin, Goldman Sachs ve Soros gibi fon yönetim şirketleri için çalışırken, Beyaz Saray ekonomi danışmanı olarak görev yapmış Gary Cohn, Goldman Sachs'ın da başkanlığını yaptı. ABD basınında çıkan haberlere göre, son dört yıl içinde, özel çıkar grupları, ABD başkanının karar verme mekanizmasına yaklaşmak ve onu etkilemek için başkanın gayrimenkulünde 137 etkinlik düzenleyerek yoğun bir şekilde yatırım yaptı. Aynı anda hem siyasetçi ve hem işadamı olan başkanın on bin ABD Doları’ndan fazla para kazanması sağlandı.

Amerikan siyasetinin parayla erozyona uğramasının geri dönüşü zor kurumsal bir yozlaşma haline geldiği açıktır. ABD'li siyasetçiler para kokusundan neredeyse hiç kurtulamıyorlar. Kim başkan olursa olsun, Amerikan para siyasetinin doğası değiştirilemiyor. 

哈斯叶提