Çin ekonomisi bu yıl son 20 senenin en zorlu sınamalarıyla karşı karşıya kaldı. Bu yıl mutlak yoksulluğun tamamen ortadan kaldırılması ve orta halli refah toplumu inşasının tamamlanması gibi hedeflere odaklanılması öngörülürken, yılın ilk günlerinde ortaya çıkan COVID-19 salgını nedeniyle, ulaşım, üretim ve lojistik başta olmak üzere ekonominin bütün alanları durgunlaştı.Bu süreç içerisinde Çin hükümetinin uyguladığı tedbirler sayesinde salgın kontrol altına alındı ve Çin ekonomisindeki büyümenegatiften pozitife geçti. Çin’in bu yıl pozitif büyüme gerçekleştiren tek ülke olması bekleniyor.
2020 yılını geride bırakırken, Çin ekonomisinde bu yıl öne çıkan kilit kavramlar ve ifadelere bir göz atalım:
-İkili sirkülasyon
Bu yıl Çin ekonomisinde en çok dile getirilen ifadelerden biri şüphesiz ki “ikili sirkülasyon”.
Çin’de, merkezinde "iç sirkülasyonun" olduğu ve "iç ve uluslararası sirkülasyonun" birbirini ilerletmesine dayalı yeni bir kalkınma modeli oluşturulacak.
"İkili sirkülasyon" konseptinin iki ayağı bulunuyor. Bunlardan ilki, yurt içindeki ekonomik faaliyetleri temsil eden iç sirkülasyon; diğeri ise dış sirkülasyon, yani Çin ekonomisinin dünyayla ekonomik bağı.
Değişikliğin ardındaki sebeplerden birinin, COVID-19 salgınının dünyadaki etkileri nedeniyle Çin ekonomisinin karşı karşıya bulunduğu karmaşık dış ortam olduğu belirtiliyor.
Bir diğer neden ise, Washington'un dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında ayrışma yaratma, Çin'in ekonomik ve teknolojik gelişimini engelleme çabaları sonucunda Çin-ABD ilişkilerinin kötüleşmesi olarak görülüyor.
Üçüncü neden de, Çin’de dünyanın en büyük orta gelirli topluluğun bulunması ve bunun dev bir tüketim piyasasının oluşturulmasına temel sağlaması.
Bu bağlamda, “ikili sirkülasyon” şeklindeki yeni kalkınma modeli, Çin’in yurt içi ve yurt dışı duruma ayak uydurmak için yaptığı kaçınılmaz bir tercih olarak görülmelidir.
-Yoksullukla mücadele
Çin hükümeti tarafından belirlenen yoksullukla mücadele hedefinde, bu yıl bitmeden ülke genelinde mutlak yoksulluğun tamamen yok edilmesi öngörülüyordu. Söz konusu hedefe bu yılın bitmesine bir ay kala ulaşıldı.
Çin’in Guizhou eyaletindeki son dokuz yoksul ilçenin Kasım’da yoksulluk listesinden çıkartıldığının açıklanmasıyla birlikte, Çin’deki 832 yoksul ilçe tümüyle mutlak yoksulluktan kurtarıldı. Böylece Çin, BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında belirlenen yoksullukla mücadele hedefine öngörülen tarihten on sene önce ulaştı.
Çin hükümeti yoksullukla mücadele hedefine ulaşmak amacıyla, bölgesel endüstriyi geliştirmenin yanı sıra, yoksul bölgelerdeki insanları imkanları ve yaşam koşulları daha iyi olan yerlere yerleştirme ve gelir seviyesi düşük bölgelerde imal edilen ürünlerin ülke genelinde satışını teşvik etme gibi bir dizi kapsamlı politika harekete geçirdi.
-Pozitif büyüme
COVID-19 salgınından ilk etkilenen ülke olan Çin’de, gayri safi yurtiçi hasıla ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 küçülmüştü.
Ancak salgın karşısında alınan güçlü tedbirler sayesinde Çin pandeminin gölgesinden çıkan ilk ülke oldu. Çin ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 3,2 büyüme gerçekleştirdi ve bu yıl büyüme ilk kez negatiften pozitife döndü. Üçüncü çeyrekte ise Çin ekonomisinde de yüzde 4,9’luk artış kaydedildi.
Dünya Bankası tarafından yayımlanan son raporda, Çin’in ekonomik faaliyetlerinin beklenenden daha hızlı normalleştiği, Çin'in gayri safi yurtiçi hasılasının bu yıl yüzde 2 büyüyeceği ve 2021'de bu büyümenin yüzde 7,9'a çıkacağı belirtildi.
Çin’in bu yıl pozitif büyüme gerçekleştiren tek ülke olacağı tahmin ediliyor.
Yeni tip altyapı tesisleri inşası
ÇKP’nin2018 yılında ilk defa ileri sürdüğü “yeni tip altyapı tesisleri inşası”, esasen 5G, yapay zeka, endüstriyel internet ve nesnelerin interneti gibi yeni teknoloji alanlarıyla ilgili altyapı tesisleri inşasına yoğunlaşıyor.
Yılilk günlerinde başlayan salgından yeme-içme, turizm, eğitim ve sinemagibi birçok sektör ciddi şekilde etkilenirken, online alışveriş, online eğitim ve sosyal medya gibi dijital sektörler ise hızla gelişti. Salgın getirdiği sınamaların yanı sıra 5G, büyük veri ve yapay zeka gibi yeni kalkınan sektörlerin büyük potansiyelinin ortaya çıkmasını sağladı.Yeni tip altyapı tesisleri inşası da bu bağlamda adımlarını daha da hızlandırdı.
Örneğin,Çin’de bu yıl 580 bin 5G baz istasyonunun daha inşa edilmesiyle ülkedeki kentlerin tümü 5G’ye erişti.
Çin Sanayi ve Bilişim Bakanlığı tarafından kısa süre önce yapılan açıklamaya göre, ülkedeki 5G kullanıcılarının sayısı 200 milyonu aştı.
Çin-Türkiye yük tren seferi
Bu yılÇin-Türkiye ticari ilişkilerinde önemli bir gelişme yaşandı. Türkiye’den gönderilen ilk özel ihracat trenikısa süre önce Çin’e ulaştı.
Türkiye'den Çin'e ilk ihracat treni 4 Aralık’ta düzenlenen törenle gönderilmişti. Toplam 8 bin 693 kilometre yol kat edip 2 kıta, 2 deniz ve 5 ülke geçen ihracat treni, 19 Aralık günü Çin'in Xi’an şehrine ulaşmıştı. Bu treni karşılamak üzere 23 Aralık’ta Çin’in Xi’an kentinde bir tören düzenlendi. Şu an, ikinci tren de yolda. Çin ile Türkiye arasındaki tren seferleri giderek rutin bir hale geliyor.
Çin’in, Avrupa’yla arasındaki ticaret hattında jeopolitik bir konuma sahip Türkiye’yle demiryolu bağlantısınıkuvvetlendirmesi uluslararası lojistik tedarik zincirinin istikrarınabüyük bir destek sunacak.
Türkiye, Çin’in Kuşak ve Yol inisiyatifine ilk destek veren ülkelerden birisi. Türkiye’nin Orta Koridor girişimide Kuşak ve Yol’un doğal bir tamamlayıcısı olarak görülüyor.
Çinli uzmanlara göre, yük tren seferleri sayesinde iki ülke arasındaki iletişim ve temas daha da geliştirilecek.