İngiltere merkezli “48 Group Club” Başkanı Stephen Perry, Çin’in COVID-19 salgınıyla mücadeledeki deneyimlerinin diğer ülkeler için iyi bir reçete olduğunu söyledi.
Çin Reform Dostluk Madalyası sahibi olan Stephen Perry, geçtiğimiz günlerde Çin Medya Grubu’na yaptığı açıklamada, Çin'in salgınla mücadelede ortaya koyduğu çabaların tüm dünya için bu konuda değerli bir deneyim anlamına geldiğini belirtti.
72 yaşındaki Stephen Perry'in Çin ile ilişkisi çok eskilere dayanıyor. Stephen Perry’in babası Jack Perry ve İngiliz iş dünyasından 10'dan fazla temsilci 1953 yılında Batılı ülkelerin yeni kurulan Çin Halk Cumhuriyeti’ne uyguladığı ablukayı kırarak Beijing’i ziyaret etti ve iki ülke arasındaki ilk ticari diyaloğu başlattı. Jack Perry, İngiltere-Çin ilişkilerinde "buzları eriten" kişi olarak da biliniyor.
Ailesinin etkisi ve Çin'de geçirdiği uzun yılların getirdiği şahsi tecrübe, Stephen Perry'nin Çin'i daha geniş bir perspektifle gözlemlemesini sağladı.
Stephen Perry, Çin-İngiltere ilişkilerinin uzun vadeli gelişme eğilimiyle ilgili olarak, ikili ilişkilerin gelişmesine duyduğu güvenin tam olduğunu, ikili ilişkilerin genel gelişme eğiliminin değişmeyeceğini söyledi. Perry, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çin'in İngiltere ile bu denli kapsamlı ilişkiler geliştirmesinin nedenlerinden biri, her iki ülkenin de BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olması. Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisine sahip diğer üyeleriyle yakın stratejik ilişkiler kurmak çok önemli. İngiliz siyasetinde etkili birçok kişi, Çin ile iyi bir ilişki, özellikle de iyi bir iş ilişkisi kurulması gerektiğine inanıyor. AB’den ayrıldık, bu yüzden dünyanın her yerinde ortaklarımız olmalı ve onlarla iyi ilişkiler kurmalıyız."
Dünyada korumacılık ve izolasyon yanlısı politikalar ivme kazanıyor. Çok taraflılık birçok zorlukla karşı karşıya. Özellikle de COVID-19 salgını esnasında, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası çok taraflı kuruluşların yetki ve rolleri daha fazla sınamayla yüz yüze geldi.
BM gibi uluslararası kuruluşların, ülkeler arasındaki ilişkilerin ele alınması için bir merkez hâline gelmesi suretiyle terörizm ve salgınla daha etkili şekilde mücadele edilebileceğini söyleyen Perry, krizlerin yaygınlaştığı ve çok taraflılığın sorgulandığı bir dönemde Çin'in BM’ye verdiği güçlü desteğin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Dünya, bu yıl daha önce benzeri görülmemiş bir salgınla karşı karşıya kaldı. Çin'i uzun yıllardır izleyen Perry, Çin'in salgın karşısında verdiği hızlı yanıtın, aldığı etkili tedbirlerin kendisinde hayranlık uyandırdığını kaydetti. Çin'in salgınla mücadele konusundaki deneyim ve uygulamalarının salgına karşı küresel mücadele için de etkili yöntemler yarattığına işaret eden Perry, İngiltere dâhil olmak üzere uluslararası toplumun tevazu içinde Çin'in tecrübelerinden faydalanması, salgınla mücadele alanında Çin’le işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini dile getirdi.
Perry, "48 Group Club" Başkanı olarak Çin'i sık sık ziyaret ediyor.
Çin Medya Grubu’na yaptığı açıklamada, reform ve dışa açılma politikasının uygulanmasından bu yana Çin'in kalkınma alanında elde ettiği muazzam başarıları şaşkınlıkla izlediğini dile getiren Perry, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çin'e ilk kez 1972'de gittim. Uçak, Beijing Havalimanı’na indiğinde annemin bana şunları söylediğini hatırlıyorum: Bak Stephen, mahsuller pistin kenarına kadar uzanıyor, çünkü Çinliler gıda sorununu çözmek zorunda. Bir karış toprağı bile israf edemezler. O zamandan beri Çin'i 200'den fazla kez ziyaret ettim ve her seferinde şaşırdım. Çin, hedonist bir toplum yaratmak değil, istikrarlı bir toplum yaratmak için çabalıyor; tüm ülkeler ve halklar arasındaki güvenlik ve istikrarı sağlamak için çabalıyor. Tüm bunlar, Çin'i dünyada öncü bir konuma getirecek."