Çin COVID-19 aşısı taahhütlerini yerine getiriyor

2020-12-09 20:26:27

Çin COVID-19 aşısı taahhütlerini yerine getiriyor

Ren Jie-CRI Haber Merkezi

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping kısa süre önce düzenlenen G20 Zirvesi’nde, “Diğer gelişen ülkelere yardım ve destek sağlayarak, aşıları bütün dünya halklarının kullanabileceği bir kamu ürünü haline getirmek için çaba gösterme taahhüdünde bulunuyoruz” dedi. Bugün, Çin’in aşıyla ilgili araştırma çalışmalarının hızlandırılmasıyla birlikte Çin’in bu taahhüdü yerine getirilmekte.

Endonezya’dan örnek verelim. Asya’da COVID-19 pandemisinden en ciddi etkilenen ülkelerden Endonezya’da, hükümet büyük çaplı bir aşılama planı hazırladı. İlk grup aşıların Çin’den gitmesi, Endonezya’nın salgınla mücadelesine büyük destek verdi.

Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, “Çin’den gelen aşılar Endonezya halkı için bir müjde” dedi.

Bunun dışında, Meksika Çin’den 35 milyon doz COVID-19 aşısı satın almayı planlıyor. Üstelik, Türkiye de Çin’den 50 milyon doz aşı sipariş etti ve ilk aşıların yakın zamanda Türkiye’ye ulaşması bekleniyor…

Kısacası, Çin kritik dönemde verdiği sözleri yerine getirerek, dünya genelinde aşı konusunda yaşanan arz-talep dengesizliğini azalttı ve salgınla küresel mücadeleye “ümit aşıladı”.

Çin’in COVAX planına katılması da, aşıların adil şekilde dağıtılmasının güvence altına alınmasını ve daha fazla ülkenin plana katılıp destek vermesinin teşvik edilmesini amaçlıyor.

Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi kısa süre önce, BM Genel Kurulu COVID-19’la Mücadele Özel Oturumu’nda Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in özel elçisi olarak yaptığı konuşmada, Çin’in ihtiyaç duyan ülkelere destek ve yardım sağlamaya devam edip, insanlığın sağlık ortaklığının oluşturulmasına katkıda bulunmayı sürdüreceğini belirtti. Bu açıklamayla Çin, salgınla işbirliğiyle mücadele edilmesi konusundaki samimiyetini bir kez daha dünyaya gösterdi.

Ancak bazı Batılı politikacılar ve basın kuruluşları, Çin’in aşı geliştirmede kaydettiği ilerlemeleri ve dünyaya yaptığı katkıyı görmek istemiyor ve "Çin aşıları jeopolitik bir araç olarak kullanıyor" veya "Çin, Batıdan aşı araştırma-geliştirme teknolojisi çalıyor" gibi söylentiler yayarak Çin’i karalamaya çalışıyor.

Bazı analistlere göre, Çin’in aşı geliştirmesine yönelik bu karalamaların son günlerde daha sıkça görülmesinin başlıca nedenleri arasında, hem siyasi çıkar, hem de (Batılı aşıların daha fazla piyasa payı elde etmesi için) ticari çıkar elde etme mücadelesi yer alıyor.

Salgın konusunda bir çözüm arayan ülkeler için aşının güvenliği ve etkisi büyük önem taşıyor. O yüzden daha titiz ve dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekiyor. Bu kapsamda, Çin’in ürettiği aşıların bazı önemli ortak ülkeler tarafından olumlu şekilde değerlendirilmesi, söz konusu asılsız iddialara en iyi yanıtı veriyor.

Dünyada tespit edilen vakaların sayısı 70 milyona yaklaştı. En az 29 ülke, her gün binden fazla vaka açıklıyor. İnsanlığın salgının üstesinden gelmek için sadece aşıya bel bağlaması pek doğru değil ama şüphesiz ki birçok ülke bir an önce aşılamaya başlama ihtiyacı duyuyor.

Verdiği sözleri tutan ve sorumlu bir büyük ülke olan Çin, öteden beri BM ve Dünya Sağlık Örgütü’nün çağrılarını destekliyor. Taraflarla işbirliğini yoğunlaştıran Çin, gelişen ülkelerin ihtiyaçlarına öncelik vererek, aşıların adil, dengeli ve uygun şekilde dağıtılması için çalışacak.

王静